Mısır’ı yönetemeyen darbe yönetimi

Mısır’da ordunun yönetime el koyduğu açık da, yönetmeyi becerip becermediği belli değil. Yanılmıyorsak Mursi’yi ülkeyi iyi yönetemediği ve tüm yetkileri kendisinde topladığı için devirmişlerdi. Sanki ordu duruma el koyunca durumlar düzeldi.

Orduların devlet yönetememesi aslında doğal durum. Bununla birlikte Mısır darbecilerinin eni konu deneyimsiz oldukları söylenebilir. Tüm dikkatlerini Mısır’daki muhaliflere, İhvan’a ve Mursi’ye verdiklerinden midir bilinmez, başka dünyalarda neler yaşandığını farkında değil gibiler. Geçen yüzyıldan kalma mantıkla, günü kurtarmayı devlet yönetmek sanan darbeciler, bu devirde yaptıklarının gizli kalabileceğini ve insanların da fazla akıllı olmadığını varsayıyorlar.

Hatırlayalım, Mursi’nin tutuklanma nedeni Hamas’la işbirliği yapmak olarak açıklandı. Bunun Mübarek sonrası Mısır için neden suç olduğu belli değil, hadi suç diyelim, Mursi-Hamas işbirliğinin kanıtı açık değil. Mısır’dan Gazze’ye giden yardımların geçtiği tüneller, otoyola dönüşmüştü de dünyanın mı haberi olmadı?

Anlaşıldığı üzre Hamas’la işbirliği büyük bir suç ve büyük bir ceza verilmiş. 15 gün hapis. Aslında hapis de değil, bilinmeyen bir yerde rehin tutuluyor Mursi.

Ashton’un gelişi

Mursi’nin nerede tutulduğunu Mısırlılar bilmiyor. Yoksa AB Dışişleri Temsilcisi Ashton pekala biliyor. Mısır’ın yeni yönetiminden onay alan Ashton, Mursi ile görüştü ve ardından bir de basın toplantısı yaptı. Şimdi Mursi tutuklu mu değil mi? Yeni yönetim, direnemeyeceği kişilerden baskı gelince Mursi dinlenmeye çekilmiş gibi bir tavır alıp bu kişilerin görüşme taleplerine boyun mu eğiyor, yoksa ülkeyi yönetemeyeceğini gördüğü için dış yardıma kucak mı açıyor?

İddiaya göre Ashton, Mursi’ye destekçilerinin evlerine dönmeleri çağırısı karşılığında ‘azat’ edilmesi önerisinde bulunmuş. Sanki yetki AB’deymiş gibi. İhvan, Mursi’den gelen çağırıyı dinler mi, bunca katliamdan sonra insanlar evlerine döner mi, orası da muamma. Ama Ashton Mursi’ye uluslararası güçlerin Mısır’da dini referansı güçlü bir iktidara izin vermeyeceğini, dolayısıyla askerin gitmesi isteniyorsa farklı kesimlerin temsiline izin veren bir yapı kurulması gerektiğini söylemiş olabilir.

Belki serbest kalınca, kalırsa, ortalığı tahrik edecek bir siyaset gütmemesini de tavsiye etmiştir.

Ashton’la Mursi’nin başka neler konuştuğunu bilemeyiz; ama gerçek şu ki AB seçilmiş cumhurbaşkanını hala muhatap aldığını göstermiş durumda ve Mısır’da arabulucu konumunda.

Ashton’un gidişi

Arabulucu konumunda ama, Ashton’un Mursi’yle ne konuştuğunu tahmin edebiliyor fakat darbecilerle ne konuştuğunu bilemiyoruz. Anlaşıldığı kadarıyla pek konuşamamışlar. Hem ülkeye gelişine, Mursi’yle görüşmesine ve ortak basın toplantısına izin verip, hem de kadıncağızın sözlerini farklı tercüme ederek insanları inandıracağını sanmak nasıl bir şey acaba?

Toplantısında Mursi’nin siyasete dönüp dönemeyeceği yönünde Ashton’a sorulan soruya, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Baradai atlayıp yanıt veriyor ve tabi hayır diyor. Ashton’un ağzı açık kalıyor. Ashton, ‘Mursi burada olmadığından cevap hakkı doğuracak sorulara onun adına yanıt veremem’ diyor; tercüman ‘onun sözlerini aktarmak görevlerim arasında yok’ diye çeviriyor. Yani Ashton’u Mısır görevlendirmiş! Ashton, ‘bütün kesimleri birleştirecek yol haritası’ diyor; iş bilen tercüman ‘bütün kesimleri kapsayan yol haritası’ diyor.

Sonunda Ashton, ‘uçağa yetişeceğim’ deyip gidiyor.

Ülkeler hızla bir yerlere yetişiyor; Mısır yönetimi durmayı seçiyor. Böyle giderse, darbecilere de darbe yapılır, ordu içinden ‘genç subaylar’ çıkar; Sisi, Baradai kim varsa indirir aşağıya.