Mesele ne laiklik ne de hayat tarzý

Reina olayý üzerine bir yýðýn bilgi ve yorum medyada arz-ý endam ediyor.

Olayýn bir intikam giriþimi olmasýndan tutun katledilenlerin çoðunun Arap olmasýndan yola çýkarak hedefin Araplar olduðuna varýncaya kadar farklý yorumlar.

Ýngiliz ve ABD istihbaratýnýn didiþmesinden, hayat tarzýna yönelik olmasýna kadar farklý yorumlar.

Bir kýsmý da olabilir hepsi de.

***

Bu tür olaylarda Mahir Kaynak ‘olayýn sonuçlarýna bakmak’ lazým derdi. 

Olayýn arkasýnda kim olursa olsun yapanýn kimliði ve örgütü ne olursa olsun önemli olan insanlýða, milletimize ve ülkemize ne kazandýrýp ne kaybettirdiðidir.

Hiçbir þey kazandýrmadýðý ortada.

Kaybettirdiði þeyler ise sayýsýz.

***

Kaybettirdiði ilk þey artýk hiçbir yerin güvenli olmadýðýdýr.

Ankara ve Ortaköy/Reina olaylarýndaki gibi hiç þüphe çekmeden hazýrlýk yapýyorlar sonra ya ölerek ya izini kaybettirerek sýrra kadem basýyorlar.

Ýzmir’deki olayda polis durumu fark etmiþ ama terörist oraya kadar gelebilmiþ!

Dolayýsýyla sadece polisiye tedbirle halledilecek bir olay yok karþýmýzda.

***

Terörün bir iki devletin gayretiyle önlenemeyeceði de belli.

Biri mücadele ederken öteki destekleyip besliyorsa, lojistik destek saðlýyorsa, hatta bilfiil terör örgütüyle iþbirliði yapýyorsa hiç kimse hiçbir yerde güvende deðildir.

Özellikle büyük devletler terörle mücadelede ikiyüzlülüðü býrakmalýdýr.

***

Evet, terör olaylarýnýn arkasýnda kim olursa olsun teröristin kimliði ve örgütü ne olursa olsun benim ülkemde yapýlan her terör eylemi bana indirilmiþ bir darbedir.

Son üç hafta Ankara Kayseri, Ýstanbul ve Ýzmir’de yapýlan eylemler bu ülkenin güvenlik imajýna indirilmiþ aðýr darbelerdir.

Yatýrýmcýya turiste ‘Türkiye’ye gitmeyin’ mesajýdýr. Reina’da ki kurbanlarýnýn çoðunun yabancý yatýrýmcý ve turist olduðu anlamlýdýr.

Milletimize verilmek istenen psikolojik mesaj ise doðrudan milli birliðimizi hedef almaktadýr.

Hedef kaos ortamý oluþturmak ve sosyal patlamalara zemin hazýrlamak!

***

Terör örgütlerini ve teröristleri kullanarak ülkemizde eylem yapanlar açýkça diyorlar ki, PYD’ye dokunmayýn, FETÖ ile mücadeleyi durdurun, Rusya ile fazla yakýnlaþmayýn, bölge sorunlarýyla ilgilenmeyin Suriye’den çýkýn, ABD ile iliþkileri derinleþtirin, AB’ye itiraz etmeyin, uluslararasý sisteme kafa tutmayýn mevcut yapýya boyun eðin,baþkanlýk sisteminden vazgeçin, büyük projelere girmeyin ve benzeri siyasi ekonomik talepler.

Olayý laiklikle hayat tarzýyla yorumlamanýn geçen yazýda da söylediðim gibi meseleyi saptýrmaktan baþka bir faydasý olmaz.

***

Batý güçlü Türkiye istemiyor.  Türkiye büyüdükçe kendisi diplomatik yollardan,  kuklalarý terör ve benzeri eylemlerle baský kurmaya çalýþýyorlar.

Millet 15 Temmuz’da bu saldýrýlarýn en büyüðüne unutamayacaklarý tarihi cevabý verdi. Yönetim de yeni projeleri hayata geçirerek yolundan vazgeçmeyeceðini ilan etti.

Artýk düþünce yapýsý inancý ne olursa olsun herkesin bu aþamada yönetime destek olma ve ülkeye kastedenlere karþý kararlýlýðýný gösterme zamanýdýr.

Not:

Geçen yazýmda milli gelirin bir trilyon dolarý aþtýðýný yazmýþtým. Öyle anlaþýlýyor ki AK Parti muhalifi bir okurumuz bunu abartýlý bularak beni protesto etmiþ.

Biz bu köþelerde yazýyý kýsa tutmak için detaya girmiyoruz. Ama madem okurumuz merak etmiþ açýklayayým.

Türkiye’nin GSMH’sý Uluslararasý Para Fonu’na göre 1 trilyon 075 milyar 467 milyon dolar; Dünya Bankasý’na göre de 1 trilyon 114 milyar 629 milyon dolardýr.