Beþiktaþ, devrenin bitimine yakýn beraberliði saðladý ama; o ana kadar olanlar neredeyse canýný bezdirdi. Baþakþehir, rakibini sürekli baský altýnda tuttu, hatta 22’inci ile 25’inci dakikalar arasýnda tam 5 büyük pozisyon üretti. Hepsini de durduran Karius oldu. Mitolojide Ýkarus gibi, güneþe ulaþmak için uçan kanatlý at gibi, sürekli havada ve plonjon içindeydi. O olmasaydý, hem maçýn akýþ biçimi hem sonucu çok farklý olurdu.
Bu arada Edin Visca, sað kanattan bela gibi üstlerine çökerken ve ortalarý/paslarý/þutlarýyla pozisyon üstüne pozisyon üretirken; Þenol hoca Bosnalýya karþý ancak ikinci yarýda tedbir alabildi. Visca, ilk 45 dakikada Beþiktaþ’ýn solunu felç etti.
Siyah-beyazlýlar beraberliði, kaleciden dönen topu tamamlayarak ancak yakaladý. Oysa koca bir devre, neredeyse fark yiyecek duruma düþeceklerdi. Faciayý Karius önledi. Beþiktaþ kötü oynadý, hatta rakibinin kotrolünde kaldýðý için; oynayamadý bile... Vodofone Arena’da ilk kez tanýk olduðumuz, þaþýrtýcý bir durumdu.
Düþünün ki; 42’inci dakikada Atiba ile gelen gole kadar; Beþiktaþ’ýn sonuç alýcý nitelikte tek pozisyonu yoktu.
***
Oldukça mücadeleli geçen maçta ilginç olan þey; onca sertliðe raðmen, futbolcular arasýnda kriz noktasýnda sayýlacak itiþme/tartýþma/hatta kavgalarýn olmayýþýydý. Yani sert ama, mert bir oyundu...
Beþiktaþ, ilk yarýdakinin aksine ikinci yarýya; baþýna gelenlere karþý isyankar bir tavýrla ve çok etkin baþladý. Ljajiç de artýk rayýna oturmuþtu. Çok geçmeden gelen Burak’ýn golü de; usta iþi, sert ve jeneriklikti. Beþiktaþ nihayet kimliðini buldu... Bu da maçý almasýna yetti. Ýþ bilenin, kýlýç kuþananýn!