Mucize, sipariþ kabul etmedi!

Galibiyete þartlanmak güzel de, kime karþý þartlandýðýn da önemli... Karþýnda Hollanda gibi bir rakip olunca; hakemin düdüðü ile birlikte, karþý tarafa olanca gücünle yüklenmek, ne kadar doðru?... Geriye dönüþlerin yeterince hýzlý olmadýðý zaman, senden tempolu takým bunun hesabýný çabuk keser. Gerçi golü duran toptan yedik ama; baþka pozisyonlarda yaþadýðýmýz zor anlar, bu yüzdendi. Gene de, Hollanda'ya karþý baskýlý bir futbol oynamak, grurumu okþamadý deðil.

Ama pozisyona giriyorsan, vurmasýný da bileceksin. Arda ilk yarýda çok çarþafladý. Top ezdi, kötü vurdu. Doðru yerdeki arkadaþýný göremedi. Etkili pozisyonlarýmýz, ancak 40. dakikadan sonra geldi. Umut'un auta giden kafasý ve Burak'ýn ayaðýndan açtýðý top doðru kullanýlsa, tabela deðiþirdi. Bu arada; ayný pozisyonda rakibin dirseðinden dönen top baþka biri tarafýndan kollla da oynandý ama, penaltý gelmedi.

Belli ki; kaderin cilvesi bize nanik yapýyordu. Ýkinci yarýnýn hemen baþýnda gelen Sneijder'in golü, umutlarýmýzý "Geri dönüþümsüz çöp kutusuna" attý. Buraya kadarmýþ!

Sneijder'in golü attýktan sonra hiçbir sevinç gösterisi yapmamasý, hatta yapan arkadaþlarýný iteklemesi; Türkiye'ye duyduðu sevgi ve saygýdan olsa gerek... Aferin!

***

Abdullah Avcý sonrasý için, 4'te 4'le mucize yaratma gazýna gelip Hollanda'ya efelik yapmak; yanlýþ bir tercih miydi? Kontrollu bir oyunla sonuç aramaya gitmek, daha mý doðru olurdu? Bunun hesabýný yapmak istemiyorum. Milli takýmýmýzýn sergilediði futbolu baþlarda akýllýca bulmasam da, zevkli buldum. Buradan "Þerefli yenilgilere yeniden dönüþ" mesajý çýkarmayýn. Çocuklar bayaðý mücadele etti.

Hele hele Olcay ve Gökhan Töre'nin oyuna girmesinden sonra, ciddi anlamda etkili olduk diyebiliriz. Hatta tabeladaki gerçekle sahadaki gerçek birbiriyle çeliþir duruma düþtü. Skor maçý anlatmýyor.

Vallahi içimden, "Kaybedeceksek böyle kaybedelim" demek geliyor. Açýkçasý, Play-Off'a kalamadýk diye üzülmedim bile...