27 yýl aradan sonra Milli Kültür Þurasýtoplandý.
Cumhurbaþkanýmýz hemen her fýrsatta eðitim ve kültür sanat mevzularýnda eksik býrakýlan iþleri gündeme getiriyordu... Hatta bunu siyasi biz özeleþtiri mahiyetinde zikretmekten de kaçýnmaz. Cumhurbaþkanlýðýkültür sanat ödülleri törenindeki konuþmasýnda da hem milli eðitimde hem kültür sanat baðlamýnda ciddi politikalar üretmediðimizden dert yanmýþtý. Bu samimi bir paylaþýmdýr. Tekliftir. Dikkat çekiþtir.
Milli Kültür Þurasýtoplumsal ve siyasi ihtiyaca cevap arama açýsýndan önemli bir adým.
Hatta bu teklifi realize edecek adýmýn ''þura'' olarak ifade edilmesi de çok anlamlýdýr. Zira kültür, devletin topluma empoze, dikte edeceði bir politika deðildir. Kültür, halkýn taþýyýcýlýðýile aktarýlýr, Kültürün asal belleðini toplumdur geleceðe intikal ettirecek güç. Toplumun yönetsel izdüþümüolarak devletse, kültür ve sanat mevzularýnda kolaylaþtýrýcýhizmetlere yol açar, sanatçýya destek olur, toplumun kültürel ihtiyaçlarýnýfarkýnda olarak hareket eder... Bu baðlamda kültür iþleri, þura ve katýlým ile yürür, iþin doðasýgereði...
Lakin bu bizde böyle olmamýþtýr. Devlet, kültür ve sanatý, kendi resmi politikasýnýve toplumsal dönüþüm idealini dikte edebilmek için kullanýþlýbir manivela olarak görmüþtür. Sözgelimi batýlýlaþma idealine hizmet eden bir sanat politikasýgüdülmüþtür uzun yýllardýr. Halka raðmen, toplumun zevk dünyasýna raðmen, batýnýn kültürel hafýzasýna mecbur býrakýlmýþýzdýr...
***
Þura, komisyonlar halinde çalýþtý. Komisyonlarýn çalýþma alanlarýve kozalara istiþare maksatlýdavet edilen isimler, elbette kamuoyunda merak uyandýracaktýr. Hatta Þurada yer alan veya almayan isimler üzerinden eleþtiriler de gelecektir. Çalýþma komisyonlarýnýn devletçi bir refleksle kültür yönetimini öne alan bir tavýrla ihdas edildiðini düþünüyorum mesela. Lakin devlet kendi ihtiyacýna binaen bunu böyle tasnif etmiþolabilir. Sanat mevzunu temsil eden komisyonlar kültür içerikli komisyonlara nazaran daha az... Þura'ya çaðrýlan sanatçýlar hakkýnda da spekülasyonlar oldu. Devletin takdiri deðil, kriterleri olur Þura deniyorsa... Hele iþkültür ve sanatsa; ahbaplýk, tanýdýklýk deðil, toplumsal karþýlýðýolmaklýk esas alýnmalýdýr, ortaya konmuþeserler nelerdir onlara bakýlmalýdýr...Ama hiçolmazsa, 27 yýl aradan sonra bir Þura kurulabilmiþtir, bu bir baþlangýçtýr... Gelen eleþtiriler konusunda hükümetin sabýrlýve açýk görüþlüolmasýgerekir.
Prof.Sefa Saygýlý'nýn baþkanlýðýndaki aile komisyonunun çalýþmasýnýistifadeyle takip ettim. Aile, gençlik ve çocuk, kültürün üçönemli taþýyýcýöznesi. Kültür aynýzamanda tasavvur aidiyetinin
ve insan tanýmýnýn yapýldýðýzemindir... Bizim kendi kelime ve kavramlarýmýzla düþünce dünyamýzýkurabilmemiz gerekiyor...
Þura'nýn açýlýþýnda Cumhurbaþkanýmýzýn ifadeleri kültür taþýyýcýlýðýüzerine yoðunlaþmýþtý.
"Çaðýmýzýn en büyük sorunlarýndan biri kültürel sýðlaþmadýr. Günlük iþlerle kültür ve medeniyet inþa edilemez. Kalýcýve uzun vadeli iþlere yoðunlaþmalýyýz. Kültürün her alanýnda birikimimizi sahiplenecek çalýþmalarýön plana çýkarmalýyýz. Televizyon, internet ve sosyal medyanýn kültürümüzüyiyip bitirmesine göz yumamayýz. Bu imkanlarýkendi kültürümüzüyeni kuþaklara aktarma konusunda doðru þekilde kullanabilmeliyiz" dedi...
Görsel medyayýkültürel farkýndalýk oluþturma ve toplumsal kültürel sinerjiyi kurma imkanýolarak gözetebilmek çok deðerli bir politika. Hem toplumsal bütünlüðüsaðlayabilme, hem kültürel bellek nüvesi olan aileyi saðlamlaþtýrabilmek adýna, görsel medya içeriðini, maruz kalýnan deðil, eklemlenme desteði veren hale taþýyabilmeliyiz...
Hoyratça içini doldurduðumuz uzun gündüz saatlerinde görsel medyayýbir sosyalleþme imkanýolarak deðil de egoizm tecrübelerini, yalnýzlaþmalarý, güvensizlikleri, hayal kýrýklýklarýnýseyrederek geçirme deneyimi olarak kullanýyoruz. Rekabet dendiðinde kimsenin gözünün yaþýna bakýlmayan güçve dayanýklýlýk yarýþmalarý, reyting hýrsýna kurban edilen ve an baþta aþk ve aile gibi mefhumlarýn köküne kibrit suyu döken sahte evlilik programlarý, ne olursa olsun daha çok tüketimi körükleyen ve ''kullan at'' felsefesiyle çokluðun tek deðer olduðunu bize öðreten reklamlarla heba edilmiþ, delik deþik olmuþbir kiþisel bellek ve aslýnda infilak etmek üzere olan toplumsal bellek...
Milli Kültür Þurasý'nda benim en çok dikkatimi çeken þey, çaðýmýz insanýnýn maruz kaldýðýderin yalnýzlýk oldu.