Millî Mücâdele

30 Aðustos Zafer Bayramý kutlu olsun!

Bundan 91 yýl önce bugün, 26 Aðustos 1922’de baþlayan “Baþkumandanlýk MeydanMuhârebesi” Türk silahlarýnýn kesin muzafferiyetiyle sona ermiþ ve gerek sayýca gerek donaným bakýmýndan üstün durumda olan Yunan Ordusu Mustafa Kemâl Paþa’ya teslîm olmuþdu.

Teslîm olanlar arasýnda Yunan Ordularý Baþkumandaný General Nikolaus Trikoupis (Trikopis, 1869-1956) de bulunuyordu.

O sabah saat 05.30’da kýsa bir topçu tanzim ateþinden sonra baþlayan asýl Türk bombardýmaný Yunan mevzîlerini kýsa sürede sarsmýþ ve Mustafa Kemâl Paþa’nýn saat 14.00’de Aslýhanlar’daki Karargâhý’ndan verdiði taarruz emrinden sonra Yunan ordusu yaklaþýk üç saat içinde çembere alýnýp aðýr zâyiatla teslîm olmaya zorlanmýþdýr.

Bundan sonra kurtulup da batýya doðru bozgun hâlinde çekilen, yâni ric’at edemeyerek kaçan Yunan birlikleri Türk Ordusu tarafýndan ayný hýzla kovalanmýþ ve süvâri birliklerimiz 9 Eylül’de Ýzmir’i istirdâd etmiþdir ki hem Yunanlýlar hem de Türkler için birer sür’at rekorudur!

Mustafa Kemâl Paþa o meþhur târihî emrini de iþte o 26 Aðustos günü vermiþdi:

“Ordular, ilk hedefiniz Akdeniz’dir, ileri!”

30 Aðustos Zaferimiz sâdece 20. Yüzyýl’ýn “ilk antiemperyalist savaþý”na noktayý koymak özelliði dolayýsýyla önemli deðildir. 19 Mayýs 1919 ve 30 Aðustos 1922 arasý süren bu olaðanüstü kanlý mücâdele ayný zamanda 1699 Karlofça Andlaþmasý’ndan bu yana Türkiye’nin tekrar toprak kazandýðý ilk savaþ olmasý hasebiyle de bir dönüm noktasý teþkîl eder.

Baþkumandanlýk Meydan Muhârebesi, sâdece Türkiye ve biz Türkler için deðil, fakat ayný zamanda Batý Emperyalizmi’nin pençesine düþmüþ bütün mazlum milletler için de fevkalâde ehemmiyeti hâiz bir hâdisedir, çünki bu sâyede görmüþlerdir ki yurd sevgisi, cesâret, disiplin ve fikr-i tâkýyb sâyesinde en modern silahlarla donanmýþ ordularýn dahî, nisbeten çok zayýf donanýmlý kuvvetler tarafýndan aðýr yenilgilere uðratýlmasý imkâný vardýr!

Yeter ki bu irâde olsun!

Gerçi Türkiye’yi, bahis konusu mazlum milletlerle mukaayese etmek tam anlamýyla doðru deðildir, zîrâ Türkiye, en güçsüz ve yenik hâlinde bile bir “sömürge” durumuna düþmemiþdir.

O bakýmdan Millî Mücâdele’ye “Kurtuluþ Savaþý” adýný vermek de hatâlýdýr.

Ölümsüz Kemâl Tâhir’in bir roman figürüne söyletdiði gibi “Ele geçmemiþsin kikurtulasýn!”

Bugün olsaydý belki “intifâda” derlerdi; silkeleme!

Bu vesîleyle çaðýmýzda pek sýk sözü edilen “enternasyonal solidarite/uluslararasýdayanýþma” kavramýyla ilgili bir notum da var:

Millî Mücâdele sýrasýnda, Ýngiliz egemenliði altýndaki Hind Müslümanlarý, yâni çoðunluk bakýmýndan þimdiki Pâkistanlýlar, ve Lenin yönetimindeki Rus Komünistleri, Mustafa Kemâl Paþa ve arkadaþlarýnýn emrine hiç de azýmsanamayacak mikdarlarda para yardýmý yapmýþlardýr ki bunu da þükranla anmak bir vefâ borcudur.

Mustafa Kemâl Paþa (Atatürk!) ve 30 Aðustos mevzûlarýný anlat anlat sabaha kadar bitmez.

Onun için iyisi mi ben artýk burada keseyim de gazetede bir iki habere de yer kalsýn!

Millî Mücâdelemizin Aziz Þehidleri huzûrunda saygýyla eðiliyorum!