Basýn demokrasinin bir ürünüdür ve gücünü milletten alýr.
Gel gör ki, milletin oluþturduðu bu muazzam gücü, onlarca yýl; millete ve deðerlerine yabancý hatta düþman olan kafalar yönetti.
“Abdest”i on farklý biçimde yazýp bir tanesini bile tutturamayan bu “içimizdeki yabancý” kafalar, her dönemde darbecileri ve onlara emir veren emperyalistleri desteklemeyi “kutsal görev” bildiler.
***
Ama þükürler olsun ki, bu lejyonerlere mahkûm deðiliz artýk.
Basýnýmýz önemli ölçüde millîleþti.
Millet adýna duyarlý bir sensor fonksiyonu üstlenen gazetelerimizin sayýsý arttý.
Yýllarca fitne tohumlarýný ekmek için kullanýlan basýn, þimdi artýk bu ecnebi operasyonlarýný; daha baþlangýçta görüp deþifre ederek etkisiz hale getirmede de önemli görevler üstlenmeye baþladý.
Millete hizmet, muhatap olduðumuz dýþ tehditlere karþý koymanýn yaný sýra, ayný zamanda millete tercüman olmayý; sýkýntýlarýný ilgililere ulaþtýrmayý da gerektirir.
Amerika’nýn, dolar kurunu bize karþý “dolar kurþunu” olarak kullandýðý son dönemde, vatandaþlarýmýzdan yoðun þikâyetler aldýk.
Kur saldýrýlarýný fýrsat bilerek; yerli yersiz zamlarla gâvurun ekmeðine yað sürenler günden güne çoðalýyordu.
Oysa biz bir “savaþ”taydýk.
Ýstiklâl mücadelemiz sýrasýnda ailenin silah tutan bütün üyeleri, geri dönmemek üzere cepheye koþmuþtu.
Bugün yaþadýklarýmýz da farklý bir “Ýstiklâl Mücadelesi”dir.
Devlet bütün gücüyle bu saldýrýlara karþý koyarken, elbette millete de bazý fedakârlýklar düþmektedir.
15 Temmuz’da hiç tereddüt etmeden darbeci hainlerin önüne dikilen milletimiz, þimdi de zaten taþýmakta zorlandýðý geçim yükünün üzerine binen ilave yükleri, “vatan borcu” niyetine sükûnetle taþýmaya çalýþýyor.
Ama milletin desteðiyle büyüyen bazý firmalar, bu dönemde iyi bir imtihan veremedi.
Kur artýþlarýndan doðrudan etkilenseler bile milletin yükünü bölüþmek adýna, hiç deðilse bir süre durumu idare etmeleri gerekirken; fazlasýyla millete yansýttýlar.
Hatta kurla, dolarla hiç alakasý olmayanlar bile; kur artýþýný mumla aratan zamlar yaptý.
***
Bu vesileyle bir kere daha gördük ki, asýl imtihan “cep”te baþlýyor.
“Muhafazakâr, millî, yerli” görünen nice firmalar, Trump’ýn saldýrýlarýný fýrsat bilerek fiyat artýrdý, o da yetmedi; gramaj düþürdü.
Demek ki Çanakkale Savaþý þimdi olsaydý; düþmana fazla iþ kalmayacaktý!
Milleti bu fýrsatçýlarýn; olmayan insafýna býrakacak halimiz yoktu.
“Millî iradenin sesi” olmak da bunu gerektiriyordu.
“Fýrsatçýlýk ve karaborsa” tanýmýna giren davranýþlarý tespit ettik ve Ankara Haber Merkezimizden, bunlara karþý alýnan tedbirleri araþtýrmalarýný istedik.
Ancak, bayram tatilinin de etkisiyle, maalesef yetkililerden uzun süre cevap alamadýk.
Nitekim bu gecikmenin, fýrsatçýlarý daha da azdýrdýðý, millette ise; “Meydan insafsýzlara kaldý” intibaý uyandýrdýðý kanaatindeyim.
Bu ortam, tam da algý operasyonu peþinde koþanlarýn iþine yaradý.
Neyse ki geç de olsa leþ kargalarýnýn üzerine kararlýlýkla gidilmeye baþlandý.
***
Bir üzücü tespit daha...
Medya; bu fýrsatçýlara karþý topyekun tavýr koyabilseydi, çok daha erken sonuç alabilirdik.
Oysa mesele, “81 ilde birden kontroller baþladý” noktasýna geldikten sonra bile gereken ilgi gösterilmedi.
Neden acaba?..