Selahaddin E. ÇAKIRGÝL
Selahaddin E. ÇAKIRGÝL
Tüm Yazýlarý

Milletin hafýzâsýnýn DNA'sý ile oynanmasý..

29 Haziran akþamý TRT -1’de tarihçi Murad Bardakçý, Prof. Erhan Afyoncu ve Prof. Nurhan Atasoy’un sunduklarý ve saatlerce süren bir program vardý, kitab, kütübhane ve ‘Divan-i Lugat-ut-Türk’ten 1928’e kadar, bin yýla yakýn süredir basýlan eski eserler üzerine..

***

Bu programý izlerken, geçenlerde Almanya’da, ‘History Life’ isimli tarih dergisinde ‘Die Grossen Revolutionäre’ /En Büyük Ýhtilalciler /-veya- Devrimciler ’ baþlýðý altýnda yayýnlanan yazý geldi hatýrýma.. Çünkü, o yazýda, dünya tarihinde, toplumlarýn hayatýnda etkili olmuþ ‘devrimci’ler mukayese ediliyordu.

Fransýz Ýhtilâli’nin önemli isimlerinden Maximilien Robespierre; Hind Ýstiklâl Hareketi’nin ünlü lideri Mahatma Gandhi; Rusya’da, Bolþevik/komünist Ýhtilali gerçekleþtiren kadrolarýn lideri Vladimir Lenin, Çin’de komünist bir rejim kuran Mao Zedong; Kuba’da Batista Diktatörlüðü’nü gerilla savaþýyla devirip 1959’da marksist bir rejim kuran Fidel Castro; 20. Yüzyýl’ýn baþýnda, alman marksist hareketinin ünlü ideolog ve eylemcilerinden sayýlan Rosa Luxemburg; ‘Modern Türkiye’nin Babasý’ sýfatýyla anýlan M. Kemal Atatürk; Amerika Birleþik Devletleri’ni kuran kadrolarýn lideri George Washington; Latin Amerika’daki marksist gerilla savaþlarýnýn ünlü ismi Che Guevera; Güney Amerika’daki 200 yýl öncelerdeki istiklâl savaþlarýnýn idealist halk kahramaný Simon Bolivar; 1910’larda Meksika’da gerçekleþtirilen ‘Köylü Ýhtilâli’nin ünlü lideri Emiliano Zapata; Vietnam Savaþý’nýn 1960-70’ler arasýndaki filozof tipli lideri Ho Chi Minh; 150 yýl öncelerde Ýtalyan Birliði’ni saðlamýþ olan Gluseppe Garibaldi; Ýngiltere’de, 19. Yüzyýl’ýn sonu ve 20. Yüzyýl’ýn ilk çeyreðinde feminist hareketlerin ünlü ismi Emmelin Pankhurst; vs..

Bu isimlerin arasýnda M. Kemal’in yeri diðerlerinden çok farklýydý.. Çünkü, onun yaptýðý ‘inkilab’ý diðerlerinin hiç birisi yapamamýþtý. Meselâ, Lenin Rusça ve diðer slav dillerinin asýrlardýr ortak alfabesi olan krill alfabesini deðiþtirmek gibi bir büyük …. iþ’e kalkýþmamýþtý. Ayný þekilde, Mao da, derme-çatma bir gecekondu kulübesini andýran þekillerden oluþan Çin alfabesini; Gandhi de, Hind alfabesini deðiþtirmemiþti. Ya da, Robespierre veya Garibaldi,Bundan sonra latin alfabesiyle deðil, meselâ arab, ibrî veya japon alfabesiyle yazacaksýnýz!’ diye bir çýlgýnca dayatma þeklinde bir büyük inkilab yapmamýþlardý. Kezâ, 2 bin yýl devletsiz yaþayan Yahudilerin, -arabca gibi saðdan sola yazýlan- ibrî alfabesini hayata geçirmeleri; etrafýmýzdaki ermenilerin, gürcülerin, yunanlýlarýn kendi tarihî alfabelerini ihya etmeleri karþýsýnda da hiçbir akýllý, ‘latin alfabesine geçelim’ dememiþti.

Ama, bu iþ Türkiye’de yapýlabildi; ‘Her ne pahasýna olursa olsun, behemehal ’ diyerek ve dâraðaçlarý kurularak.. Çünkü, halkýmýzýn geçmiþiyle kopmasý saðlanacaktý. Ve bu plan, 1. Meþrutiyet yýllarýndan beri, kendilerini ‘münevver- aydýn’ diye niteleyen mustagriblerin, garb hayranlýðýna mübtelâ olanlarýn ortak hedefiydi.

Nitekim, Ýsmet Ýnönü, ‘Biz alfabe inkýlabý yapmadýk, inkýlabýmýzýn alfabesini bulduk..’ demiþti.

***

400 yýl Hollanda’nýn tahakkümü altýnda yaþayan Endonezya Müslümanlarý, 1947’de Ahmed Sukarno liderliðinde ‘siyasî istiklâl’lerini elde edince, o zamana kadar arab alfabesiyle yazdýklarý ‘malay’ dilini, latin alfabesiyle yazmaya mecbur kalmýþlar ve itiraz edenler ise, ‘Siz türklerden daha mý Müslümansýnýz? Onlar latin alfabesini kabul ettiler, biz niye etmeyelim?’ diye susturulmuþlardý.

***

Evet, TRT-1’deki o program, bütün bir geçmiþ tarihin ve kültürün nasýl silinip atýldýðýný düþünen beyinlere hatýrlattý.

O kadar ki, ‘Yeni Türk alfabesinin kabul edilmesinden dolayý devletin elindeki bütün kitablarýn elden çýkarýlmasý’ emredilmiþti, bir kararname ile.. Ve Bulgar Nasyonal Kütüphanesi, kilosu 3-5 kuruþtan almýþtý bütün o eserleri ve belgeleri.. Bu konuda en zengin kaynak orasý þimdi..

Evet, milletimizin ‘hâfýzâsýnýn DNA’sý ile oynanmýþtý ve bugün, 100 yýl öncesini okumak ve anlamakta uzmanlar bile zorlanýyor.