Demokratikleþme yýllarýnýn en önemli sonuçlarýndan biri de, Türkiye Cumhuriyeti yurttaþlarýnýn kendi kökleriyle buluþma çabalarý ve bu çabalarýn ürünü olarak çeþitli sivil toplum örgütlerinde bir araya gelmeleridir.
Doðrusu, Türkiye’nin Süryani ve Mýhallemi adýyla tanýþmasý sözünü ettiðim son on yýlýn demokratikleþme hamleleriyle mümkün oldu.
Süryaniler’in Midyat’taki Mor Gabriel Manastýrý’na açýlan davalar bu davalarýn bir türlü sonuçlanamamasý ve AÝHM’e taþýnmasý, demokratik sürecin önemli sorunlarý arasýnda yer aldý.
Mor Gabriel’e ait arazilerin iadesi için hükümet bir adým attý ve bu adým, son demokratikleþme paketinde yer aldý.
Ama þimdi de Midyat yine, Mehmet Ali Aslan ve arkadaþlarýnýn kurduðu bir dernek nedeniyle gündemde. Derneðin amacý, Mýhallemiler’in sesini duyurmak, kültürel çalýþmalar yapmak, ve yurt içinde olsun yurt dýþýnda olsun Mýhallemi halkýnýn arasýnda dayanýþma duygularý yaratmak olarak özetlenebilir.
***
Çözüm süreci filan diyoruz, ama çözüm süreci, kuþkusuz her þeyden önce serbest örgütlenme, dernek kurma hakkýný kapsar. Kürt sorunu gibi devasa bir sorunu çözeyim derken, yani denizi yüzerek geçme kabiliyeti gösterirken, derede boðulmayý kimse istemez.
Doðu ve Güneydoðu’da, Türkler’den Kürtler’den baþka halklar da var. Bu halklarýn da bir takým sorunlarý var tabi. Süryaniler ve Mýhallemiler, akla gelen iki halktýr. Arada bir yazdým. TRT bugün Arapça yayýn yapýyor ve iyi ki de yapýyor. Ama Süryanice yayýn hala yok. Irak ve Suriye’de azýmsanmayacak bir Mýhallemi ve Süryani nüfus var. En çok da onlar zor durumdalar. Kendi yurttaþlarýmýz olan, kendilerini, Arap olarak tanýmlayan Mýhallemiler -ki bu dile ait bir lehçe var ve o lehçe Kýltu olarak biliniyor- için, TRT’de Mýhallemice bir yayýn olsa, çok yararlý olurdu.
Türkiye, Ortadoðu’da çatýþmalar sürüp giderken, kendi yurttaþlarýnýn sahip olduðu kültürel zenginliði ve çeþitliliði görmezlikten gelmediði ve kültürel çeþitliliðin önünü açtýðý için model olabilecek yegane ülke durumundadýr.
Ama bu gerçeði anlamada hala zorlanan bir bürokrasi var.
Midyat’ta Anadolu Arap Birliði Hareketi derneði kuruldu. Valilik ve Dernekler Ýl Müdürlüðü derneðin adýna itiraz etti ve deðiþtirilmesini talep etti. Yönetim bu teklifi kabul etmeyince, iþ savcýlýða taþýndý.
***
Mýhallemiler, devlete baðlýlýklarýyla tanýnan bir halktýr. En zor ve çatýþmalý dönemlerde bile, Mýhallemiler sükunetlerini muhafaza etmeyi ve çatýþmalarda taraf olmamayý baþardýlar.
Mýhallemiler’in de korucularý vardý, ama bildiðim kadarýyla Mýhallemi korucularý için açýlmýþ bir tek dava yok. Suça bulaþmadýlar çünkü.
Hani Milleti sadýka derlerdi ya Osmanlýlar. Mýhallemi halký bu vasfýný hemen hiçbir dönemde kaybetmedi. Þimdi de Türkiye demokratikleþirken, kültürel taleplerini dillendirmeye çalýþýyorlar. Engellenmemeliler. Bunun kimseye faydasý yok.
BDP’nin adý deðiþecek ve muhtemelen, Bölgeler Partisi adýný alacak. Ne beyis var bunda? Bölgeler Partisi olunca, bölgelerin bölünmesi mi akla gelecek? Daha geçenlerde adýnýn içinde Kürdistan geçen bir parti bile kurulmadý mý?
