Toprak gibi olmak, ‘mütevazýolmayý’, büyük eserler vücuda getirmek için birçok olumsuzluða sabr etmeyi, nefisten geçerek davaya odaklanmayý ifade eder. Kutsal ideallere, büyük hedeflere inanan insanlarýn benlik davasýndan geçmesi, nefsinin esiri olmak yerine kendisini bu hedeflere adamasý ‘toprak’ gibi olmayý gerektirir.
Bu ifadeyi en fazla kullanan ve siyasetin ana mottolarýndan biri haline getiren isimCumhurbaþkanýmýz R. T. Erdoðan’dýr.
Erdoðan, Salý günkü grup konuþmasýnda nefisle mücadeleden bahsederek, “Ne oluyor ki kendi içimizde birbirimize karþý çalým atýyoruz”, “Önce þu hareketin, kendi içinde birbirini sevmesi gerekir”,“Teþkilatlar, belediyeler eðer bizim dava idraki ile hareket etmiyorsa bize zarar veriyorlar ve zarar veren kardeþlerimizi de uyarýyorum; kusura bakmasýnlar, biz uyarmadan kendileri bu uyarýyý yapsýnlar ve adýmý atsýnlar” gibi sözler sarfetti.
Bu elbette bir uyarý veikaz anlamý taþýyor.
Erdoðan’ýn AK Parti Genel Baþkaný, Baþbakan ve Cumhurbaþkaný olarak yaptýðý uyarýlara dikkat edildiðinde ‘tuzaða düþmemek’, ‘rehavete kapýlmamak’, ‘nefsin esiri olmamak’, ‘makam sevdasýna kapýlmamak’, ‘oyuna gelmemek’ gibi mesajlar görülür.
Özellikle AK Parti teþkilatlarýna, AK Partili belediye baþkaný, milletvekili ve bakanlara yönelen bu çaðrý AK Parti’nin kendisini her yönden zinde, dinamik vetemiz tutabilmesini saðlamýþtýr.
Kiþisel/kurumsal/siyasal hastalýklarkarþýsýnda özü, manayý ve ruhu kaybetmemek için ‘muhasebe’ yapmak önemli bir erdemdir. AK Parti bu sorgulamayý, muhasebe ve arýnmayý yapabildiði için baþarý çýtasýný yukarýlara taþýyabilmiþ ve uzun ömürlü olmuþtur.
Erdoðan’ýn ifadesiyle “Bu uzun soluklu bir yolculuktur. Bu uzun soluklu yolculuðun içinde siz eksikliklerinizi gördükçe, bu eksikliklerinizi gidermek durumundasýnýz. Bu eksikliklerinizi gidermediðiniz sürece bir sonraki döneme ayný güçle katýlamazsýnýz”.
“Asla gevþemeyin, asla gurura kibre kapýlmayýn, asla zafer sarhoþluðuna düþmeyin”mesajlarýný sürekli tekrar eden Erdoðan’a göre makamlar milletten kopmak için deðil millete hizmet etmek içindir: “Oturduðumuz koltuklarýn, bulunduðumuz makamlarýn, arabalarýmýza takýlan kýrmýzý plakalarýn bizi milletimizden farklý yerlerde konumlandýrmasýna izin veremeyiz”.
Rehavet ve atalet tuzaðýnadikkat çeken Erdoðan’ýn þu sözleri de çok manidardýr: “Siyasi olgunluk ve vakar içinde gitmeliyiz. Kendi menfaatini düþünmekten milleti düþünmeye vakti kalmayanlardan olmamalýyýz. Unutmayalým ki, hedeflerini, ideallerini yitirenler benliklerini de yitirirler”.
AK Parti süreç içinde birçok kez kadro yenilenmesine gitmiþ, farklý görevlerde bulunan aktörler arasýnda deðiþiklik yapmýþtýr. 2007 yýlýnda 153 milletvekili liste dýþý kaldýðýnda Erdoðan’ýn sözleri ‘bizde tasfiye olmaz, biz birlik, beraberliðin insanlarýyýz” þeklinde olmuþtur. Her dönem farklý kademelerde deðiþiklikler olmuþ ama bu kadrolar farklý görevlerde ülkeye hizmete devam etmiþtir.
Erdoðan’a göre bir göreve gelmek milletin emanetini üstlenmektir, bu hem büyük bir onurdur, hem de büyük bir sorumluluktur. Emaneti üstlenenler sorumluluk duygusuyla görevlerini ifa etmeye çalýþýrlar. Göreve geldiðinde ‘niçin baþkasý deðil de ben’ sorusunu sormayanlar, görev deðiþikliði olduðunda da ‘niçin diðerleri deðil de ben’ sorusunu sormamalýlar. Emaneti üstlenmek de bir olgunluk gerektirir, emaneti teslim etmek de bir olgunluk gerektirir.
Geminin içinde pozisyonlar deðiþse de hepimiz ayný rotada ayný hedefe doðru yol almaya devam ediyoruz. Cumhurbaþkanýmýzýn metal yorgunluðu sözü hareketin selameti için gereken yenilenmenin ifadesi olarak görülmeli. Her zaman söylediðim gibi çok büyük badireler ve tehlikeler atlatan AK Parti kendi iç bütünlüðünü, birlik ve kardeþliðini koruyabildiði için dimdik ayakta kalmýþtýr.