‘Mesele Gezi Parký deðil, sen hala anlamadýn mý arkadaþ!’

Ne ilginç deðil mi? Oyuncular deðiþiyor, senaryo deðiþiyor, kurgu deðiþiyor, sahne deðiþiyor, oyunun adý deðiþiyor ama bir türlü iktidarý yýkma ‘hedef’i deðiþmiyor.

Dünün darbecileri 28 Þubat’ta oyunlarýný özel bir televizyon kanalýnda  ‘Olacak O Kadar’programýnda nasýl sahneye sürdüklerini ve toplumu ‘güle oynaya’ post-modern darbe sürecine nasýl hazýrladýklarýný Ankara 13. Aðýr Ceza Mahkemesince kabul edilen 28 Þubat iddianamesinden öðreniyoruz.

Öyle görünüyor ki bugünün darbecileri de alan olarak seçtikleri Gezi Parký’nda ‘aðaçlar kesiliyor AVM yapýlýyor’ yaygarasýndan ‘kelle almaya’ varan süreci bir yýl önce ‘Mi Minor’ tiyatro oyunuyla sürmüþler sahneye.

Ülkenin iki önemli gazetesi birer gün arayla...

8 Haziran 2013 Cumartesi günü Türkiye Gazetesi: “Ýþte derin darbenin kodlarý: Kusursuz tesadüfler” manþetiyle...

10 Haziran 2013 Pazartesi günü de Yeni Þafak Gazetesi Kezban Bülbül imzasýyla ‘Bu ne tesadüf: Alabora’dan Gezi provasý önce sahnede sonra meydanda’ manþetiyle çýktý.

Her iki gazete de diyor ki, Gezi Parký’nda aðaçlarýn kesileceði iddialarýyla baþlayan ve sosyal medyadaki yalan haberlerle birdenbire büyüyüp ‘hükümet istifa’ kampanyasýna dönüþtürülen eylemler masum deðil.

Ben de diyorum ki, biz baþýndan beri bunun böyle olduðunu yazýyoruz.

Her iki gazete de diyor ki, faiz lobisinin de desteðini alarak uluslararasý bir operasyona dönüþtürülmek istenen eylemlerin provasý bir yýl boyunca yapýlmýþ ve toplum buna hazýrlanmýþ.

Biz de diyoruz ki, arkadaþlar þaþýrmamýza gerek yok, býrakýn siz ‘komplocular’ diyenleri hiç aldýrýþ etmeyin ve taa 27 Mayýs’lara gitmeye gerek buyurun 28 Þubat iddianamelerini hemen yeniden okuyun.

***

Diyorlar ki, Mi Minor tiyatro oyununa Ýngiltere merkezli bir ajans destek vermiþ ve Ankara ve Ýzmir’den tur düzenlenen oyun Türkiye’de tam 4 kez ‘trend topic’ olmuþ.

Yeni Þafak’ýn haberine göre Mi Minor adlý oyunda AK Parti’ye ait þekilleri çaðrýþtýran sembollerin hedef gösterildiði, halkýn nasýl isyan etmesi gerektiði, isyan ederken sosyal medyada nasýl örgütleneceði anlatýlýyor.

Þimdi Mehmet Ali Alabora’ya samimice meseleyi bir kez daha anlatsan þöyle tane tane desek...

Siz ve diðer ‘hassas’ sanatçý, yazar arkadaþlarýnýz, Gezi Parký’nýn içinde olan çay bahçesinde kaç kere çay içtiniz en son ne zaman uðradýnýz oralara desek...

Þimdi Mehmet Ali Alabora’ya ‘Mi Minor’ adlý oyun ‘profesyonel oyunculuk’ kriterleriniz içerisinde miydi? Yani, sadece, gerçekten ‘masum bir tiyatro’ oyunu muydu, diye sorsak...

Hedef gösteriliyorum diyerek basýn toplantýsý düzenlerler.

Baþbakan Erdoðan’ý hedefe koymaktan rahatsýzlýk duymazlar.

Sanatçý hassasiyeti olsa gerek!

Bütün bunlarý daha net bir þekilde, Gezi eylemlerinin ‘Mesele Gezi Parký deðil, anlamadýn mý arkadaþ’ slogan sözü üzerinden önümüzdeki günlerde de konuþmaya devam edeceðiz.

Hem konuþacaðýmýz hem de bizlere anlatýlacak çok þeylerin olacaðýný düþünüyorum.

Zira...

Gezi Parký eylemleri bir kez daha ortaya koydu ki ‘ayaðýnda postal var diye sadece darbeci asker deðildir, asýl önemli iki ayaðý postalsýz darbeciler olan sermaye ve medya ayaðý’ ve darbeci dediðin zihniyet asla akýllanmaz, fýrsatýný bulduðu ilk anda yeniden kafayý çýkartýr.

Nitekim yurtdýþý gezisinde olan Baþbakan üç gün konuþmayýnca kýþ güneþine aldanýp erken çiçek açan erik aðacý misali ‘Erdoðan korktu’ sanýp ‘ülkeye de dönmez’ aymazlýðýnda heyecanla ortalara döküldüler.

Þimdi döktükleri ortalýðý toplayacaklar. Eðer toplayabilirlerse.

Baþbakan Erdoðan’ýn Gezi Parký’nda krizi iyi yönetemediðini ‘Sokaðýn dilini anlayamadýðýný, anlayabilseydi kendi hatalarýný görebileceðini’ söylüyorlardý þimdi de ‘Baþbakan miting yapmasýn, bu halký hepten kamplaþtýrýr’ diyerek tavsiyede bulunuyorlar.

Korkmayýn...

27 Nisan’da ‘e Muhtýrayý’ sahiplerine iade eden siyasi irade bugün sokaklara dökülmüþ darbeci zihniyetin uzantýlarýna sokaklardan cevap verecek.

Tayyip Erdoðan bugünden itibaren siyaset adamlýðýndan, siyaset liderliðinden gerçek anlamda devlet adamlýðýna geçmiþtir.

AK Parti iktidarýnýn önüne bu kez ‘çiçek çocuklar’ konuldu ve iktidar ‘çiçek çocuklarýn’ arkasýndaki çirkin oyunu gördü.

Bugün ‘çiçek çocuklar’ýn temsilcileriyle görüþecek ve çiçek çocuklarýn saðýný solunu sarmalayan marjinal gruplardan ayýracak...

Ve asýl hesaplaþma bundan sonra baþlayacak.

Provasýyla, senaryosuyla iyi çalýþmýþsýnýz arkadaþ, mesele elbette Gezi Parký deðil!