Çünkü devlet içine gizlenmiþ FETÖ mensuplarýnýn devlet hiyerarþisinin ve kanunlarýn dýþýna çýkarak onlara verilmiþ yetkileri ve silahlarý Türkiye’ye karþý kullandýðý ilk olaydýr MÝT týrlarý kumpasý.
15 Temmuz’da ülkeyi iþgal etmek, yönetime el koymak için giriþilen saldýrýnýn bir benzeri1 Ocak 2014’te Hatay Kýrýkhan’da, 19 Ocak’ta Adana’da ayný mekanizma kullanýlarak, bu kezTürkiye’nin adý DEAÞ ile eþitlensin diye yapýlmaya kalkýlmýþtýr. Ýþin medya boyutu operasyonun bir parçasýdýr.
FETÖ üretimi o görüntüler, 7 Haziran 2015 seçimlerinden önce, önce CHP’ye, sonra Enis Berberoðlu eliyle Cumhuriyet’e servis edildi ve “Ýþte Türkiye’nin IÞÝD’e gönderdiði silahlar” yalanýyla yayýnlandý.
CHP’li Berberoðlu da, FETÖ hizmetindeki Can Dündar da yaptýklarýnýn suç olduðunu ve Türkiye’ye zarar vereceðini iyi biliyordu. Fetullahçý terör örgütünün psikolojik harekatýnda gönüllü yer aldýlar.
Haber diye sunduklarý þey bir haberin en temel unsurlarýndan yoksundu. 5N1K yoktu. Baþlýktaki iddia ne haberin spotunda ne gövdesinde tekrar etmiyordu. Haber, baþlýðý doðrulamýyor, iddianýn altýný doldurmuyordu. Habercilik açýsýndan tam bir rezaletti ama iþte Türkiye’yi kuþatmak isteyenlerin iþine de yaramýþtý.
Devamý da geldi. Cumhuriyet her gün FETÖ operasyonlarýyla, sahte belgelerle, yalan iddialarla, PKK, DHKPC propagandasý/perdelemesiyle çýktý. Can Dündar, Ahmet Þýk gibi isimler polis, savcý, hakim vesaire kýlýðýndaki FETÖ mensuplarýný aklamak, Gülen’in tezlerini yaymak için tam sayfa röportajlar yaptý.
Medyada aniden peyda olup belli bir operasyon merkezinin ya da istihbarat odaðýnýn flash disklerle bavullarla gönderdiði bilgileri dolaþýma sokanlarýn “büyük haberci”, “araþtýrmacý gazeteci” diye anýldýðý yanlýþ bir gazetecilik epeydir yerleþmiþti zaten. Gazete sayfalarý, TV ekranlarý operasyona açýk haldeydi.
Cumhuriyet operasyonlarýnýn sadece dýþarýda deðil içeride de alýcýlarý oldu o yüzden. CHP ve HDP’lilerin Cumhuriyet ziyaretleri, destekaçýklamalarý, operasyon gazetecilerine övgüleri eksik olmadý. Tuhaf olan þuydu ki yýllarca Taraf’ý eleþtirip bavulcu Baransu’yu yerden yere vuranlar Can Dündar, Ahmet Þýk ve diðerlerini yere göðe koyamadýlar, FETÖ’nün bu kez de bu isimleri kamuflaj olarak kullandýðý gerçeðini görmediler.
15 Temmuz’u lekelemeye çalýþan Kemal Kýlýçdaroðlu’nun MÝT týrlarý kumpasýnda bilerek rol alan Berberoðlu’na “adalet kamuflajý”yla sahip çýkmasý hiç þaþýrtýcý deðil o yüzden.
Küçük bir not
Cumhurbaþkaný Erdoðan’ýn Huber Köþkü’nde medyaya verdiði iftarýn ardýndan davetin içerdiði mesajlar üzerine bir yazý yazdým. Yazý, Cumhurbaþkanýnýn konuþmasýnda vurguladýðý, benim de öncelediðim noktalara odaklanmýþtý.
Davet edilen medya gruplarýnýn çeþitliliðine de atýf vardý.“Yakýn döneme dek Erdoðan’a ve AK Parti’ye muhalefet etmekle Türkiye’ye muhalefet etmek arasýndaki çizgiyi fark edememiþ, bunun eleþtirellik deðil doðrudan ülkeye kötülük, hatta düþmanlýk demek olduðunu anlamamýþ ya da meseleyi kiþiselleþtirmiþ MEDYA KURULUÞLARINDAN temsilciler de…” diyen. 15 Temmuz’un ve 16 Nisan sonrasý yeni siyaset inþasýnýn belirleyici olduðunu hatýrlatan.
Baðlam, açýkça medya-terör iliþkisiydi. Biçim deðiþtiren teröre karþý gerekli dikkati göstermeyen “gaflet ve dalalet” içindekilerin 15 Temmuz’da olayý idrak ettiðini, ihanet içindekilerinse davette bulunmadýðýný deðerlendirerek.
Davet almayan arkadaþlardan alýnanlar olmuþ. Deðerli bir yazar, sahur vakti mesaj attý “bak yazýndan dolayý bize ‘hain’ diyorlar diye.” Teessüf ettim, baðlama dikkat çekip ne münasebet demesini salýk verdim. Halleþtik, helalleþtik… Bir baþka köþede ise mevzudan sapan ve genellemeler yapan bir yazý yayýnlanmýþ. Olmayana ergi yöntemiyle varlýk bildirilmiþ. Yazýmda medya kuruluþlarýný kast ettiðim, kiþileri konu etmediðim aþikar oysa. Kaldý ki o gruptan da çok katýlan vardý. Neyse.
Þimdiden herkese hayýrlý bayramlar…