Geçtiðimiz hafta siyaseten garip olaylar serencamý yaþadýk. Siyaseten demek belki yanlýþ olacak, kaba saba bir linçe þahit olduk aslýnda hepimiz.
TBMM Baþkaný Numan Kurtulmuþ'un Gazi Üniversitesi açýlýþ dersinde söylediði bir cümleden yola çýkarak, ellerinden gelse muhtýra yazmaya kalkanlar oldu. Trol ekibiyle birlikte yangýndan mal kaçýrýrcasýna Kurtulmuþ'a saldýran eski-yeni 'yoldaþ'larýn durumu ise ayrýca üzücüydü.
Neden üzücü dedim? Çünkü Sayýn Cumhurbaþkanýnýn parti içinde çok önem verdiði birlik, beraberlik, dayanýþma ilkelerine de ters duruyordu bu haller... Kendisini 35 yýldýr takip eden birisi olarak bu siyasete 'dava' gözüyle baktýðýný, siyaseti 'dava' tezleriyle idealize ettiðini yakinen bilirim. Peki Kurtulmuþ, bu yoðun kurþun yaðmuru altýndayken, dava arkadaþlar tarafýndan niçin yalnýz býrakýlýyordu?
Hasýlý kelam turnusol günlerinden geçti iç siyaset gündemi... Ne diyelim altýnýn kýymeti ve ayarýný ateþte ölçerlermiþ, siyasette de zaman zaman oluyor böyle sýnavlar.
Büyük kýyamet; Kurtumuþ'un bir parantez içinde, devlet ve millet kavramlarýnýn, milleti önceleyerek kullanýlmasýný doðru bulduðunu zikretmesiyle koptu. 'Devletin; ülkesi ve milletiyle bölünmezliði' kavramý yerine, 'milletin; devleti ve ülkesiyle bölünmez bütünlüðü' ifadesini daha uygun bulmanýn neresi yanlýþtýr, neresi bölücülüktür, neresi devlet karþýtlýðýdýr anlamak zor.
Lakin þunu kolaylýkla anlayabiliriz: Konuþan kiþi, TBMM Baþkanýdýr. TBMM ise Kurtuluþ Savaþýmýzý her türlü fedakarlýklarla vermiþ olan milletimizin kurduðu bir meclistir. Dünyada bir örneði daha olmayan þekliyle, TBMM hem Kurtuluþ Savaþýmýzý yönetmiþ, hem ayný zamanda devleti de kurmuþtur. Yani Türkiye'mize has milli tarihte, sosyolojide, millet devletin hep öncesinde ve kurucu öðedir. Devletimizi, aziz milletimiz ve aziz milletimizin iradesi kurmuþtur. Bir Meclis Baþkanýnýn bu hassasiyeti taþýmasý ve zikretmesi de normaldir.
Bununla birlikte, Allah kimseyi devletsiz býrakmasýn, Gazze'nin halini görüyoruz, içler acýsý bir soykýrýma maruz... Devlet terbiyesiyle büyümüþ çocuklarýz hepimiz. Burada bir paradoks yok, milletin özü, ruhu, hakikatini dile getirme hadisesi var.
Numan Kurtulmuþ, konuþmasýnda 3. maddeyi deðiþtirelim dememiþtir. 3. maddeyi tartýþmaya açmamýþtýr. Peki niçin bir bardak suda fýrtýna kopartýlýyor?
Numan beyi öðrencilik günlerimden beri tanýrým, demokrat kiþiliðiyle bilinir, tanýnýr. Müslümandýr. Beyefendidir. Bununla birlikte ömrü boyunca darbelere, vesayet odaklarýna, milli iradeyi bypass eden kulislere, saðýr odalara, karþý çýkmýþtýr. Cumhurbaþkaný Tayyip Erdoðan'a da gönülden baðlýdýr..
Bu kadar þeyi niçin zikrettim, elbette 'ellerini kýrarýz' manþetlerini zevkten dört köþe olarak atanlar- attýranlarla ciddi farký anlaþýlsýn diye... Zaten CHP tarihine baktýðýnýzda kýrmayý en iyi onlar bilir dersiniz. Bu milletin ellerini, gururunu, maneviyatýný kýra kýra bugünlere gelmediler mi? Zannediyorlar ki, 'milleti öncelerim' diyen bir adamý siyasi fikirleri dolayýsýyla kaba kuvvetle cezalandýrabilirler... Yuh olsun! Böyle düþünenlere, darbeci zihniyete, linç aðýzlýlara, buna peþkeþ çeken mürailere, her fýrsatta milli iradenin ellerini kýrýp, sesini kýsýp, sözünü kesenlere!
Bir anayasa yapýlacaksa, bunu millet yapacak, milleti temsil eden Meclis yapacak. Bu Meclis'te her partiden insan var, tüm basýnýn bildiði þekliyle, her parti kendi anayasa teklifini hazýrlayýp getirecek, istiþareler, üniversiteler, sivil gruplar, akademisyenlerle görüþmeler yapýlacak, geniþ bir katýlýmla kotarýlacak, uzun bir süreçten bahsediliyor... Kimin ellerini kýrýyorsunuz siz?
Bir konu daha var; Numan Kurtulmuþ konuþmasýnýn hiçbir yerinde 'Türkiye devleti' dememiþtir. Bunca yýllýk takipçisiyim, ömründe Türkiye devleti diye bir söz kullandýðýný görmedim. Peki bunu kim çýkarttý? Niye çýkarttý?
Anayasa çalýþmalarýna uygun bir zemin hazýrlamak için yoðun çaba sarf eden Numan Kurtulmuþ'un tüm çabalarýný gölgelemek isteyenlerin çýkarttýðý bir sosyal medya operasyonu olduðu açýk...
Gün ola harman ola demiþler, duamýz milletimizin huzuru, ülkemizin refahý, bereketi içindir.