‘Milli güvenliğe tehdit’ denilen konu Kırmızı Kitap’a girer

30 Ekim MGK’sı hem 10.5 saatlik süresiyle, hem de açıklanan kararlarla farklı bir nitelik taşıyor. MGK veya ‘Kırmızı Kitap’ denilen Milli Güvenlik Siyaseti Belgesi gibi ‘gizemli’ konularda masa başı yorumlardan çok fikri takibe itibar edilmeli.

-Toplantı neden uzun sürdü?

Toplantının uzun sürmesiyle ilgili ‘tartışma’ yorumları analiz değil, ‘temenni’. Bunun için, MGK’da görüşülen ana konulara -yorum sahiplerinin daha önceki analizlerindeki tutarlılığa da- bakmak yeterli:

- Paralel yapılanmaya ilişkin tespitler; inceleme, soruşturma süreçleri ile hukuki süreçte ortaya çıkan bilgi ve bulgular; ortaya çıkarılmış ‘kumpas’ belgeleri ve bu yapının uluslararası ilişkilerine ilişkin bulgular;

- Çözüm sürecine rağmen 6-7 Ekim olaylarının neden ve kimler tarafından organize edildiği; Hüda-Par çevresine yönelik saldırıların amacı, asker ve polise yönelik suikastler; siyasi yapıların sorumluluğu gibi konular;

- Suriye’deki gelişmelerle ilgili Esad rejimi, IŞİD ve benzeri örgütlere karşı mücadele eden muhalifler; PYD’nin alan kapatma girişimi; IŞİD’in Kobani’yi kuşatması ve ABD’nin PYD’ye yardımı; Türkiye’nin‘muhaliflerin ortak hareket etmesi’ ilkesi çerçevesinde Peşmerge ve ÖSO’yu Kobani’de devreye girmeye teşvik etmesi; olasılık senaryoları...

- Kıbrıs Rum Yönetimi’nin KKTC’nin de ortak olduğu sularda doğalgaz araması, Türkiye’nin savaş gemisi korumasında bir sismik araştırma gemisi göndermesi; stratejik öneme sahip Doğu Akdeniz’de Türkiye’nin çıkarlarının korunmasına yönelik tedbir ve olası gelişmelere karşı senaryolar...

Irak, Filistin, Afganistan, Tunus gündemlerini saymıyorum.

Her biri, çok sayıdaki bilgi, belge paylaşımı ve olasılık hesaplarının yapılmasını gerektiriyor.

Her dosya için 15’er dakika ayrılsa, yarım gün sürer...

-Milli Güvenlik Siyaseti Belgesi nedir, kim hazırlar?

Anayasa’nın 118. Maddesi’ne göre “MGK, devletin milli güvenlik siyasetinin tayini, tespiti ve uygulanması ile ilgili alınan tavsiye kararları ve gerekli koordinasyonun sağlanması konusundaki görüşlerini Bakanlar Kurulu’na bildirir. MGK kararları Bakanlar Kurulunca değerlendirilir.”

MGK Kanunu ‘Devletin Milli Güvenlik Siyaseti’ni şöyle tanımlar: “...milli güvenliğin sağlanması ve milli hedeflere ulaşılması amacıyla MGK’nın belirlediği görüşler dahilinde, Bakanlar Kurulu tarafından tespit edilen, iç, dış ve savunma hareket tarzlarına ait esasları kapsayan siyaset.”

Yani;

- Milli Güvenlik Siyaset Belgesi’nin içeriğini ‘Bakanlar Kurulu’ belirler.

- Bir olgu veya oluşum ‘milli güvenliğe tehdit’ olarak tespit edilmişse MGSB’ye girer.

-Paralel Yapı MGSB’ye girdi mi?

MGSB’yi hükümet değiştirecek. MGK’da ‘milli güvenliğe tehdit’ görülen her konu Milli Güvenlik Siyaseti kapsamına girmiştir. ‘Paralel yapı’nın MGSB’ye girip girmediğini tartışmak anlamsız. Bu konu ya bir başka ‘tehdit’ kapsamında değerlendirilir ya da ‘paralel yapılanmalar’ ifadesi ilgili paragrafa eklenir. MGSB’nin içeriği MGK kararlarında ‘ima’ edilmez. Önceki MGK Genel Sekreteri Muammer Türker’in ifadesiyle, “Milli Güvenlik Siyaseti Belgesi, GİZLİ dereceli bir Bakanlar Kurulu dokümanıdır; içeriği hakkında bilgi verilmesi mümkün olamamaktadır. Belge, en son 2010 yılında değiştirilmiştir.”

O değişiklik ‘irtica’nın tehdit olarak MGSB’den çıkarılmasıydı.

-Paralel yapıların tehdit olarak değerlendirildiğini ve MGSB’ye gireceğini başka nereden anlıyoruz?

30 Nisan MGK kararı: “Ulusal güvenliğimizi tehdit eden yapılanmalar ve bunlara yönelik alınan tedbirler değerlendirilmiştir.”

26 Haziran MGK kararı: “Devlet içindeki illegal yapılanmalara yönelik yürütülen adli ve idari işlemler hakkında Kurul’a bilgi sunulmuştur.”

13 Ekim, Cumhurbaşkanı Erdoğan: “Bu ayki MGK’da önemli bir gündemim, ülkemizi tehdit eden hangi unsurlar varsa, bunlara yönelik Milli Güvenlik Belgesi’nin gözden geçirilmesidir.”

30 Ekim MGK kararı: “Milli güvenliğimizi tehdit eden ve kamu düzenini bozan iç ve dış legal görünüm altında illegal faaliyet yürüten paralel yapılanmalar ve illegal oluşumlar ile yürütülen mücadelenin kararlılıkla sürdürüleceği vurgulanmıştır.”

‘Paralel yapı’nın tehdit olması yeni değil. Son MGK kararındaki ifade, ‘paralel yapı’yı da, KCK’yı da, onların dış bağlantılarını da, bundan sonra oluşabilecek başka yapılanmaları da kapsıyor.

-“Paralel yapı Kırmızı Kitap’a girmedi” yorumları ne anlama geliyor?

MGK’nın kararı hükümete ‘tavsiye’, hükümetin hazırlayacağı belgeler ise tüm kurumlar için ‘talimat’ niteliğinde. MGK kararları sadece TSK’ya yansımaz; hükümet, paralel yapılara karşı güvenlik konusunda İçişleri Bakanlığı’na da, diğer bakanlık ve kurumlara da görev verir.

Şu halde, “Paralel yapı Kırmızı Kitap’a girmedi” yorumu ‘mezarlıkta ıslık çalmaya’ benzetilebilir.