15 Temmuz’un yýldönümünde aziz milletimiz dosta düþmana, içeriye dýþarýya, tüm dünyaya çok güçlü mesajlar verdi.
Gerek 15 Temmuz kalkýþmasýnýn olduðu gün sokaklara sel olup taþan milyonlar, gerek 15 Temmuz anmalarýnda meydanlarý dolduran milyonlar aslýnda ayný mesajý verdiler.
Bir milletin çýplak elle, saðduyu ve aklýselimle, son derece demokratik ve barýþçýl bir þekilde tanklarý-toplarý püskürtmesi bir ilktir. Ýlk defa bir lider darbeye karþý milleti sokaða davet etmiþ ve ilk defa bir millet darbe giriþimine geçit vermemiþtir. 15 Temmuz kahramanlýk destanýný lideriyle toplumuyla bu millet yazmýþtýr ve destanýna da sahip çýktýðýný ve çýkacaðýný hafta sonu herkese göstermiþtir.
Ýlk mesaj, FETÖ’cü hainleredir. Milletimiz FETÖ’cülerin kalkýþmasýna 1 yýl önce dur demiþtir ve bundan sonra da kesinlikle eyvallah etmeyeceðini güçlü bir þekilde ortaya koymuþtur. FETÖ’nün habis ve hastalýklý yapýsý, Türkiye’yi esir almaya ve yabancý güçler adýna hâkimiyet kurmaya çalýþan hain emelleri tam anlamýyla anlaþýlmýþ ve deþifre olmuþtur. Ýster dýþ güçler ister kriptolar, kim kiminle iþbirliði yaparsa yapsýn, bu millet bu ihanet þebekesine hiçbir zaman rýza göstermeyecektir.
Ýkinci mesaj, tüm darbeci ve vesayetçileredir. Türk milleti sadece FETÖ’nün kalkýþmasýna deðil tüm darbelere karþý olduðunu ve müsamaha göstermeyeceðini ilan etmiþtir. Darbeler, müdahaleler, kalkýþmalar kimden gelirse ve kime karþý olursa olsun, milletimiz demokrasinin yanýnda saf tutacak, pasif deðil aktif bir þekilde süreçlere müdahale edecektir.
Üçüncü mesaj, terör örgütleriyle mücadele eden devletedir. 15 Temmuz destanýna ayný heyecanla sahip çýkan milletimiz, FETÖ baþta olmak üzere terör örgütlerine karþý yürütülen mücadelenin haklýlýðýný teyid etmiþ, asla rehavete kapýlmamak gerektiðini haykýrmýþtýr.
Dördüncü mesaj, CHP ve Kýlýçdaroðlu’nadýr. Kontrollü darbe söylemleriyle ve maðdur edebiyatýyla FETÖ’nün deðirmenine su taþýyan Kýlýçdaroðlu’na 15 Temmuz ruhunu sahiplenen milyonlarca insan ‘hezeyana kapýlma, oyuna gelme’ uyarýsýnda bulunmuþtur.
Beþinci mesaj, bölgemizde siyaset mühendisliði yaparak halklarýn iradelerine boyunduruk vurmaya çalýþan küresel güçleredir.Kimi Avrupa ve Balkan ülkelerinden, Mýsýr ve Libya’ya kadar birçok ülkede hükümetleri deviren, siyasete müdahale ederek halklarýn iradelerini þekillendirmeye çalýþan güç odaklarýna aziz milletimiz güçlü bir þekilde ‘dur’ demiþtir.
Arap Baharýný tersine çevirerek bölge halklarýný etkisiz eleman gibi konumlandýrmaya çalýþan bu güçlere karþý Türkiye’den güçlü bir karþý ses yükselmiþ, Türkiye’nin yolgeçen haný olmadýðý, Türkiye’de milletin asýl aktör ve asli unsur olduðu gösterilmiþtir.
Türk milletinin bu þanlý direniþi, boyunduruk altýna alýnmak istenen tüm bölge halklarý için büyük bir örneklik oluþturacaktýr.
15 Temmuz sadece 1960’da baþlayan darbeci/vesayetçi düzenin son bulduðu ve milletin iradesinin tam anlamýyla hâkim olduðu bir demokratik milat deðildir, ayný zamanda bölgemizde yaþanan dýþ müdahale ve küresel vesayet özlemlerine karþý milletin oyunu bozduðu ve kendi oyununu kurduðu bir dönemin baþlangýcýdýr.
Altýncý mesaj, þehit ailelerine ve gazilerimizedir. 80 milyon vatan evladý, þehit ve gazilerimizi asla unutmayacaðýný, onlarýn emanetlerine sahip çýkacaðýný ortaya koymuþtur.Darbelere ve iþgal giriþimlerine karþý direnmenin elbette bir bedeli vardýr. Milletimiz bu bedeli canýyla kanýyla ödemekten çekinmeyeceðini, bunun ne kadar büyük bir kahramanlýk olduðunu, kahramanlýk ortaya koyanlara da nasýl sahip çýkýlacaðýný bütün dünyaya göstermiþtir.
Kahraman milletimiz,demokrasinin asli aktörü olduðunu ve asla iradesine yönelik saldýrýlara pabuç býrakmayacaðýný ortaya koymuþtur.