Kemalistliðiyle bilinen Sözcü gazetesinin yazarý Uður Dündar’ýn dünkü yazýsýnýn baþlýðý “Darbeyi TSK önledi” þeklindeydi.
Önceki günlerde de yine Kemalistliðiyle bilinen Doðu Perinçek’in Aydýnlýk gazetesinde “Darbeyi ordu önledi” þeklinde görüþler dile getirilmiþti.
Onlara soralým þimdi; 15 Temmuz darbesinin baþarýya ulaþmasýný tek baþýna ordu mu önledi?
Bu, baþta polis teþkilatý olmak üzere, darbenin baþarýya ulaþmasýný önlemek için cansiperane mücadele eden devletin diðer kurumlarýna haksýzlýk deðil mi?
Hele de MÝT, darbe yapýlacaðý istihbaratýný 15 Temmuz günü saat 16 civarýnda Genelkurmay Baþkaný ile Kuvvet Komutanlarýna ilettiði halde, Hava Kuvvetleri Komutaný’nýn, Deniz Kuvvetleri Komutaný’nýn, Jandarma Genel Komutaný’nýn neden düðüne gittikleri gibi sorularýn cevabý verilemezken, darbeyi tek baþýna ordu önledi denebilir mi?
“Darbeyi ordu önledi” demek, darbecilere boyun eðmeyip direnen Cumhurbaþkaný’na, Baþbakan’a, Hükümet’e, Meclis’e haksýzlýk deðil mi?
“Darbeyi ordu önledi” demek, 15 Temmuz darbesinin baþarýya ulaþmasýný önleyen asýl güç olan millete haksýzlýk deðil mi?
Evet, 15 Temmuz darbesinin baþarýya ulaþmasýný asýl önleyen milletin ta kendisiydi.
15 Temmuz darbesine giriþildiði gece millet destansý bir direniþ sergiledi.
“Vur” emri verilmiþ tanklarýn üzerine, yürürüz tanklarýn üstüne yürürüz; cehennem olsa gelen göðsümüzde söndürürüz dercesine gitti.
Daha önceki darbelerdeki gibi tanklar milleti teslim alamadý; millet tanklarý teslim alýverdi!
Yine millet “Vur” emri verilmiþ askeri birliklerin üzerine, ölüme gittiðini bile bile düðüne gider gibi gitti.
Zaten darbecileri de milletin darbeye karþý sergilediði bu beklemedikleri direniþ sersemletti.
Çünkü bundan önceki darbelerde milletten deðil böyle bir direniþ, en küçük bir tepki bile görmemiþlerdi.
Milletin seçip iþbaþýna getirdiði baþbakaný, bakanlarý asmýþlar; millet bunu tepkisiz, sessiz sedasýz kabullenmiþti.
Milletin seçip iþbaþýna getirdiði baþbakanlarý hapsetmiþler; millet bunu tepkisiz, sessiz sedasýz kabullenmiþti.
Darbeciler bu kez de milletin darbeye karþý böylesine tepkisiz, sessiz sedasýz kalacaðýný zannetmiþlerdi.
Darbeciler iþte bunu hesap edememiþlerdi.
Hatta darbecilerin yanýnda olup da milletin bu direniþini görür görmez, darbe yandaþlýðýndan darbe karþýtlýðýna geçen generaller, komutanlar da yok deðildi.
Dediðim gibi, 15 Temmuz darbesinin baþarýya ulaþmasýný asýl önleyen milletti.
Nitekim Balyoz Davasý’nda yargýlanan Hava Kuvvetleri Komutanlýðý Baþsavcýsý Albay Ahmet Zeki Üçok da “Kesinlikle söylüyorum ki 15 Temmuz darbesinin baþarýya ulaþmasýný asýl önleyen milletin direniþidir” dedi.
Elbette polis teþkilatý gibi devlet kurumlarýnýn darbecilere direniþi, ordu içindeki hükümet yanlýlarýnýn darbecilere direniþi çok önemliydi.
Bu konuda onlar her türlü övgüyü hak etti.
Darbecilere direnen daha baþka kurum ve kuruluþlar da övgüyü hak etti.
Ama en baþta darbecilere karþý destansý bir direniþ sergileyen millet övgüyü hak etti.
Onun içindir ki “Darbeyi ordu önledi” yerine, “Darbeyi millet önledi” denilmesi gerekmez mi?
