Mücadele Birliði - Gülen hareketi

Gençler bilmez, benim neslim, bir de “Mücadele Birliði” tecrübesi yaþadý. Ben o yapýdan ayrýlalý 36 yýl olmuþ. Taha Akyol o yapýnýn ilk baþlarýnda vardý, ben onu belki de ayrýlýþýndan kýsa süre önce gördüm, o gitmiþ ben dahil olmuþum o yapýya. Cemil Çiçek de o yapýnýn içindeydi, Taha Akyol’dan bir süre sonra ayrýldý, benden bir süre önce.

36 yýldýr o yapý içinde bulunup da peyderpey ayrýlan, geride kalan önce ayrýlana boykot uyguladýðý için birbiriyle yeniden buluþmalarý da yýllar alan arkadaþlar bir araya geldiðimizde hep “Ne oldu da böyle oldu?”yu konuþuruz.

Birilerimiz der ki, “Liderlik, yükü taþýyamadý ve yapýyý daðýlma sürecine soktu.” Bir baþka görüþ, “Liderlik Devletin tehdidine maruz kaldý, boyun eðdi” görüþünü seslendirir. Bir baþka görüþ “Devlet, liderliðe elindeki bazý belgelerle þantaj yaptý, o yüzden daðýtýldý teþkilat...” þeklindedir. Doðrusu çözülmenin sebebi netleþmemiþtir.

Ama þunu belirteyim: Mücadele Birliði’ni en baþta kuranlarýn her biri bir yere daðýlmýþ durumda iken, sonradan gelen ve liderliðe sadeceuzaktan bakýþlarla sevdalanan bazý arkadaþlar hala, mesela “Abinin liderliði sayesinde” bir yerel seçimde zaferi yakalayacaklarýna inanabilmektedirler.

Benim için en þaþýrtýcý olan, Mücadele Birliði’nin liderliðini oluþturan  kiþilerin birbirlerini “MÝT Ajanlýðý” ile suçlar hale gelmeleri olmuþtur. Buna birinci elden tanýk olduðumda hayretten dona kalmýþtým. En tepedeki, yola birlikte çýktýðý arkadaþýnýn üstünü çizmiþ, benim gibi baþka arkadaþlarýn da benzeri bir tutum içine girmesini istemiþ, hatta teþkilat içinde teþkilat oluþturmaya yönelmiþti. Bu “paralel teþkilat”ýn beyninde de kendi kardeþi vardý.

Beni þaþýrtan ikinci husus, tepe irade tarafýndan üstü çizilenin anýnda diðerleri tarafýndan da  üstünün çizilebilmesiydi. Arkadaþlýk, kardeþlik, vefa, bunlar geçer akçe deðildi. Üstü çizilenle konuþanýn da üstü çizilmekteydi. Ben ayrýldýktan sonra benimle yýllarca mesai arkadaþlýðý  yapanlar ziyaretime geldiði için üstleri çizilmiþti. “Vefa” semtine uðramayanlar ise, yollarýna devam edecekler, yeni yapýda yeni statüler kazanacaklardý.

Ben sonralarý, Dostoyevsky’nin “Cinler” romanýndaki liderin her dediðini onaylayan ve en yakýn arkadaþlarýnýn infazýna göz yuman “Erkel tiplemesi”nden yola çýkarak, Mücadele Birliði’ndeki bu kýyým sürecini deðerlendirdim.

Bunlarý neden yazýyorum?

Bazan Mücadele Birliði’nde birlikte olduðumuz arkadaþlarla buluþtuðumuzda, “Güncel”in deðerlendirmesini yapýyoruz. Bu çerçevede Mücadele Birliði ile Gülen Hareketi arasýndaki paralellikler üzerinde duruluyor. Bir süre öncesine kadar “Biz yürütemedik onlar yürüttü, belli bir mesafe aldýlar” yollu görüþler ortaya konuyor, bunda da “Liderliðin performansý”na vurgu yapýlýyordu.

Þimdilerde ise, “Gülen Hareketi”nin farklý bir salýným içine girdiði gözlemi aðýr basýyor.

Liderliði Amerika’da bulunan, dolayýsýyla sadece Türkiye’deki devletle deðil, bir dünya devleti ile de hesaplarý karýþan bir yapýnýn kendi devleti ile problemli hale gelmesine tanýk olunuyor. Tabii ki “problemli” kelimesi çok zayýf kalýyor, diþe diþ bir mücadele söz konusu þu anda.  

Ýþin ilginç yaný, bu diþe diþ mücadelenin devleti temsil eder konumdaki dindar bir kadroya karþý veriliyor olmasý, dolayýsýyla o dindar kadroyu “Din dýþýnda göstermek” gibi çetin, kabulü zor bir iþe giriþilmesi.

Ýþin bir diðer ilginç yaný, “Gülen hareketi”nin bugüne kadar resmettiði “Hoþgörü” imajýna aykýrý olarak, kýran kýrana bir savaþ dilini üretmesi, bu yönde bir toplumsal destek aramaya yönelmesi. Bu, Cemaat’in militarize edilmesi sürecini baþlatmýþ oluyor ki, böyle bir konseptin Cemaat tarafýndan içselleþtirilmesinin zorluðu beklenmeyen daðýlmalarý da beraberinde getirebilir. Yani Cemaat aidiyeti ne zamandan beri böyle bir militanlaþmayý kabul etmeyi gerektirmektedir?

Bir de, yapýdan ayrýlanlar meselesi var. Bunlar da, týpký Mücadele Birliði’nde olduðu gibi, boykota ve dýþlanmaya maruz kalmýþlar. Hem de en tepenin çok yakýnýnda iken. Nurettin Veren, Latif Erdoðan, Kemalettin Özdemir... vb. Bu dýþlamalar bugüne kadar Cemaat bünyesinde üstü örtülü kalmýþ olabilir. Ama bir kere ameliyat masasýna yatýrýlma durumu söz konusu olunca tüm hesaplar devreye girer ve birbirini tetikleyen bir süreç baþlar.

Süreç... Gülen hareketinin, Mücadele Birliði’nden çok daha çetin bir süreci yaþadýðýndan adým gibi eminim.