A Milli Futbol Takýmýmýzýn hatýrladýðým son baþarýsý; Euro 2008’de yarý finale kalarak bizi sokaða dökmesiydi. Canlý tanýklýk ettiðim anlar, tribünlerdeki sevincimiz dün gibi aklýmda. Peki biz bu baþarýyý kazanýrken hangi oyun felsefesi, hangi futbol sistemini uygulamýþtýk. Avrupa futbol otoriteleri de çözemedi. O zamanlarý biraz inanç, biraz þans diye özetlemiþtik. Macaristan yenilgisiyle Brezilya’daki 2014 Dünya Kupasý finalleri bizim için hayal oldu. 10 maçlýk serinin daha yarýsýna gelmeden havlu attýk. Futbol yangýnýnda ilk akla gelen yine teknik adam deðiþikliði.
Þimdi Abdullah Avcý gitsin, o gelsin neyi çözecek. Türkiye’de bir sistem sorunu var. Futbol felsefemiz yok. Çok büyük hayallerimiz var. Sezona baþlarken üç atar-beþ atarýz. Açýk ara gruplardan çýkarýz. Sonra da yarý bütçeli takýmlar karþýsýnda boyumuzun ölçüsünü alýr, otururuz. Üstelik bundan da tek çýkardýðýmýz ders teknik adam deðiþikliði.
Bizi kandýrýyorlar
Dünya hýzla deðiþiyor, Türkiye geliþiyor. Futbolumuz yerinde sayýyor. Birileri bizi kandýrýyor. Oyuncularýmýz kendilerine göre yeterli! Bu yüzden kendilerini geliþtirme çabasýnda deðiller. Siz istediðiniz kadar kenarlardan rakibi çözelim deyin. Oyuncunuz oradan daðlara taþlara orta yaparsa gitti koca taktik, koca maç. Gerisi hikaye. Fatih Terim’in “Sorunlar derinde, kalýcý çözümler þart” tespiti doðru. Hocam çok güzel söylemiþsiniz de neden bu güne kadar günlük baþarý peþinde koþtunuz, kalýcý çözümlerin temelini atmadýnýz. Milli takýmlardan sorumlu yönetici Selim Koray “Devletimizle birlikte bambaþka bir sayfa açacaðýz. Bunun için her ilde en az 20’þer çim saha ve futbol kompleksleri yapmalýyýz” derken, Ümitlerin antrenörü ve Futbol Geliþim Direktörü Tolunay Kafkas “Bu iþler devlet politikasý haline gelmeli ve hükümet programýna alýnmalý...” demiþ. Sýkýþýnca devlet, rahatlayýnca futbola devlet karýþmamalý. Futbol özerk.
Çocuklarý motive edelim
“Türk oyuncular çok duygusal, saha içinde kendilerini kontrol edemiyorlar ve bu yüzden takým halinde oynamadýklarý taktirde baþarýlý olmalarý çok zor” bu cümleyi ülkemize gelen kaç yabancý hocadan iþittik. Bizim oyuncularýmýz primde duygusal, baþarýyý para saçarak yakalayacaðýmýzý zannediyoruz. Çocuklarýn morali bozuk motive etmemiz lazým. Tamamen duygusal. Bu ülke 1999’da büyük bir deprem felaketi yaþamýþ, bütün millet seferber olmuþ, futbolcu arkadaþlarýmýz ise o sýrada milli takýmdan kazandýklarý primlerden vergi kesilmesin ricasý peþindeydiler. Biz neleri konuþuyoruz.
Þimdi istediðimiz kadar takým oyunu, saha diziliþi, taktik eleþtirelim. Gelen teknik adamdan sihirbazlýk beklemek yanlýþ. Peki alt yapýlardan kaç oyuncu yetiþtirip þans vermiþiz. Umudumuz gurbetçilerde. Onlarýn da uyum programýna alýnmasý lazým. Kalitesiz yabancý oyunculara milyon dolarlarý döken, yabancý sayýsýný neredeyse sýnýrsýz yapan, ya soyunma odalarýnda maç konuþmalarý, maç sonrasý teknik analiz yapan yöneticilerimiz.
Kurtarýcýmýz içimizden biri
Ülkemize çok deðerli yabancý teknik adamlar geldi. Hangisine sabýr gösterdik. Gelir gelmez hepsinden sistem deðil baþarý istedik. Sonrada ceplerine tomarla parayý koyup gönderdik.
Bana göre milli takýmý Türkiye’de sadece Aykut Kocaman kurtarýr! Neden mi. Alex gibi taraftarýn sevgilisi, Fenerbahçe’de rekorlarý alt üst etmiþ, gelen her teknik adamýn vazgeçilmezi, umudu olmuþ bir ismi sistem ve futbol felsefesine uymadýðý için gözden çýkardý, Aziz Yýldýrým’da 3 dakikada ipini çekti. Bize sistem lazým. Bize özgü felsefe lazým. Böyle bir baþkan ve teknik adam lazým! Denenmemiþ bir tek onlar kaldý. Artýk bir yerden baþlamalý.