Meydan olsun yeter ki

Berat Demirci'nin 15 Temmuz'a dair şiirini okurken o geceyi yaşadım tekrar tekrar…

O gece, erlerin meydan aldığı geceydi.

O gece, meydanlarda ölüm vardı.

Lakin korku yoktu erlerin yüreğinde.

Sanki yer yarılmıştı da erler yerden bitmişlerdi.

Başları dikti.

Korkusuzdular.

Tankların üstüne yürürken gururluydular.

O erleri gördüm ben o gece.

O aslanların, nasıl cesaretle ölümün üstüne yürüdüklerini gördüm ben o karanlığın en koyu anlarında.

Korkakların kaçacak delik aradıkları o anlarda, o meydanlarda çıplak elleriyle erkek ve dişi aslanlarımız vardı.

“Allah-u Ekber!" diyerek gürlüyorlardı namertlere karşı.

***

O gece, karanlığın içinden fırlayıp gelen ihanet vardı.

Bağrımızda besleyip büyüttüğümüz ihanet...

Sadece yeryüzünde değil, gökyüzünde de hainler ölüm yağdırıyorlardı erlerin üzerine alçakça ve kalleşçe...

Ama o erler kaçacak delik aramıyorlardı.

Ölümün üstüne üstüne yürüyorlardı.

Gururla...

Şerefle...

Şehadet aşkıyla...

Ben o gece, o erleri gördüm işte...

Kadın ve erkek aslanlarımızı gördüm...

Bir Kürt atasözü ne güzel der: "Aslan aslandır. Ha dişi olmuş, ha erkek. Ne fark eder."

Evet... Aslanın dişisinin de, erkeğininin de nasıl aslan olduklarını işte ben o gece gördüm.

Bedr’in aslanları gibi şanlıydılar...

Berat Demirci'nin şu dizeleri ne güzel betimler onları:

"Meydan olsun yeter ki, yer yarılır er çıkar.

Vur toprağa dizini göresin neler çıkar."

Ben gördüm Berat kardeşim...

Yerin nasıl yarılıp, erlerimizin kükreyen aslanlar gibi meydanları çakallara ve hainlere nasıl dar ettiğini gördüm...

Sefer emri geldiğinde, tıpkı şu dizelerinde dediğin gibi ölümün üstüne nasıl korkusuzca atıldıklarını da gördüm:

"Üzenginde tut ayağı ola ki sefer çıkar.

Ölümüne savlet eder, gaziler çıkar."

Şehitlerimiz oldu...

Gazilerimiz oldu...

Şahit olma şerefine nail olduk o gece.

Şehadet nasip olmadı ama payımıza gazilik düştü.

Devran döndü.

İhanet kılık değiştirdi.

İhanet kılık değiştirerek aramızda dolaşmaya devam edecek elbet.

Hainler her dönem var oldular.

Var olmaya devam edecekler elbet.

Bunun bilincinde olmak gerek.

Aksi takdirde ihanet galip gelir bize.

Hainler yanıbaşımızda cirit atarlar.

Bizi birbirimize kırdırmak için hilelerini salarlar içlerimize.

O geceki gibi tetikte olmamız gerek.

Her an ve her yerde...

Uyanık olmak gerek.

Berat Demirci'ye katılıyorum:

"Gün, esen rüzgardan hile sezme günüdür.

Taşlar altından daha nice hainler çıkar."

O gece meydanlarda olan erleri/aslanları gücendirmemek gerek.

Onların kıymetini bilmek gerek.

Kim ki onları gücendirirse, kim ki onların yüreklerini incitirse, kim ki onların hassasiyetlerine ters şeyler yaparsa bilesiniz ki iflah olmaz onlar.

15 Temmuz'un ruhuna uygun hareket etmeyenler zelil olurlar, kaybederler.

O gece meydanlarda olmayanların, meydanlarda olanların başına taç edilmesi Rabbimizi de, o aslanlarımızı da gücendirir.

O ihanet şebekesine mensup olanlara kim ki kol kanat gererse 15 Temmuz'a ihanet etmiş olur.

Aziz şehitlerimizi ve gazilerimizi gücendirenler bilesiniz ki iki cihanda da hesaba çekilirler.

***

Acırsak, acınacak hale düşeceğimizi unutmamalıyız elbet.

Taşların altından daha nice hainlerin çıkacağını unutmayan bir mücadele bilincini her dem diri tutmalıyız.

Meydanlar boş bırakılmaya gelmez.

Meydan, erlerinin gönlü incitilmeye hiç gelmez, biline.