Türkiye’nin en kritik isimleri... Dýþiþleri Bakaný Ahmet Davutoðlu, MÝT Müsteþarý Hakan Fidan, Genelkurmay Ýkinci Baþkaný ve Dýþiþleri Müsteþarý...
Bir masa baþýnda toplanmýþlar, 2011 yýlýndan bu yana sadece Türkiye’nin deðil, dünyanýn en önemli gündem maddesi olan Suriye dosyasýný masaya yatýrmýþlar... Karþýdaki düþman binlerce insaný katletmekten kaçýnmayan bir diktatör ve ondan daha kuralsýz hareket eden cinayet þebekeleri...
Dar iç politika hesaplarýna, çekiþmelerine meze edilmeyecek kadar can alýcý bir dosyadan sözediyoruz.
13 Mart günü Dýþiþleri Bakaný’nýn makam odasýnda yapýlan ve 45 dakika süren toplantýnýn hemen ardýndan daha geniþ katýlýmlý ve çerçeveli ikinci bir toplantý daha yapýlýyor.
Ýçeriden kaydedildiði neredeyse kesin görülen görüþme kayýtlarý, yarattýðý sismik þok itibariyle ikinci bir Oslo vakasý gibi görünüyor.
Ses kaydýna iliþkin olarak konuþtuðum yetkililerden edindiðim notlarý kýsaca aktarayým önce...
1- Kayýt büyük olasýlýkla içeriden yapýldý.
2- Toplantýya giren dört devlet adamýnýn da içeriye cep telefonlarý olmadan girdiði varsayýlýyor.
3- Bakanýn makamýnda yapýlan ilk aramada herhangi bir þey bulunmadý.
4- MÝT’in akustik laboratuvarýnda ses mühendisleri bu kaydý en ince ayrýntýsýna kadar inceliyor. Teknik analizler yapýlýyor.
5- Bundan sonrasý için ek tedbirler alýnmasý da detaylý bir þekilde gündeme geldi.
Kayýtta en yüksek volümle duyulan sesten, en kýsýk duyulan sese kadar bütün detay ve olasýlýklar masaya yatýrýlýyor.
Teyit edemedim ama bakanlýkta makam katýndaki hemen herkesin ifadesine baþvurulduðu da yüksek bir ihtimal.
Kamuoyuna yansýyandan daha büyük bir þok etkisi yarattý bu kadar kritik bir toplantýnýn dinlenebilmesi ve servis edilmesi.
Youtube ile üç saatlik pazarlýk
Burada önemli bir not daha paylaþalým. Ses kaydý Youtube’a yüklendikten on dakika sonra fark edildi. Türk makamlarý hemen Youtube ile temasa geçerek, bunun bir casusluk faaliyeti olduðunu ve ses kayýtlarýnýn kaldýrýlmasý gerektiðini ifade etti. Üç saat süren bir pazarlýðýn sonunda Youtube kayýtlarý kaldýrmayýnca da, Ankara eriþimi tamamen yasakladý.
Barýþ sürecinde risk alan hükümet
Þimdi gelelim konuþmalarýn içeriðine... Bu tür toplantýlarda en uç seçenekler bile masaya yatýrýlarak risk hesaplarý yapýlýr. Býrakýn devlet iþlerini, en basit aile meselenizde bile farklý opsiyonlarý masaya yatýrýr, zihin fýrtýnasý yaparsýnýz... Dinlediðim kayýtta kullanýlan ifadelerin hiçbirinin suç unsuru olduðu iddiasýyla üzerinde tepinilecek maddeler olduðu kanýsýnda deðilim.
Tabi, bardaðýn boþ tarafýnda inatçýysanýz, bu toplantýyý savaþ tamtamlarý fonunda da okumanýz mümkün.
Þimdi bu olasýlýðý tartýþalým.
Yani, Türkiye Suriye’ye savaþ açar mý? Hem de seçim hesabýyla...
Hadi, Türk halkýnýn savaþ karþýtý olduðunu ve eðer hükümet böyle bir adým atarsa kafadan yüzde 15 oy kaybedeceðini bir kenara koyalým... Eðer çatýþma ile oy hesabý yapan bir hükümet mevzubahis olsaydý, MHP oylarýný garantileyeceði bir adým atýp, Kürt meselesini yeniden çatýþma formatýna sokmak hep bir seçenek olarak masada. Bunu da es geçelim...
Þimdiye kadar uluslararasý çerçevede meþruiyet zeminini titizlikle gözetmiþ olan bir Türkiye, üstelik insani yardým boyutu 2 milyar liraya ulaþmýþ bir krizi daha fazla týrmandýrmaktan ne kazanacaktýr?
Evet altýný tekrar çizelim. Türkiye’nin Suriyeli göçmenler için þimdiye kadar gerçekleþtirdiði yardým operasyonlarýnýn bedeli 2 milyar lira sýnýrýna dayandý...
Çözüm süreci için ciddi bir risk alan hükümet, Suriye’ye savaþ açar mý?
Neyse ki, baþka bir ülkenin tarihi boyunca yaþayabileceði gündem yoðunluðunu sadece birkaç ayda yaþadýk memleketçe ve sonunda Mart ayýnýn sonuna ulaþtýk...
Seçimlere giden yolu bu derece krizlere bulayan paralel yapý, Türkiye’nin bölgesindeki kaygan yapýdan zarar görmesini saðlamaya çalýþtý... Hatta seçimlerin yapýlmamasý da planlarýn içindeydi. Ancak neyse ki paralel yapý artýk reyting alamýyor...
Son ölçümü de Pazar akþamý görmüþ olacaðýz. Hayýrlýsýyla...