Milli Eðitim Bakanlýðý'ndan ruhsat!

Nurþen Orakçý; öðretmen, görevine son verildi. Yýl 2000.

Suçu, baþörtülü olmak! Soruþturma talebinin geldiði yer: Genelkurmay.

Alaattin Güven; kurum müdürü, görevine son verildi. Yýl 2001.

Suçu, baþörtüsüne müdahalede bulunmamak! Soruþturma talebinin geldiði yer: Genelkurmay.

Ýsmail Dursun; din dersi öðretmeni, görevine son verildi. Yýl 2001.

Suçu, öðrencileri dine yönlendirmek! Soruþturma talebinin geldiði yer: Genelkurmay. 

Mustafa Aydýn; hizmetli, çalýþma onayý iptal edildi. Yýl 2000.

Suçu, öðrencileri sabah namazýna kaldýrmak! Namaza kaldýrdýðý yer; imam hatip lisesi yurdu! Soruþturma talebinin geldiði yer: UTTK.(*)

Yukarýda yazdýðým isimler iþlerine son verilen öðretmenlerden sadece birkaçý.

Saymakla biter mi? Bitmez.

Yüzbinlerce öðretmen fiþlendi ve 28 Þubat’ýn zinde güçleri tarafýndan Milli Eðitim Bakanlýðý’na bu öðretmenlerin iþlerine son vermesi konusunda kesin talimatlar verildi.

Bu talimatlar da tabii olarak taviz verilmeden uygulandý.

Þimdi 28 Þubat’ýn açtýðý yaralar sarýlmaya çalýþýlýyor ve darbe sürecinin odaðýndaki MEB’in bugünkü yönetimi bir anlamda iade-i itibar yapýyor ve maðdur edilen personelini yeniden göreve çaðýrýyor. Bir anlamda iade-i itibar vazifesini yerine getiriyor.

28 Þubatçýlarýn elleri sadece MEB ve YÖK’e baðlý okullara mý uzandý, öðretmen ve öðrenciler sadece MEB ve YÖK’ün kurumlarýnda mý bu maðduriyeti yaþadýlar?

Kesinlikle hayýr.

Ben ilk kez o dönemde, özel dershanelerin de kamusal alan sayýldýðýný ve 28 Þubat yasaklarýnýn devlet okullarý gibi ‘özel dershane’leri de kapsadýðýný öðrendim.

Dershane yöneticilerinin nasýl çaresizce teyakkuz halinde her an müfettiþe yakalanma korkularýna ve baþörtülü öðretmen ve öðrencileri nasýl korumaya çalýþtýklarýna þahit oldum.

O ana kadar dikkatimizi çekmeyen, özel dershanelerin giriþinde ki ‘TC Milli Eðitim Bakanlýðý’ tabelasýný böylece fark etmiþ olduk.

Meðer özel bildiðimiz bu dershaneler MEB’in bünyesinde kamusal alanýn parçasý kurumlarmýþ!

28 Þubat sürecinde baþörtüsü dershanelerde yasaklanýnca öðrendik. Ve ilk defa o gün, özel dershanelerin Milli Eðitim sistemi içerisinde ne iþi var diye sormuþtum.

Sahiden özel dershanelerin kapýsýnda ‘TC Milli Eðitim Bakanlýðý’ tabelasýnýn ne iþi vardý?

***

Milli Eðitim Bakan’ý Nabi Avcý’nýn dershanelerin kapatýlmasýna iliþkin olarak yaptýðý ‘5580 sayýlý özel öðretim kurumlarý kanunda deðiþiklik yapacaðýz ve böylece de dershanelere izin veren kurum olmaktan vazgeçeceðiz’ açýklamasý üzerine ‘dershanelerin akibeti’ tartýþmasý yeniden alevlendi.

Doðrusunu söylemek gerekirse ben bu açýklamayý duyduðumda, 28 Þubatta verdikleri bu ruhsat yüzünden maðdur olan arkadaþlarým, o tabelanýn o ruhsatýn döktürdüðü gözyaþlarý aklýma geldi ve ilk tepkim ‘çok da týnn, aman efendim lütuf buyurunuz ve baþýmýzdan TC Milli Eðitim Bakanlýðý’ tabelanýzý eksik buyurmayýnýz oldu!

Ki dershaneler konusundaki tavrým ortadadýr.

Bu ülkede eðer bir üniversiteye gitmek isteniyorsa, bunun yolunun dershanelerden geçtiðinin farkýndayým. Mevcut çarpýk yapýda ciddi revizyonlar yapýlarak bu ihtiyacýn ortadan kaldýrýlmasý gerektiðini düþünüyorum. Nitekim MEB’in orta öðretime geçiþ için tasarladýðý yeni yapýnýn bunun bir baþlangýcý olabileceðine inanýyorum. Kararlýlýkla uygulandýðýnda birkaç yýl içerisinde dershanelere ihtiyacýn kalmayacaðý kanaatindeyim.

Kaldý ki bu çarpýk yapýyý oluþturanýn kamu otoritesi mi, dershane sektörü mü olduðu sorusu da ciddi biçimde kafamý kurcalýyor.

Açýkçasý dershanelerin Nabi Avcý’nýn ‘ruhsat vermeyeceðiz’ açýklamasýný üzerine bu kadar kýyamet kopartýyor olmasý da bu kafa karýþýklýðýmý artýrýyor.

MEB bundan sonra dershaneleri akredite etmeyeceði, denetlemeyeceði, müdahale etmeyeceði açýklamasý zaten olmasý gereken deðil mi?

Saflýk olarak filan deðerlendirmeyin de, özel bir sektör iþletmesi olan dershane sektörünün bütün bunlara sevinmesi gerekirken neden kýzýlca kýyamet kopartýlýp ‘ruhsat da ruhsat’ tartýþmasý yapýlýyor anlayabilmiþ deðilim.

Yoksa bütün mesele olmazsa olmaz olan kamudan destek almak mý?

Nedir dershanelerin bu ýsrarcý itirazlarý?

(*) UTTK! Uygulamayý Takip Koordinasyon Kurulu! Baþbakanlýk bünyesinde kuruldu. Görevi, 28 Þubatçýlarýn irticai faaliyetlerle ilgili aldýklarý kararlarýn kurumlar tarafýndan uygulanýp uygulanmadýðýný kontrol etmek ve BÇG adýna uygulanmasýný talep etmekti!