Mahkeme MHP ile ilgili olaðanüstü kongre yapýlmasýna karar verdi.
Muhalifler bir an evvel olaðanüstü kongrenin yapýlmasýný istiyorlar.
Sayýn Bahçeli ise karara itiraz edeceklerini, kongrenin 2018 Mart ayýnda olaðan kongre tarihinde yapýlacaðýný, partiyi kimseye býrakmayacaklarý þeklinde açýklamada bulundu.
Bildiðiniz üzere MHP siyasi tarihinde MC hükümetleri ve 28 Þubat sonrasý yapýlan 1999 seçimlerinde Anasol-M hükümetlerinde koalisyon ortaðý olarak hükümette yer aldý.
Siyasi partiler amaç itibariyle iktidarý hedefler.
MHP’nin en güçlü dönemlerinde bile tek baþýna iktidarý yakalamaktan çok uzak olduðu bir gerçek.
Muhalif genel baþkan adaylarýndan herhangi biri ya da tamamýný genel baþkan yapsanýz bile geçmiþi ve bugünkü haliyle MHP’nin iktidarý elde etme gibi bir durumu yok görünüyor.
Bu Türk siyaseti ve demokrasisi açýsýndan yadýrganacak bir zaafý içeriyor.
Türk siyaseti, hiçbir zaman iktidar olmayacaðý ve ayný zamanda belli bir aðýrlýðý bulunan bir anlayýþýn partisinin varlýðýný taþýmakta ve fakat yararlanamamaktadýr.
“Kitleleri harekete geçirmek” þeklinde özetlenecek siyaseti adýnda “hareket” kavramý bulunan ve ülkücü diye ifade edilen haza kitle diyebileceðimiz bir toplumsal tabana raðmen siyasette baþarý gösterilmemesi enteresandýr.
Bu enteresanlýðýn birçok nedeni vardýr elbette.
Rahmetli Türkeþ “Biz hiç bir zaman iktidarda olamadýk ama fikrimiz hep hükümran olmuþtur.” þeklinde ifade etmiþtir.
Yine MHP’nin milliyetçilik bu baðlamda vatanýn bölünmezliði paradigmasý dýþýnda bir politika geliþtiremediði þeklinde deðerlendirmeler vardýr.
MHP’nin toplumsal karþýlýðýnýn %10 ile %25 bandý arasýnda olduðunu, bunun bilinciyle hareket ettiðini ifade edenlerde etmiþtir.
MHP’nin Türk siyasetindeki iþlevsel durumu bahsettiðimiz bu þartlar dahilinde baþkaca bir anlama da yol açmýþtýr.
“Ýktidarda olmamakla birlikte milli bir hassasiyetle siyasete katký sunmak.”
Evet MHP’nin böyle bir yaklaþýmla siyaset yaptýðýnýn bir çok örneði var.
Terör baðlamýndaki, Cumhurbaþkaný seçiminde; Meclis Baþkaný seçiminde göstermiþ olduðu tavrýyla tarihi ve kritik roller üstlenmiþtir. Siyaseti ve ülkeyi rahatlatmýþtýr.
Bu siyaset etme biçiminin en önemli aktörü elbette ki Sayýn Devlet Bahçeli’dir.
Benim benzetmemle MHP bir bütün olarak Türk siyasetinin bir turnusol kaðýdý bir istiþare merkezi hüviyetindedir.
Sayýn Bahçelinin muhalefetin taleplerine karþý tutumu þekli demokrasi ve partiler demokrasisi açýsýndan eleþtirilecek hususlar barýndýrýyor.
7 Haziran seçimleri sonrasýndaki politik insiyatifleri ve eleþtiriler ve 1 Kasým seçimleri sonrasý baþarýsýzlýk Bahçeli'yi zorlamaktadýr.
Kongre sonrasý kaybetme ihtimali yüksektir. Bunu kendisi de hissettiðinden olsa gerek zamana oynamakta ve kongreyi engellemek istemektedir.
Muhalefet mahkeme kararý ile delegeler üzerindeki etkisini artýrmýþtýr.
MHP’nin önünde dönülmesi zor bir yol görünmektedir.
Bu yol MHP’yi iktidara taþýyacak bir yol olmayacaktýr.
Bahçeliden sonraki MHP iktidar savaþlarýnda milli bir duruþun MHP’si olmayacaktýr.
Olsa olsa yeni tasarlamalarýn taþeronu olacaktýr.
Ýktidara namzet bir MHP Türk siyasetinin özlemi olarak kalmaya devam edecektir.
“Ben kendi adýma iktidar rakipsizlik adýna, ülkücülerde dava adýna üzülmeye devam etsinler.”
Demekten baþka çaremiz var mý?