Moskova-Ankara: Suriye’den ABD’ye uzanan hat

Cumhurbaþkaný Erdoðan’ýn Rusya Devlet Baþkaný ile yaptýðý görüþmeden basýnla paylaþýlan kadarý bile, Suriye’de son dönemece girildiðine dair ipuçlarý sunuyor.

Üzerinde kýsmen anlaþmaya varýlmýþ konulardan biri, ABD’nin Astana sürecine dahil olmasý ve Rusya ile birbirlerinden çok farklý tezleri savunmayacak olmalarý. Bu çerçeve uzlaþmayý destekleyen, doðrudan alana yönelik konular da söz konusu. Bunlardan biri, Suriye’de çatýþmasýzlýk bölgeleri oluþturulmasý. Baþlangýç olarak Ýdlib’in seçilmiþ olmasý, Türkiye’nin de güvenlik endiþelerini karþýlamaya yönelik bir giriþim. Diðer konu ise rejimin korunmasý.

Rejimin korunmasý ile Esad’ýn korunmasýnýn ayný anlama gelmediðini, özellikle kimyasal silah kullananlarýn mutlaka cezalandýrýlmasý gerektiðini ifade eden cümlelerde bulmak mümkün.

Ayrýca, çatýþmasýz bölgelerde çatýþmasýzlýðý garanti edecek, yeþil hatlar oluþturacak devletlerin Türkiye, Ýran ve Rusya olacaðý da yeniden teyit edilmiþ durumda. Bununla birlikte, tüm taraflarýn hala “en fazlasýný alma” yarýþýný bitirmedikleri gerçeðini akýlda tutmak gerekiyor.

Çatýþmasýzlýk bölgeleri

Doðrudan Suriye ile ilgisi yokmuþ, daha çok Türkiye-Rusya ekonomik iliþkilerinin konusuymuþ gibi gözüken “domates” ve vize kolaylýðý meseleleri, esasen Suriye konusundan o kadar baðýmsýz deðil. Rusya, Türkiye’nin neredeyse tarihsel duyarlýlýðý denebilecek “domates” hassasiyetini, güven testi için araçsallaþtýrmýþ durumda.

Türkiye’ye yönelik bu politikanýn temelinde ise doðrudan Türkiye ile ilgili kaygýlar var gibi gözükmüyor. Rusya için önemli olan, Türkiye’nin ABD ile Suriye’de olan iliþkisinin bir miktar mesafeli kalmasýný saðlamak. Zira Erdoðan-Putin görüþmeleri çerçevesinde zikredilen çatýþmasýzlýk bölgeleri haritalar üzerinden müzakere ediliyor. Dolayýsýyla süreç henüz tamamlanmýþ deðil.

Çatýþmasýzlýk bölgeleri konusunda bir kaç önemli mesele bulunuyor. Bunlardan biri, bu bölgelerin nerelerde olacaðý ve esasen kimleri korumak için tesis edileceði konusunun henüz nihayete ermemiþ olmamasý. Bir diðeri de bu bölgelerin ileride Suriye’nin parçasý olarak kalýp kalmayacaklarýnýn öngörülememesi.

Çatýþma konularý

Söz konusu belirsizlikler diri kaldýðý sürece, kabul etmek gerekir ki Suriye’deki ABD-Türkiye iliþkilerini belirleyen konu YPG olmaya devam edecek gibi gözüküyor. ABD, Türkiye’nin kaygýlarýný giderecek adýmlar atmadýðý sürece, PKK’nýn cesaretini kaybetmesi söz konusu olmayacak. Ancak ABD, aðýrlýðýný Türkiye’ye verip YPG’den uzaklaþtýðý takdirde, bugün Türkiye tezlerini destekler bir tutum içinde görünen Rusya’nýn ABD’nin rolünü kapmaya çalýþacaðý öngörülebilir.

ABD’nin geleneksel müttefiki Türkiye ile yaþadýðý gerginlikler, Rusya’nýn ABD ile yaptýðý pazarlýklarda elini güçlendiren bir unsur, zira ABD’nin Suriye konusunda yaslanabileceði bölge ülkelerine gerek var ve bunlardan biri Türkiye olmadýðý sürece ABD’nin etkinliðini artýrmasý kolay deðil. Oysa Rusya’nýn üzerinden hareket edebileceði Ýran var. Üstelik, Ýran’ýn Rusya’ya raðmen davranmasýnýn önünde de Ýran ile Türkiye’nin karþý karþýya gelmeleri riski bulunuyor. Rusya, Ýran’a duracaðý noktayý bu risk üzerinden  gösteriyor ve tam da bu nedenle Ýran ile Türkiye’nin denetleyeceði alanlarýn tam ortasýna kendisi yerleþmeyi umuyor.

Trump yönetimi Obama dönemi yanlýþlara devam ettiði sürece, Astana sürecine dahil olsa da, belirleyici üstünlüðü Rusya ile paylaþma imkaný bulamayabilir, zira oyun Rusya’nýn kurduðu gibi oynanmaya devam ediyor.