Milletvekilleriyle yapýlan toplantýya dair…

Medyadan öðrendiðim kadarýyla Reis’in talimatýyla AK Parti Genel Baþkan Vekili Numan Kurtulmuþ genel merkezde milletvekilleriyle toplantý yapmýþ. “Daha çok çalýþýn. Resmî ve formel çalýþmalarýn dýþýnda gönüllere girecek çalýþmalar yapýn. Her hafta seçim bölgenizde olun.” Denilenler özetle bunlar. Ama tuhafýma giden husus þu: Bunlarý söylemeye gerek var mý? Bunlar aþkla ve inançla zaten yapýlmasý gereken þeyler deðil mi? Bunlarý yapmayanýn AK Partililik ve dava aidiyeti zaten sorunludur demektir. 

Milletin istemediklerini istemenin veya millette karþýlýðý olmayanlarý ýsrarla o makamlara getirmenin elbette siyasi bir bedeli olur. Bunlarý bugüne kadar yapmayanlarýn bu ikazlardan sonra yapacaklarýný düþünmek bence kendimizi kandýrmaktan öte bir anlama sahip deðil. Ýkazlar üzerine mecburen çalýþýyor gibi görünenler merak ediyorum acaba gönülleri nasýl kazanabilirler? 

Dava aþký olanlar hiç kimseden talimat beklemezler. Kendileri herkesten daha çok çalýþýrlar. Halkla gece gündüz demeden onlardan biri gibi hemhal olurlar. Seçimden seçime deðil, her gün her an... Güçsüzlerin güç bulamadýðý ve güçlülerin daha da güç bulduðu bir vasatta güçsüzlerin kendilerine baþka sýðýnaklar arayacaðýný unutmamak lazým. AK Parti’yi güç devþirmek için veya en fenasý gücünü halka karþý kullanmak için araçsallaþtýranlarýn elinden kurtarmadýðýmýz sürece halkýn gönlüne girecek çalýþmalardan sonuç alamayýz. O yüzden kökten bir zihniyet ve kadro deðiþimine ihtiyaç var. “Yeni Ömerler!” vurgusu, bu açýdan nirengi öneme sahip. Yanlýþ hatýrlýyorsam düzeltilsin isterim. 24 Haziran seçimlerinde milletvekili olacaklarda iki þey özellikle aranmýyor muydu? Seçim bölgesinde evi olacak, bir. Seçim bölgesinde çalýþma bürosu olacak, iki. 

Bu gerçekleþti mi? Büyük ölçüde hayýr! Anadolu’nun bir þehrinde vekil seçilenin ailesi Ýstanbul’da. Veya baþka ilin vekili Ýstanbul’dan çýkmýyor. Ýstanbul’dakilerin çok azý da zaten sahada bulunmuyor. Kiminin genel merkezde üst düzey görevleri olduðu için, kimilerinin Meclis’te yoðun iþleri olduðu için... Þimdi bu gerçekliði görmeyecek ve konuþmayacaksak Reis’in sýrtýndaki yükleri nasýl indireceðiz? 

Benim önerdiðim teþkilat modelinde vekillerin hiçbir þekilde genel merkezde ve parti karar organlarýnda görev almamalarý vardý. Býrakalým milletvekilleri sadece milletvekilliði yapsýnlar. Yani yasama faaliyetinin yaný sýra seçim bölgeleriyle ilgilensinler. Parti ayrý olsun. Parti baþkanlarýný vekiller belirlemesin. En güçlü vekilin belirlediði parti baþkanlarý sadece o vekilin emrinde oluyorlar. Bu da partiyi hem halktan kopartýyor hem de parti içi iktidar mücadelelerini beraberinde getiriyor. Bu sistemi deðiþtirmeliyiz asýl. Aksi takdirde pek bir kýymetli olduðundan hiç kuþku duymadýðým o ikazlarýn ve ihtarlarýn korkarým ki sonuca hiçbir etkisi olmayacak. 

Milletvekilleri halk ile yürütme arasýnda iþlevsel bir köprü gibidirler. Teþkilatlar da öyle. O yüzden iki kanaldan gelen talepleri anýnda yerine getirecek dava bilincine sahip bir bürokratik mekanizmaya ihtiyaç var. Býrakýnýz bakanlara, bakan yardýmcýlarýna dahi ulaþýlamýyorsa veya makamlarýna gittikleri bürokratlar arkasýna dayadýðý bakan dolayýsýyla gelenlere karþý üsttenci bir terbiyesizliðe yaslanabiliyorsa sorarým ben size o teþkilat baþkaný veya vekil ne yapsýn? 

Bir bürokrat iki kelimesinin arasýna bakanýn adýný koyma ihtiyacýný hissedip bakanla olan yakýnlýðýný hatýrlatma gereði duyuyorsa, yani “Kimseye eyvallahým yok, arkamda bakan var!” kibriyle davranýyorsa bu sistem sadece hüsran getirir. 

Ömrünü davasýna adamýþ, partisinin iktidarý için gece gündüz demeden çalýþan birilerine þayet bir bürokrat makamýnda kurulduðu koltuðunda aðzýndaki sigarasýný tüttürerek ikide bir sýrtýný yasladýðý bakanýn adýný anýp terbiyesizlik yapma cüretini gösterebiliyorsa kimse kusura bakmasýn ama bu durumda sadece milletvekillerine yapýlan telkinlerle bu iþ yürümez. Benden söylemesi. Sonra bunlarý niye demedin denilmesin diye yazýyorum. 

Niye “Yeni bir AK Parti” dediðim doðru anlaþýlsýn diye ayrýca.