Moralimizi bozmayalým

1 Mayýs’ta yaþadýklarýmýz bayramý kaosa çeviren güçlerin eylemine sahne oldu. Günümüzde her olay ve söz reddediliyor ve gerginliðin ortamý hazýrlanýyor. Muhalefetin iktidara karþý tavrý yaptýklarýyla ilgili deðil. Muhalefet iktidarla savaþtýðýný ve onu devirmeden amacýna ulaþamayacaðýný düþünüyor. Ýki taraftan biri galip gelinceye kadar savaþýlacak ve sonuçta galip gelenin politikasý eleþtirilmeden uygulanacak. Ýktidar yaptýklarý ile ilgili olarak deðil varlýðý ile eleþtiriliyor.

Bu içeride fikirlerin deðil taraflarýn etkisinin tartýþýldýðý anlamýna gelir. Nitekim muhalefet terör sorununu öyle deðil böyle çözün demiyor. Çözüm için yol göstermek yerine iktidarý ülkeye ihanetle bile suçlayabiliyor. Bu büyük olayý þöyle özetliyorlar: Bir terörist birkaç kiþilik kadrosuyla ülkeyi bölmeye çalýþýyor ve bazý gençleri ya aldatarak ya da menfaat karþýlýðý daða çýkarýyor diyor. Terörü ve liderini kimin desteklediði bilinmiyor. Türkiye öyle bir ülke ki bir kiþi onu karþýsýna alýp yýllarca savaþabiliyor. Bölgede bir sorun yok ve onu çözerek her þey hallolur deniyor. Ülkeyi bir eþkýyanýn yarattýðý sorunla büyük bir zarara uðratýr diyor.

Oysa bir sorun çýkýnca sadece birilerini suçlamakla yetinilmemeli, onun neden bu yolda ilerleyebildiði sorgulanmalýdýr.

***

Eðer iktidarla muhalefet arasýnda fikir tartýþmalarý yoksa, herkes karþýsýndakini küçültecek sözler söylüyorsa, devletin yeniden yapýlanmasý ve bunlarýn olaylarýn analizine ve buradan çýkacak sonuçlara göre davranan bir kadro oluþturulmasý gerekir. Analiz duygularla deðil akýl kullanarak yapýlýr. Duygularýmýz kararlarýmýzý etkileyebilir ancak bu karar ülkenin çýkarý istikametinde olmalýdýr. Oysa Türkiye’de kararlarda duygusal oran büyüktür ve her düþüncenin savunmasý duygulara göre yapýlýr ve gerçekler herkesin tartýþmadan, iyi bulduðu bir yapýdadýr. Mesela tartýþýlan sözler, dine uygundur veya cumhuriyetin kuruluþ ilkelerine uygundur ya da soyumuzun gereðine göre bu fikre uyulmalýdýr þeklinde olabilir. Hatta bunun için bazen asýrlarca evvele ait örnekler verilebilir. Oysa günümüzde ülkemiz dünya yeniden þekillenirken yeni bir yapýlanmanýn belirlenmesinde etkili bir rol  oynayacaktýr. Bu nedenle olayý sadece kendi çerçevemizde deðerlendirmek, özellikle duygularýmýzý öne çýkarmak yapýcý olmayacaktýr. Mesela verdiðimiz kararlarda önde olmanýn yolunun aynaya bakmak olmadýðýný, bizim gibi düþünen büyük güçlerle de ittifak içinde olmamýzýn baþarýlý olacaðýný düþünmek gerekir.

Þu sýrada ülkenin geleceði için en uygun yol aranmýyor, siyasi rakibimizin bertaraf edilmesi ve bizim duygularýmýzýn ön plana çýkarýlmasý gerektiði düþünülüyor. Bazý siyasi partiler Türkiye’nin kendilerine benzemesini istiyor. Böyle bir sonuca  varýlabilir ama bu sonuç diðer ülkeleri bizden uzaklaþtýrabilir. Þu sonuçlar bana göre en uygun olanýdýr. Çevremizdeki ve aramýzda siyasi çatýþma olmayan ülkelerin vatandaþlarýnýn insani deðerlerle yönetilmesine destek olunmalýdýr. Bir kiþinin sevdiði ya da takdir ettiði ona ait olmalýdýr. Fakat herkes ülkesinin güvenliði ve ilerlemesine gayret etmelidir. Duygular kiþiseldir. Birisi toplumun yaþam tarzýný beðenmezse kimseye karýþamaz. Herkes þartlarýn elverdiði yaþam tarzýný sürdürebilmelidir. Bu arada o ülkede yaþayanlarýn ne düþündüðü deðil nasýl davranacaðý hesaplanmalýdýr. Ülkenin çoðunluðunu oluþturan soydan gelmeyen ya da genelde kabul edilen dinin dýþýnda olanlar devletin her kademesinde görev yapabilmelidir. Herkesin baðlantýsý seçimde göz önüne alýnabilir ama karar yapacaðý þeylere göre verilmelidir.