‘Merkel tutumunu gözden geçirmiþ’

Türkiye ile Almanya arasýndaki ‘Ýncirlik krizi’nin çözümü en çok Baþbakan Angela Merkel’i rahatlattý. Zira Ýncirlik konusu Almanya’da hem siyasetin hem de medyanýn önemli gündemlerinden biriydi, ancak Türkiye’de çok takip edilmiyordu. 

O yüzden hatýrlatmakta yarar var:

Almanya Federal Parlamentosu (Bundestag), geçen yýl sonunda DAEÞ’e karþý uluslararasý koalisyon kapsamýnda Adana’daki Ýncirlik Üssü’nde keþif uçaðý ve asker gönderme tezkeresini çýkardý.

Türkiye de buna izin verdi.

Ýncirlik’e, savaþ uçaklarýna havada yakýt ikmali yapabilen bir tanker uçaðý, 6 Tornado keþif uçaðý ve 250 Alman askeri konuþlandýrýldý.

Almanya daha sonra, bu uçak ve askerler için yeni pist, hangar, yatakhane ve yemekhane gibi askerlerin ihtiyaçlarýný karþýlamak üzere yeni tesisler yapýlmasý için izin istedi. Bunun için Savunma Bakanlýðý 58 milyon euroluk bütçe ayýrdý.

Parlamentodaki Federal Savunma Komisyonu da, Ýncirlik’teki Alman birliklerini incelemek üzere bir heyet oluþturarak Türkiye’den izin istedi.

Ancak tam bu sýrada, 2 Haziran’da, muhalefet partileri 1915 olaylarýný ‘soykýrým’ olarak niteleyen bir kararý Bundestag’a sundu ve iktidar ortaklarýnýn da oylarýyla kabul etti.

Türkiye karara sert tepki gösterdi, yatýrýma da ziyarete de izin vermedi.

Baþbakan Merkel, oylamaya katýlmadý ama Türkiye’yi tatmin edecek bir açýklama da yapmadý.

Ancak bu tutumu, onu Federal Meclis Baþkaný, hükümet ortaðý Birlik Partileri ve Sosyal Demokrat Partili siyasetçiler ile muhalefetteki Yeþiller Partisi’nin eleþtirilerinden kurtarmadý.

Hükümet ortaklarý ve özellikle ‘soykýrým’ teklifinin imzacýlarýndan olan Yeþiller’in Eþbaþkaný Cem Özdemir“Alman askerlerinin geri çekilmesini” istedi, Türkiye’ye yönelik tehditkar ifadeler kullandý.

O günlerde Dýþiþleri Bakaný Mevlüt Çavuþoðlu, bu tepkilere “Askeri ve teknik heyetler gelebilir, ancak siyasetçilerin Ýncirlik’e giriþi uygun görülmüyor, net” diyerek nokta koydu.

Bu nedenle o günlerde Alman Savunma Bakaný Ursula von der Leyen’in Türkiye ziyareti de sonuç vermedi; Merkel’in Cumhurbaþkaný Erdoðan’la görüþmesi de.

Sonuç veren görüþme, Çin’deki G20 Liderler Zirvesi’nde yapýldý.

Merkel, Cumhurbaþkaný Erdoðan ile görüþmesinin ardýndan “Önümüzdeki günlerde ziyaret izniyle ilgili olumlu haberler beklediðini” söyleyerek, iþareti verdi.

Erdoðan da, Çin dönüþü uçakta, Merkel’in yaklaþýmýný övdü ve “Merkel, tutumunu bayaðý gözden geçirmiþ” ifadesini kullandý. Erdoðan, Alman basýnýndaki “Erdoðan, Merkel’e diz çöktürdü” baþlýklarýna da tepki göstererek, “O ifadeyi yakýþýksýz buluyorum. Ne benim diz çöktürmeye ihtiyacým var ne de Merkel’in diz çökmeye. Kendi Þansölyeleri hakkýnda yakýþýksýz ifadeler kullananlar kendi seviyesizliklerini gösteriyorlar” dedi.

Bu hafta baþýndan itibaren yapýlan görüþmelerde ayrýntýlar konuþuldu ve Çavuþoðlu önceki gün Die Welt gazetesine “Almanya þu andaki gibi davranýrsa izin veririz” dedi, dün de nihai açýklamayý yaptý: “Bundestag’da sözde soykýrým ile ilgili aldýklarý karardan dolayý bu izni vermedik. Almanya ortaya koyduðumuz þartý yerine getirdi, ‘bu kararýn baðlayýcýlýðý olmadýðýný’ vurguladý. Dünyada herkese ve özellikle de parlamentolara örnek olabilecek bir açýklama yaptý; ‘soykýrým tabiri hukuki bir tabirdir, jenerik ve siyasi bir tabir deðildir. Bunun için de mahkeme kararý gerekir’ dedi. Bu anlamda Almanya bizim beklentimizi karþýladý.”

Çavuþoðlu bir uyarýda daha bulundu; Biz istediðimizi yaparýz, istediðimizi de alýrýz anlayýþýnýn Türkiye için geçerli olmadýðýný da gördüler. Türkiye’ye yönelik olumlu adým atan herkese biz de adým atarýz. Adam gibi davranan herkese biz de olumlu bakarýz.”

Almanya’dan bu yönde gelen iki açýklamayý, Almanya Dýþiþleri Bakaný Frank-Walter Steinmeier ve Hükümet Sözcüsü Steffen Seibert yapmýþtý.

Þimdi Almanya Federal Parlamentosu Savunma Komisyonu heyeti, 4-6 Ekim tarihlerinde Ýncirlik Üssü’nde Alman askerlerini ziyaret edebilecek, altyapý yatýrýmlarý için de izin verilecek.

Ýç siyasi çekiþmeler ve zaman zaman parlamentolarýn manipüle edilmesi devletler arasýnda krizlere neden olabiliyor.

Bu olay, kriz anlarýnda ‘siyasi liderliðin’ önemini gösteren önemli bir ders niteliðinde.