Sýrplarýn Boþnaklarý katlettiði savaþ bittiðinde, Balkanlarýn bazý bölgelerine NATO Barýþ Gücü konuþlanmýþtý. Türk birliði bu kapsamda, Kosova þehirleri olan Prizren ve Mamuþa'ya girdiðinde; tüm tanklarýmýzýn üstü insan seli ile kaplanmýþtý. Ellerinde Türk bayraklarý ile; birliðimizin geçtiði caddeler "Türkiye... Türkiye..." sesleri ile inledi. Tanklarýn üstü o denli kalabalýktý ki, araçlarýn tank olduðu görünmüyordu bile... Olaya tanýk olan NATO'nun yabancý uzmanlarý bu büyük Türkiye sevgisi karþýsýnda küçük dillerini yutmuþlardý.
Kosova, böyle bir yer iþte!
Milli takýmýmýza beklenen ilgiyi de, fazlasýyla gösterdiler. Maç biletleri satýþa çýktýðý an birkaç saat içinde tükendi.
Prizren Belediye Baþkaný, daha 20 gün önce Recep Tayyip Erdoðan'dan "Baþbakanýmýz" diye söz etti.
Teþekkürler Kosova!
***
Maça çýkan ilk onbir, A Milli Takýmýmýz deðildi. Ýleride A Milli Takýmý oluþturacak bir alt yapý oluþturma denemesiydi... Bence bu olmasý gerekendi. Fatih hoca bugünü deðil, yarýný düþünüyor.
Maça, Kosova karþýsýndaki tecrübemizin olmasý gerektiði gibi etkin ve golle baþladýk. Ev sahibi takýmýn tekniði henüz tam oturmamýþsa da; hemen hepsinin fiziði ve boyu bizimkilerden iyiydi. UEFA ve FIFA tarafýndan tanýndýklarýnda, süratle mesafe alacaklarýna inanýyorum.
Bizimkiler; lig sonunun getirdiði býkkýnlýk duygusu ve neredeyse ilk kez bir araya gelmiþ olmalarýnýn doðal kopukluðuna raðmen, kötü deðildi. Takýmdan umutlandým.
***
Futbolcularýmýz, maçý gerektiði kadar önemsediler. Goller de getiren uzak þut denemelerini ve bu konudaki cesaretlerini sevdim... Gol sevinçlerini, Soma acýsýnýn aðýr baþlýlýðý içinde gerçekleþtirmeleri anlamlýydý.
"Takým" olmadan önce "Aile" olmak kavramýnýn önem kazandýðý bu hazýrlýk serüveni, ilk denemesinde hayal kýrýklýðý yaratmadý, umutsuzluk aþýlamadý. Bu yeni ekipten, ilk denemesinde süper futbol beklemek pek rasyonel olmazdý. Terim'den gereken mesajý almýþlar; bize de o mesajýn gereðini kavradýklarýný hissettirdiler.
Yeter de artar bile!