MÝT’e saldýrý

Bugüne kadar MÝT’e karþý bu çapta bir saldýrý görülmedi. Çünkü Erdoðan istihbaratýn devlet emrinde olmasýný ve yapmasý gerekeni yapmasýný istiyor. Türkiye’yi kontrol eden gücün bu teþkilat karþýsýnda etkisiz kalacaðý söylenemez sadece onun kontrolünü baþarmasý istenir. Yabancý güçler bir devlet kurumunu kontrol ederken bu kurumun gereksiz olduðunu iddia etmez aksine ona daha çok yer verilmesini isterler. Onlarýn istediði bu kurumu kontrol etmektir. Bu nedenle oradaki yönetimi ele geçirmek isterler ve baþarýrlarsa çalýþmayý kendilerine karþý politikasý olanlara yönlendirirler. Bugüne kadar baþarýlý oldular ve elemanlarýna kendi güçlerine karþý olmayacak hedefler gösterdiler. Burada en önemli strateji hedefin örgütler arkasýndaki güçlerin tespitine deðil kullanýlan ideolojiye yöneltmeleridir. Karþý güçlerin bu kiþileri desteklediði imajý yaratýlýr ve bunlara yönelik operasyonlar düzenlenir. Geçmiþte ülkemize yönelik tehdidin komünizm ve gericilik olduðuna karar verilmiþ ve çalýþmalar bu esasa göre yapýlmýþtýr. Karþý güçler bu gruplardan biri olarak  tanýmlanmýþtýr. Yani sol düþüncelere yakýn olanlar komünist, dindarlar gerici olarak tanýmlanmýþtýr. Hedef siyasi muhalifleri bertaraf etmekti ve bu amaçla muhalifi devlet düþmaný ilan ederlerdi.

***

Hakan Fidan’ý tanýmýyorum o nedenle onun hakkýnda ancak deðerlendirme yapabilirim. Bu da onu destekleyen ve karþý olan güçlerin dünya üzerindeki yeridir. Onun hakkýnda birçok söz söylenmesi ve konuþmalarýn içeriðinin deðil kiminle yapýldýðýnýn önem kazanmasý ve dostlarýmýzýn karþý olduðu ülkelerle iyi iliþkiler kurulduðunun söylenmesi anlamlýdýr. Eðer bu kiþi hakkýnda olumsuz deliller olsaydý bunu hükümete bildirirlerdi ve teþekkürle karþýlaþýrlardý. Ancak o güçler medyaya bilgi vererek hükümeti zora sokmak istediler.

Hükümetin politikasý, yani Fidan’ý göreve tayin etmesi baþarýdýr. Dýþ güçlerin buna karþý olmasýnýn nedeni artýk eskisi kadar rahat edemeyecekleri endiþesidir. Kürtlere karþý barýþçý davranmamýzý istemeyen güçler, çatýþmanýn önlenmiþ olmasýný, kendi baþarýsýzlýklarý saymýþ ve bu yüzden de barýþý her iki taraftan destekleyen güçlere karþý olumsuz tavýrlar sergilemiþlerdir. Geçmiþte Kürt sorununu çözmek isteyen MÝT yöneticileri vardý ama güçleri yetmedi. Þimdi iktidarýn bu konuda izlediði politika bürokratik güçlerin desteðini saðlayacaktýr ve en önemli olan kurum, MÝT, hükümet politikasýnýn gerçekleþmesi için samimi davranacaktýr. Bu baþarý sadece devletin deðil karþý taraf olarak tarif edilen ama para için her þeyi yapanlardan daha güçlü olanlarýn ayný cephede buluþmasýný da saðlanacaktýr. MÝT’teki deðiþme ve güçlenme gerekliliði için bir anýmý anlatmak istiyorum: Bir süre evvel oradan emekli olan bir yakýným “Mahir Kaynak için PKK’dan para alýyor ve bunun için barýþçýl davranýyor” þeklindeki bir ifade üzerine “Bu doðru mu ben de tavrýmý ona göre belirleyeceðim” demiþ. Karþýsýndaki kiþi bunun doðru olduðu kabul ediliyor demiþ ama yakýným bunun doðru olmadýðýný düþündüðünü ve benim mütevazý hayatým olduðunu bildiði için bunu þüpheyle karþýladýðýný söylemiþti.

Bu iftiralarýn atýldýðý günlerde bir gazete de bir yalan uydurmuþ ve benim askerlikten ahlaksýzlýk nedeniyle atýldýðýmý yazarak beni karalamaya çalýþmýþtý. Bu gazeteyi mahkemeye verdim ve iki bin lira tazminata mahkum oldu. Ancak Yargýtay yaptýrdýðý tahkikat sonucunda benim hiç mal varlýðým olmadýðýný tespit ettiðinden kararlaþtýrýlan miktarýn beni zengin edeceðini var sayarak tazminatý  sekiz yüz liraya düþürmüþtü! Mahkeme maddi varlýðýmý kararlaþtýrýyor ama ben Türkiye’deki kardeþliði savunduðum için iftiraya maruz kalýyordum. Güçlü bir devlet yapýsý için onu oluþturan kurumlarýn çok saðlam olmasý gereklidir.