MÝT’ten ne istiyorsunuz?

Belli ki Türkiye’de birileri MÝT’le uðraþmayý kendilerine iþ edinmiþler. Yatýyorlar, kalkýyorlar, MÝT’le ilgili bir mesele bulup çýkarýyorlar. Daha önce Oslo görüþmeleri bahanesiyle MÝT Müsteþarý Hakan Fidan hedefe konmuþ, bu arada her nasýl olmuþsa KCK soruþturmasýný yürüten özel yetkili mahkeme Fidan’ý ifade vermeye çaðýrmýþtý. Davete icabet etseydi muhtemelen tutuklanacaktý. Baþbakan Erdoðan MÝT Müsteþarý’na yönelik operasyonun asýl hedefinin kendisi olduðunu görmüþ ve gereken önlemi almýþtý.

Neydi alýnan önlem? MÝT Müsteþarýna yönelik bir yargý soruþturmasý için Baþbakanlýktan izin alýnmasý þartý getiren yasal düzenleme. O günlerde bu yasal düzenlemeye karþý çýkanlar olmuþtu, ama bugün bir kere daha benzer bir olayla karþýlaþýnca gördük ki MÝT Müsteþarýný bazý yargý kurumlarýna karþý koruyacak bir önlem alýnmasý boþuna deðilmiþ. Altý ay önce bir Türk savaþ uçaðýnýn Suriye tarafýndan düþürülmesi olayýyla ilgili soruþturmaya MÝT Müsteþarý Hakan Fidan’ýn da dâhil edilmeye çalýþýlmasý bunu gösterdi.

 

Türk jetinin düþürülmesi olayý bütün yönleriyle soruþturulmasý gereken bir konu elbette. Ama MÝT Müsteþarý’nýn bu konuda suçlanmasý anlaþýlabilir bir durum deðil. Kamuoyu ister istemez bir bit yeniði arýyor bu giriþimin arkasýnda. Kiminle konuþsanýz “Hakan Fidan’ýn soruþturmaya dâhil edilmek istenmesi zorlama bir giriþim” yorumunu iþitiyorsunuz.

Soruþturmayý yürüten Malatya Cumhuriyet Baþsavcýlýðý tarafýndan yapýlan açýklama her ne kadar birçok anlama çekilmeye müsait bir dille kaleme alýnmýþ olsa da, iyi niyetimizi koruyarak MÝT Müsteþarý’nýn soruþturmaya dâhil edilmesinin ve bunun için Baþbakanlýktan izin istenmesinin söz konusu olmadýðýnýn açýklandýðýný var sayalým.

Böyle olsa dahi bu meselenin kendiliðinden ortaya çýktýðýný, durup dururken gazetelere manþet olduðunu düþünmek çok mantýklý gelmiyor insana. Belli ki birileri bu konunun gündemde kalmasýný istiyor; belki MÝT Müsteþarý’nýn yýpratýlmasý için bunu gerekli görüyor. Devletin en önemli makamlarýndan birinin yýpratýlmasý, güçsüz düþürülmesi kime ne fayda saðlar, o ayrý mesele.

Konuyla ilgili yorumlarda MÝT’e yönelik giriþimler genellikle iki konuyla baðlantýlý olarak deðerlendiriliyor:

Birincisi Kürt meselesi baðlamýnda... Daha önce Oslo görüþmelerinin yargý konusu yapýlmaya çalýþýlmasý Kürt meselesinin müzakere yoluyla çözülmek istenmesine karþý bir tavýr olarak görülmüþtü. Þimdi de MÝT’le ilgili yeni operasyonun zamanlamasýnýn yine Ýmralý ile müzakerelere baþlandýðýnýn açýklanmasý sonrasýna rastlamasýna dikkat çekiliyor.

Devlet içinde bir kesim eðer devletin yürüttüðü Kürt politikasýný engellemeye çalýþýyorsa bu çok vahim. “Devlet içinde devlet”le karþý karþýyayýz demektir bu ve hiçbir devlet böyle bir durumu sineye çekemez. Uygulanan politikalarý beðenmeyenler elbette bu konudaki eleþtirilerini ifade edip alternatif görüþlerini ortaya koyabilirler. Öncelikle siyasi zeminde yapýlabilir bu. Ayrýca devletin birimleri arasýnda da böylesi kritik konulara iliþkin olarak iþletilen bir istiþare mekanizmasý var. Oralarda da görüþlerinizi dile getirebilirsiniz. Ama devletin kimi birimlerinin diðer devlet birimlerinin yaptýðýný bozmaya yönelmeleri ne bürokratik bir teamül ne de demokratik bir yöntem olarak kabul edilemez herhalde!

Ýkinci olarak, MÝT Müsteþarýný hedefe koyan giriþimler birçok kimse tarafýndan Hakan Fidan’ýn daha bu göreve gelmeden önce MOSSAD tarafýndan sakýncalý ilan edilmesiyle baðlantýlý olarak deðerlendiriliyor. Bu analizin doðru olmamasýný dilemeliyiz. Çünkü bu durumda “devlet içinde devlet” gibi davranan birilerinin üstlenmiþ olduðu misyonun yeniden tanýmlanmasý gerekir. Ama hangi amaçla olursa olsun devletin en kritik kurumlarýndan birinin yýpratýlmaya, güçsüz düþürülmeye, iþ yapamaz hale getirilmeye çalýþýlmasý Türkiye’nin milli güvenliði açýsýndan vahim bir tehdit anlamýna geliyor. Hiçbir devlet böylesi bir tehdit karþýsýnda hiçbir þey yokmuþ gibi davranamaz.