Mýsýr’da Anayasa mücadelesi, kim kime gýpta edecek?

Kahire’deki Tahrir Meydaný’ný dolduran Mýsýrlýlar kendilerine Türkiye’yi örnek alýyor... Ýyi de Meclis’i ve anayasayý fesh eden Yüksek Askeri Konsey’de Türkiye’deki vesayetçi elitleri kýlavuz yapýyor.

TUNUS’TA iþportacý Said Bouazizi’nin kendini yakmasýyla baþlayan isyan dalgasý Arap coðrafyasýnda diktatörlüklere yol gösterirken, Tahrir Meydaný’ndaki kitle gösterileri Mübarek’in devrilmesiyle sonuçlanmýþtý. Tahrir hareketi ilk defa batýda ve Türkiye’de Araplar’a gýpta ile bakýlmasýna yol açmýþtý.

Bizde gýpta ile bakýlmasý hususunda durum biraz karmaþýk. Türkiye’de son yýllarda demokrasi mücadelesinde olumlu rol üstlenmiþ olanlar buna Türkiye’nin izinden gidiþ olarak baksa da, diðer bazýlarýnýn baþka bir saikle sürece baktýðýný söylemek mümkün.

Arap coðrafyasýndaki tüm diktatörlüklerin Kemalizm’e öykündükleri ve bu yönüyle Türkiye’yi örnek aldýklarý biliniyor. Anayasal düzenleri de Kemalizm’in anayasal müktesebatýný örnek almýþ durumda, biraz daha kabaca.

 

Anayasa denilen generallerin iradesi

1945 sonrasýnda faþizm Avrupa’da yenilgiye uðrarken, faþizmi etkilemiþ ve ondan etkilenmiþ olan, hatta 30’lu yýllar itibariyle esaslý biçimde ona göre þekillenmiþ Kemalizm ve elitleri ise, 1945 sonrasý yükselen kavramlarý bayraklaþtýrarak 27 Mayýs Darbesi’ni yapabilecek kurnazlýðý gösterebilmiþti. Yine batýda özgürlüklere ve siyasal ideoloji sorgulamalarýna yol açan 68 Hareketi de Türkiye’de ayný talihsiz akýbete maruz kalmýþtý. Bu süreçlerde Asker-Yargý-Üniversite elit ittifaký hayati roller üstlenmiþti. 11 Þubat 2011’de Mübarek devrilince, demokrasiye geçiþ rüzgarýyla Yüksek Askeri Konsey (YAK) iktidarý ele geçirdi. Anayasa Mahkemesi bu iktidarýn hukuki meþruiyet saðlayýcý ortaðý oldu.

Konsey halkýn taleplerine uygun olarak iki gün sonra Parlamentoyu feshedip anayasayý yürürlükten kaldýrdý. Bununla bir iktidar boþluðu yarattý. Tek fiili iktidar olarak kendi iradesine uygun yeni bir statüko yaratmak için bu gerekliydi. Yeni Anayasa için oluþturulan Kurul yeni bir anayasa metni hazýrlayacak ve referanduma sunacaktý.

Ancak Konsey, yeni bir kararla Kurul’un yeni bir anayasa yapamayacaðýný, þimdilik sadece cari anayasanýn toplam altý maddesinde deðiþiklik yapabileceðine karar verdi. Yani aslýnda yürürlükten kaldýrýlmýþ Anayasa, Askeri Konseyin iradesiyle adeta yeniden yürürlüðe giriyor. Konsey’in bildirilerinin de birer anayasal metin olduðunu dikkate aldýðýmýzda, anayasa denilen þey, Mübarek’in devrilmesinin ardýndan doðan otorite boþluðunu dolduran Yüksek Askeri Konseyin, yani generallerin “irade”sinden baþka bir þey deðil.

Ayný hokkabazlýklar bizde de yapýldý 

Mübarek’in atadýklarýndan oluþan Anayasa Mahkemesi de aslýnda darbe iradesine uygunluk denetimi yapýyor. Dolayýsýyla aslýnda Mübarek bir yere filan gitmiþ olmuyor. Bu oyunlarýn herhalde yabancýsý deðiliz. Zira Türkiye’de ayný hokkabazlýklar bize asker-yargý-üniversite üçlüsü tarafýndan anayasa diye öðretildi. Gerek 27 Mayýs, gerekse 12 Eylül sonrasýnda eski Anayasa hukuken ortadan kaldýrýlýrken, aslýnda bu anayasalarýn yalnýzca cunta iradesiyle çatýþan hükümleri kaldýrýlýyor, gerisi devam ediyordu. Yasama ve yürütme yetkileri darbe konseyleri tarafýndan üstleniliyordu. Üstelik ayný dönmede Anayasa Mahkemesi yasalarýn anayasaya uygunluðunu denetlemeye devam ediyordu.

