Mesele Mursi değil ki...

Elimden gelse bütün kameralara hatta Mobese kameralarına bile bağıracağım:

“Mesele Mursi değil ki...” Türkiye televizyonlarında günlerdir “Mursi’yi değil Türkiye’nin menfaatlerini savunalım”, “Elbette Mısır halkı için üzülüyorum ama Müslüman Kardeşler de hatalar yaptı” tarzı cümleler kuruluyor.

***

Ya ciddi bir anlayışsızlık var ya da ciddi bir kötü niyet. Türkiye, Mursi’yi savunmuyor, Mursi’nin şahsında silah zoruyla görevden uzaklaştırılan seçilmiş bir lideri savunuyor.

Aradaki farkın dağlar kadar değil de ne? Ekranda yeminli Ak Parti karşıtlarını izliyorum, katliamları savunamadıkları için sık sık “Müslüman Kardeşler de hatalar yaptı” demeyi tercih ediyorlar. Nedense bu beylere “Demokrasilerde doğru olan hata yapan bedelini sandıkta ödemesi değil midir?” diyen soran çıkmıyor.

***

Geçenlerde bir restorantta, saati, ayakkabası, takım elbisesinden banka hesabı dolu olduğu belli olan bir adamın konuşmasına tanık oldum: “Bu kadar kan dökülmesi hoş değil ama Facebook’ta bunu protesto edecek birşeyler yazsam, arkadaşlarım bana AKP’li oldun derler, beni kınarlar.” İnsan dediğini hayvandan ayıran sadece düşünmesi değil aynı zamanda vicdanlı olmasıdır. Arkadaşları laf söyleyebilir diye kendi vicdanının sesini boğan adamlar dünyasında kime, ne anlatacaksınız?

***

İnsanın en zavallı hali edilgen halidir. Olaylar karşısında kendi vicdanı ya da düşüncesine göre değil de sevdikleri ya da sevmediklerinin tavırlarına göre duruş belirlemek zavallılıktır. Mısır’da ya da Suriye’de yaşanan katliamlara hükümet karşı koyuyor, mücadele ediyor diye ses çıkarmamak, kılıflar bulmaya çalışmak, top çevirmek insan olana yakışmaz. Yakıştığını düşünen varsa, buyursun devam etsin...