Almanya’daki seçimleri Merkel’in liderliðindeki Hýristiyan Demokrat Birliði (CDU) kazandý ama BBC’nin baþlýðýndaki gibi; “Merkel’in en kötü zaferi” oldu bu.
Merkel’in dördüncü kez kazanmasý bekleniyordu zaten ama kendisi açýsýndan beklenmeyen þey hem oylarýnýn yüzde 9 oranýnda düþmesi, hem de 2. Dünya Savaþý’ndan bu yana ilk kez bir Nazi partisinin, Almanya Ýçin Alternatif’in (AfD) yüzde 13 gibi yüksek bir oyla parlamentoya girmesi oldu. Hem de üçüncü parti olarak!
Üstelik seçimde aðýr bir düþüþ yaþayan koalisyon ortaðý Sosyal Demokrat Parti (SPD) artýk hükümette yer almayacaðýný ve muhalefete geçtiðini duyurdu.
Bu demektir ki Merkel için asýl zorluk þimdi baþlýyor.
Altý partili bir parlamentoda hangi partilerden oluþursa oluþsun hükümet zor kurulacak ve çok kýrýlgan olacak demektir.
Anlaþýlan o ki mevcut çok parçalý tablo içinde Hür Demokratlar ve Yeþiller gibi, siyasi partiden çok STK formundaki küçük partilerle koalisyon kurmaya çalýþacak Merkel.
Belki de Cem Özdemir gibi Türk kökenli olup Türkiye düþmanlýðý yaparak farklýlýk (!) yaratan ve kariyer yapan isimlere hükümette bakanlýk vermek ve arkasýný toplamak zorunda kalacak.
***
Yazýk ki Almanya düþen iþsizlik oranlarýna, büyüyen ekonomisine raðmen göz göre göre eski hatasýný, büyük günahýný, insani ayýbýný tekrarlama eðilimi gösteriyor.
Bir göçmen ülkesi olup ekonomisini sanayisini esasen onlarýn alýn teriyle büyüten Almanya için en dramatik þey gerçekleþiyor; ýrkçýlýk, yabancý düþmanlýðý, Ýslam karþýtlýðý yükseliyor.
Nüfusunun yüzde 10’u göçmen olan ve demografik yapýsý geri döndürülemez biçimde göçmen kökenliler kümesiyle geniþleyen bir ülkede en olmamasý gereken þey demektir bu.
Göçmenler içinde de en büyük topluluk Türkiye kökenlilerama seçime giren hemen tüm partiler Türkiye ve Erdoðan düþmanlýðý üzerine kurulu kampanyalarla çýktýlar Türklerin karþýsýna.
Marjinal partilerin böyle davranmasý þaþýrtýcý deðildir. Onlar uçtur, takipçisi azdýr. Merkezi, makulü, çoðunluðu etkilemez. En fazla “demokrasimiz çoðulcudur”, “her tür fikrin siyasi karþýlýk bulduðu bir parti yelpazemiz var” gibi göstermelik ispatlara yararlar.
Ama makulü temsil etmesi gereken merkez partilerin ýrkçýlýkta, yabancý nefretinde, Müslüman ve Türk düþmanlýðýnda bu ideolojik sapkýnlarla yarýþmaya kalkýþmasý büyük bir sorundur ve Merkel ile Schultz’un maruz kaldýðý oy kaybýnýn esas nedeni budur.
***
Almanya gibi kanlý bir sicili olan devletlerin en fazla sakýnmasý gereken þeye gönüllü yaklaþmasý, eski ve bulaþýcý hastalýðý hortlatmaya bu kadar istekli olunmasý siyasi hýrsla açýklanabilir mi sadece?
Bence hayýr.
Hep ayný hataya düþüyor, siyaseti yanlýþ okuyorlar.
Türkiye’yi doðru anlamadýklarý gibi Almanya’daki Türk toplumunu da tanýmýyor ve yanlýþ adamlara inanýyorlar. Yanlýþ partnerlerle flört ediyorlar.
Yoksa büyüyen güçlü Türkiye’yi kabul edip iþbirliði yapmak varken Gezi destekçiliði, PKK-FETÖ hamiliði gibi gayri ahlaki, gayri hukuki ve gayri siyasi hatalara düþerler miydi?
Evet, PKK ve FETÖ’nün Almanya’da ciddi bir networkü var. Buna bilerek teþne oldu Almanya. Ýnsan haklarý ve özgürlüklerin arkasýna sýðýndý ama alan açtýðý, örgütlenme imkaný tanýdýðý bu yapýlarýn terör örgütü olduðunu, insan öldürdüðünü biliyordu.
O yüzden çok da þaþýrmadýk 15 Temmuz sonrasýnda ve referandum öncesinde PKK ve FETÖ’nün Alman þehirlerinde özgürce gövde gösterisi yaparken Türkiye Cumhurbaþkaný’na ve bakanlarýna Almanya devletinin koyduðu yasaklara.
Terör örgütlerinden medet uman bir siyasi aklýn ahlakla, ilkelerle ve rasyoneliteyle ilgisi yoktur.
Merkel’in ve Schulz’un kaybý sadece oy kaybý deðil o yüzden. Ýtibar ve inandýrýcýlýk kaybý da yaþadýlar. Neo Nazilerin Alman müesses nizamýnýn bir parçasý haline gelmesindeki katkýlarýnýn sonuçlarýný görmeye devam edecekler.
Öte yandanAlmanya’daki Türklerin temsil sorunu da tüm çýplaklýðýyla ortaya çýktý son seçimlerde. Türkiye bunun üzerine -de- düþünmeli.