Türkiye’nin iç-dýþ güvenliðini ve menfaatlerini ilgilendiren hiçbir konuya “evet” demiyor HDP Meclis Grubu. Sebebini de kimse sorgulamýyor artýk.
Henüz kanýksanmamýþ olsa da giderek daha az þaþýrtan þey ise CHP’nin de Türkiye’nin iç-dýþ güvenliðini ve menfaatlerini ilgilendiren konularda HDP gibi davranmasý.
Üstelik “muhalefetin lider partisi” payesini edindiði günden beridir yeni maharetler de edindi CHP. Hem kendi genetiðine, tarihine, tabanýna aykýrý davranýyor, hem de HDP’nin uydusu haline geldiði gerçeðini Ýyi Parti ve Saadet Partisi ile perdeliyor.
Her ikisi de giderek daha fazla CHP gibi zaten. Birbirlerinin varlýðýna güvenip kuyruk kuyruða, HDP’nin arkasýnda hizalanýyorlar. Biri de demiyor ki, "bir dakika, ne arýyoruz burada".
AKDENÝZ'ÝN ISINAN SULARINDA
En son, Türkiye’nin deniz sýnýrlarýný ve Akdeniz’deki haklarýný/menfaatlerini korumak için Libya ile vardýðý askeri iþbirliði anlaþmasýnýn Meclis oylamasýnda test edildi bu durum.
Bilindiði üzere Ankara, sularýn hayli ýsýndýðý Doðu Akdeniz’de aleyhine kurulan ve Türkiye’yi bir kulaç suda boðmayý hesaplayan denklemi mühim bir atakla bozmayý baþardý.
Libya ile imzaladýðý deniz yetki anlaþmasýyla suda saklý haklarýný ve menfaatlerini uluslararasý deniz hukukuna uygun þekilde kâðýda geçirdi.
HDP'NÝN EÞ PARTÝLERÝ
CHP biraz kulp taksa da destekledi bunu. ÝP ve Saadet'in tutumu da benzer oldu. HDP ise beklendiði gibi "hayýr" oyu verdi.
Tuhaf olan þu ki deniz yetki alanlarý mutabakatýna "evet" diyen CHP, anlaþmanýn akýbetini selamete çýkarma gereðini anlamakta zorlandý ve soluðu HDP’nin "hayýr"ýnda buldu.
Dýþiþleri Bakaný Mevlüt Çavuþoðlu’nun Meclis’te grubu bulunan muhalefet partilerini Hükümet adýna bilgilendirmesinin ardýndan ÝP ve SP’nin kapýsýný sürpriz biçimde çalan kiþi Kemal Kýlýçdaroðlu oldu.
Böylece Meral Akþener’in kararsýzlýðý, Temel Karamollaoðlu’nun “Bütünüyle karþý çýkýyor deðilim” sözleri HDP'nin “hayýr”ýna boyandý.
Bir kez daha "karþý ittifak bileþenleri" Erdoðan ve AK Parti karþýtlýðý kýlýðýnda Türkiye'nin karþýsýna dizildi.
MAVÝ EKRAN CHP
CHP’nin Libya’daki pozisyonu gayet net: CIA devþirmesi darbeci General Hafter’in yaný.
Gerekçesi ise epey tartýþmalý.
BM'nin onayladýðý Meþru Mutabakat Hükümetini “terörist” ve “cihatçý” buluyor CHP.
Fransa, Rusya, BAE ve Suudi Arabistan tarafýndan darbe için desteklenen CÝA maþasý Hafter’i ise "seküler" ve "makul" buluyor.
Ama kefil olduðu "seküler" Hafter, Türkiye'ye karþý “cihat” ilan edince de mavi ekrana düþüyor CHP.
AYNI ÖLÜMCÜL HATA
Sadece haksýzlýk deðil ölümcül bir cahillik de barýndýrýyor bu hata.
Suriye’de Türk ordusuyla birlikte savaþan Suriye Milli Ordusunu “terörist”, PKK’nýn Suriye kolu YPG’yi ise “ülkesini koruyan siviller” olarak nitelemesi kadar hatta.
Libya’yý “güvenliðimizi tehdit etmeyen uzak ülke” olarak kodluyor hayýrcýlar.
Ama Libya'ya çoktan yerleþen Rusya, BAE ve Fransa'yý nasýl daha yakýn buluyorlar, bir muamma.
Libya’nýn "denizdeki sýnýr komþumuz" olduðunu ya bilmiyor ya görmezden geliyorlar.
Deniz yetki anlaþmasýna “evet” deyip askeri anlaþmaya “hayýr” demenin çeliþkisini açýklamakta yetersiz kalýyorlar.
BÝZ DEMÝÞTÝK DEMEK ÝÇÝN
Mecliste tezkereye "meþruiyet sorunu var” diyerek muhalefet ettiler.
Tezkerenin gayesi belli oysa. "Türkiye'nin milli çýkarlarýna yönelik her türlü tehdit ve güvenlik riskine karþý uluslararasý hukuk çerçevesinde tedbir almak."
Hukuki dayanaðý içeride Anayasa'nýn 92. Maddesinden, uluslararasý hukuka uygun olarak meþru Libya hükümetinin Türkiye'yi davetinden alýyor.
Ýstenmeyene yatýrým yapmýþ görünüyor þu an CHP.
Mehmetçik Libya’ya gider ve Allah korusun bir askerimizin ayaðýna taþ deðerse çýkýp “biz demiþtik” diyecekler.
Taarruzu görmeden, alan savunmasýna girmeden, acý olasýlýklardan çirkin ganimetler devþirecekler.