Yeþilin buruk bir veda ile sarýya usulca dönüþtüðü ay…
Yaprak ile kökün küskün ayý…
Doðada kimi canlýlarýn kabuk deðiþtirdiði ay…
Ayný zamanda sivrisineklerin en özgürce dolaþtýðý ay…
***
Günlerden mayýs. Bizim siyasi tarihimizde genellikle acý ile anýlan bir ay, darbeler, darbe hazýrlýklarý, katliam giriþimleri ve siyasi entrikalarýn hiç eksik olmayan yüzüyle bilinir ya da öyle yazýlýr ve konuþulur.
Bugün de mayýs öncesi bir referandumun sonuçlarýnýn tüm gündemi kapladýðý, tartýþýldýðý ve önümüzdeki on yýllarý derinden etkileyecek bu ay için bir þeyler söylemek, yazmak her ne kadar zor olsa da yapmak gerektiði inancýndayým.
Yüzde 51'lik referandum sonuçlarý 2 Mayýs itibariyle cumhurbaþkaný Erdoðan’ýn AK Parti’ye üyeliði ile yeni bir evreye girmiþ durumda, bu siyasi literatürde yeni bir yol haritasýnýn ilk harfi gibi duruyor bundan sonra olacaklar aslýnda bu ilk adýmýn keskin bir kýsa zaman ölçeðinde alýnmasýyla kendini belli etmiþtir eðer sahici bir okumayý baþarabilmiþ bir akýl içerisindeysek. Yok bunu normal bir deðiþim ve dönüþüm olarak okuyacaksak demek ki bu coðrafyada yaþamýyoruz demektir.
Bir ateþ coðrafyasý…
Etrafta dostluk, müttefiklik ve klasik çýkar anlayýþlarýnýn tümüyle yerle bir olduðu bir zaman dilimi.
Tüm izlerin birbirlerine karýþtýðý daha da ilerisi izlerin bilinci, iradi olarak karýþtýrýldýðý bir kötü kokan birleþik kaplar yumaðý çemberi içerisinde artýk sadece koku alma duyusuyla ayakta kalma becerisi gösterebilme hüneri ile yetinebilmek.
Ýçeride ise siyaset tarzýnýn yeni döneme ayak uyduramama gibi bir sancýnýn kendini büyük kentlerde yýkýcý olarak hissettirdiði ve neden, niçin yüzde 51 sorusunun havada kalma riskinin önlenebilmesi adýna bu adýmý okumak zannedersem bizleri daha gerçekçi bir deðerlendirmeye götürecektir.
AK Parti’ye üyelik gibi asla sembolik olmayan bu dev adýmýn kendisini 21 Mayýs’taki kongrede her yönüyle göstermemesi mümkün mü elbette deðil.
Evet doðadaki bu yorgun ve bir o kadar kabuk deðiþtiren mayýs ayýnda siyasetin hele ki son 4 yýldýr her türlü saldýrýyla yok edilmek istenen AK Parti’nin ve onun liderinin hem içerde hem de dýþarda oluþan bu yeni duruma göre kendini þekillendirmeyeceðini düþünmek saflýk olacaktýr.
Koþullar aðýrdýr, saldýrýlar birleþiktir.
Yorgun bir beden ile…
Eskimiþ bir dil ile, bu yeni durumu karþýlamak mümkün deðil.
Sadece benim gördüðüm bir manzara deðil bu… Gittiðiniz ya da konuþtuðunuz insanlarýn önemli bir kesimi kimi sessizce kimi de yüksek sesle size referandumdan sonra bir an evvel olmasý gerekenleri mayýs ayý beklentileri içerisinde saymaya baþlar. Gerek Cumhurbaþkaný Erdoðan’ýn parti üyeliði, gerekse de Mayýs 21’de gerçekleþecek olan olaðanüstü kongrede oluþacak yeni siyasal yönetim biçimi için bunun iyi bir fýrsat olduðunu bir çýrpýda dile getirirler.
Umutlar kaygýlarý aþmýþ durumda…
Bu hem Ak Parti için hem de ülkemiz için deðerli bir ruh halinin iþareti olarak okunmalý…
Bu kongre bunu gerçekleþtirebilir mi veya umudunuz var mý diye soracak olursanýz baþta da söyledim olaðanüstü bir dünya þekillenmesinin oluþtuðu bir dönemi yaþýyoruz.
Olaðanüstü bir coðrafyanýn merkezindeyiz.
Ve son 4 yýldýr olaðanüstü þeylerin yaþandýðý bir ülkede olaðanüstü bir kongre gerçekleþiyor.
Evet umudum var.
Zor olduðunu biliyorum.
Mutantlaþmýþ insan iliþkilerinin egemen olduðu böylesi günlerde umutlu olmak çok zor ama baþka çare de görünmüyor.
Hep beraber ne olup bittiðini göreceðiz.