Dolayýsýyla Anadolu Arap Birliði adýyla bir derneðin kurulmasý neden sorun oluyor, anlamak çok zor.
Derneðin kapatýlmasýna itiraz eden dernek yöneticileri bir basýn açýklamasý yaparak seslerini kamuoyuna duyurdular. Türkiye’de ilk defa tamamý Arapça ve Mýhallemiceden oluþan döviz ve pankartlar taþýndý. Ýþte o pankartlarda yer alan sloganlarýn bazýlarý:
Hepimiz Allahýn kullarý Ademin çocuklarýyýz. Biz Arabýz bu vatanýn evladýyýz. Milattan önce bu topraklardaydýk. Aslýný ve dilini unutma. Arap doðduk Arap öleceðiz. Farklý kavimlerle kardeþçe yaþamak istiyoruz. Allahýn Ayetlerinden biri de dillerimizin farklý olmasýdýr.
***
Anadolu Arap Birliði Hareketi Derneði Kurucu baþkaný M. Ali Aslan Dernek önünde yaptýðý açýklamasýnda þunlarý söyledi: “Türkiye’nin ilk Arap derneklerinden olan Anadolu Arap Birliði Hareketi Derneðimiz isminden dolayý kapatýlmak isteniyor. Kapatýlmasý için Mardin Valiliði, Midyat Cumhuriyet Savcýlýðýna feshi için Midyat Kaymakamlýðýna 22.05.2014 tarihinde talimat vermiþtir. Derneðimizin kuruluþ bildirimini Midyat Dernekler þefliðine verdikten sonra Mardin Ýl dernekler Müdürlüðünden gelen Tüzük inceleme raporunda kanuna aykýrý bulunan noksanlýklarý giderdiðimiz halde; Mardin Valiliði yetkisinin dýþýnda derneðimizin ismini deðiþtirmemizi talep ederek, derneðimizin hayata geçirmek istediði Eþbaþkanlýk sistemi ve tüzükte yer alan kadýnlar, çocuklar, engelliler, çevre ve yoksullukla ilgili maddeleri ve daha birçok maddeyi tüzükten çýkarmamýzý istedi. Biz Anadolu Arap Birliði Hareketi Derneði de kanunlarýn bize tanýmýþ olduðu hakka dayanaraktan 11.04.2014 tarihinde ilgili tüzük maddelerini çýkarmayýp isim deðiþikliðine gitmeyeceðimizi yazýlý bir þekilde Mardin Valiliði’ne bildirdik.”
Aslan’ýn açýklamasýna destek veren kuruluþlar ise þöyle: Akad Mýhallemi Derneði, Hollanda Mýhallemi Derneði, Almanya Mýhallemi Derneði, Ýsveç Mýhallemi Derneði, Lübnan Mýhallemi Derneði, Lübnan Mardin Araplarý Derneði, Suriye Mýhallemi Birliði, Musul Mýhallemi Gençliði, Þanlý Urfa Arap Der, Hatay Anadolu Arap Mýhallemi Derneði, Ýstanbul Nusayri Arap Temsilciliði, Hatay Adana Mersin Hýristiyan Arap Sözcülüðü, Mardin Süryani Birliði, Beyt-Nahreyn Arap - Arami Birliði, Mezopotamya Arap Birliði, Þemmikan Halklarý platformu, Özgür Eðitim Sen, Sami Halklarý Topluluðu.
Yukarýdaki dernek isimlerinin çoðunu belki ilk kez duymaktasýnýz. Þimdiye kadar varlýklarý bile tartýþmalý çeþitli halklarýn ve gruplarýn özgürce örgütlenebildiði yeni Türkiye de bu aslýnda. Derneklerin kurulmasýnda çeþitli problemler, istismarlar olabilir. Bu derneklerin neyi kimi ne kadar temsil ettiði de tartýþýlabilir. Mehmet Ali ve arkadaþlarý, adýndan belli olacaðý üzere böyle iddialý bir derneði kurarken, kaç kiþiye danýþtýlar ve Mýhallemiler’in geleceðiyle ilgili fikirlerini paylaþtýlar, bu da tartýþýlabilir. Ama sorunumuz bu deðil. Sorunumuz demokrasilerde herkesin örgütlenme hakkýnýn olmasýdýr. Demokrasilerde örgütlenme özgürlüðüne sýnýr getirilmemesi gerekir. Yeter ki, ortada bir þiddet ve etnik-mezhepsel bir hýnç ve öfke önerisi olmasýn..