Oysa uygunluk denetimi yaptýklarý þey 1961 Anayasasý deðil, darbe iradesiydi. Zira baktýklarý metin 1961’de oylanýp kabul etmekle yürürlüðe giren metin deðil, 12 Eylül 1980 tarihinden sonra o metin ile birlikte, MGK bildirileri ve kanunlarýydý.

Þimdi Mýsýr’da son anayasa bildirileriyle adeta Anayasa yapýmý, yasama ve yürütme yetkilerini Yüksek Askeri Konsey üstlenmiþ durumda. Anayasa metnine yaptýklarý eklemelerle hem parlamentoyu hem de yeni seçilen Cumhurbaþkaný Mursi’yi iþlevsizleþtirmiþ durumdalar.

Atýlan adýmlar Ýsrail’in iþine yarýyor 

Geçen günlerde Mýsýr Anayasa Mahkemesi yukarýda belirttiðim “Anayasa” iddia olunan metinlerde öngörülen koþullara aykýrýlýk nedeniyle yeni seçilen meclisin feshine karar verdi. Bu kararýn YAK’ýn iradesi olduðu þüphesiz. Anayasa Mahkemesi ile birlikte YAK’ýn bu adýmlarý, esas itibariyle Mübarek dönemi hukuki-siyasi statükoyu devrim rüzgarýyla meþrulaþtýrma çabasýndan baþka bir þey deðil. Bu adýmlarýn Ýsrail’in iþine yaradýðý ise çok açýk. Toplumun yeniden hareketlenmesini dikkate almazsak, bu oyunu bozabilecek tek kiþi yeni Cumhurbaþkaný Mursi gözüküyor. Ve Mursi fesih kararýný tanýmadýðýný ilan ederek parlamentoyu toplantýya çaðýrdý ve ilk adým attý. YAK karþý hamle olarak olaðanüstü toplandý. Anayasa Mahkemesi de “hukukun gereði olarak Mahkeme kararlarý herkesi baðlar” diye bildiri yayýnladý. Konsey bildirileri ve Mübarek’in atadýðý yargýçlardan kurulu mahkeme, bu anayasa ve bildirilerin saðladýðý imkanlara “hukuk” adýný vererek, demokrasi mücadelesini “hukuk” adýna boðma vazifesi üstlenmiþ durumda. Bu da bize çok tanýdýk geliyor.

Siviller de elitler de bizi örnek alýyor 

Evet bu yönüyle Mýsýr toplumu ve sivilleri Türkiye’yi örnek alýyor. Ama vesayetçi elitleri de ayný þeyi yapýyor. Sistemi restore ederek yeniden yükleme konusunda Türkiye’yi örnek alýyor.

Bizdeki vesayetçi elitler buna gýpta ile bakýp “neydi o eski ramazanlar” tadýnda o günleri hüzünle mi yad ederler, yoksa daha rafine bir restorasyon peþindeler mi bilinmez.

Türkiye’de toplumsal dinamiklerinin yardýmýyla yüzyýllýk karanlýk bir dönemi sonlandýracak bir süreç baþladý. Ýlk defa toplum merkezli bir anayasa hedefiyle yüzbinlerce görüþ toplandý. Toplum bu anayasal geleneðin, ideolojiden, etnisiteden, merkeziyetçilikten ve dýþlayýcýlýklardan arýndýrýlmýþ, gerek içeriði, gerek kurgusu, gerekse teþkilat þemasý itibariyle yeni bir anayasal düzen ile ikame edilmesinde kararlý gözüküyor.

Bugün gelinen noktaya kesin teþhisler koymak mümkün deðil.

Ancak yüzyýllýk dönemi tarihe gömüyoruz sloganlarý eþliðinde aslýnda yeni bir restorasyon süreci yaþama riski artmýþ durumda. Böyle olursa, Ortadoðu için yüzyýl öncekine benzer bir “örnek” olma talihsizliðini yeniden yaþamýþ olacaðýz. Ortadoðu vesayetçileri bizdekilere gýpta ile bakmaya devam edecek.

Bize de Tahrir’e gýpta ile bakmak düþecek...