Gündemi uzaktan seyredenler anlama çabasý yerine muhalefet refleksi üzerinden hareket ediyorlar. Dünya siyaseti çok dinamik. Liderler çok kutuplu sistem tartýþmalarýnýn bizzat içindeler.
Herkesin politikasýný güncellediði ve farklý eksenlerde iliþkiler geliþtirdiði bir dönemdeyiz.
Geçtiðimiz hafta Mýsýr ve Suriye politikalarýnda önemli geliþmeler olacaðýný vurgulamýþtýk.
Erdoðan'ýn bölgedeki sorunlarý bölge aktörleriyle çözme gayreti muhataplarýnca da kabul görüyor artýk.
Gerçekçi ve pragmatik dýþ politikanýn hakim olduðu bu dönemde geçmiþte olup bitenlerin küresel arka planý göz ardý edilemez. Arap Baharý'ný tetikleyen 11 Eylül saldýrýsý ABD'nin bölgede attýðý adýmlarý belirlemiþti.
Orta Doðu'daki iktidarlara göz daðý vermek ve Soðuk Savaþ dönemindeki BAAS rejimlerini dünya pazarýna açmak meselenin sadece bir yanýydý. Orta Doðu liderlerine alternatif olarak desteklenen Ýhvan hareketi bugün etkisini kaybetmiþ durumda.
Arap Baharý döneminde Türkiye'ye biçilen rol, içerdeki aktörlerin çeþitliliði, motivasyonlarý belki baþka bir yazý konusu. Ancak Türkiye'nin o günlerinde sistem içinde vesayet savaþý vardý. Erdoðan tarihsel mesuliyetiyle o günlerde Mýsýr'da olup bitenlere sesini yükseltti. Çünkü kendi siyasi hayatýnda parti kapatma davalarý, darbe tehditleri, e-muhtýra alan bir liderdi. Dün verdiði tepki ne kadar doðruysa bugün Sisi'yle tokalaþmasý da o kadar doðru.
Mýsýr, dünyanýn en büyük buðday ithalatçýsý. 100 milyonluk ülke yýlda 14 milyon ton buðday satýn alýyor. Rusya ve Ukrayna'dan temin edilen buðday fiyatlarý ülkede huzursuzluk yaratýyordu. Savaþýn ortasýnda Erdoðan'ýn açtýðý Tahýl Koridoru, bugünlerde Mýsýr için hayati bir öneme sahip.
Erdoðan'ýn Netanyahu'yu seçim baþarýsý dolayýsýyla tebrik etmesi, Esad'la sil baþtan baþlarýz ifadeleri "devlet adamý" olgunluðunun ve sorumluluðunun yansýmasý. Karþýlýklý politika güncellemelerinde küresel geliþmeleri ve dünyayý bekleyen ekonomik belirsizlikleri göz ardý edemeyiz.
Dýþ iliþkilerde lobilere, küresel organizasyonlara ve içerdeki kliklere dikkatle yaklaþmak gerekiyor. Bölgede rakip ülkelerin birbiriyle olan problemlerini/husumetlerini Türkiye üzerinden görme arayýþý hiç dinmeyecek. Çünkü Türkiye üzerinde kurgulanan vesayet modeli tutmadý. 2012-2016 döneminde olup bitenler Türkiye için kurgulanan senaryoyu ve aktörleri anlamamýz için yeterli. Hedeflenen "teslimiyetçi ve ýlýmlý" model yerine milli çýkarlarý önceleyen "dik duruþ" varlýðýný sürdürüyor.
Doðu Akdeniz'deki geliþmeler, bölgesel ticaret, münhasýr ekonomik bölge anlaþmalarý, Libya'nýn geleceði gibi birçok baþlýk Mýsýr'la iliþkiler normalleþtikçe düzene girecektir. Erdoðan'ýn kayýp yýllarý telafi edeceðini ve bölgesel barýþa katký saðlayacaðýný hep birlikte göreceðiz.