Muhalefet olamayacaklarýn ana muhalefet olduðu ülke!

Yazarlýk yaþamým boyunca “Ýktidar ne der” diye düþünerek yazý yazmadým.

Cumhurbaþkanlarý, baþbakanlar, genelkurmay baþkanlarý, büyük iþadamlarý, medya patronlarý, kýsacasý “Güç odaklarý ne der” diye düþünerek kalem oynatmadým.

Bu güç odaklarýna hiç teslim olmadým.

Ben yazýlarýmý sadece “Vicdaným ne der” diye düþünerek yazdým.

Yazmak istediðim her þeyi sadece vicdanýmýn terazisinde tarttým.

Vicdanýmýn onay verdiði her þeyi de yazmaktan geri durmadým.

 “Falan güç odaðý ne der, filan güç odaðý ne der” diye düþünürsen, baðýmsýz, özgür yazar olamazsýn.

O ne der, bu ne der” diye düþünürsen, muhalif de muhalefet partisi de olamazsýn.

Oysa ana muhalefet denilen CHP’nin Genel Baþkaný Kemal Kýlýçdaroðlu, her adým atmadan önce “O ne der, bu ne der” diye düþüyor.

ABD ne der” diye düþüyor.

Avrupa ne der” diye düþünüyor.

Büyük iþadamlarý ne der” diye düþünüyor.

 “En büyük medya patronu Aydýn Doðan ne der” diye düþünüyor.

Kýsacasý, “Güç odaklarý ne der” diye düþünüyor.

Böyle olunca da özgür, baðýmsýz adýmlar atamýyor.

Kazara özgür, baðýmsýz bir adým atacak olsa, en ufak bir tepki gördüðünde de hemen geri adým atýyor.

Býrakýn CHP’nin dýþýndakileri, attýðý adýma CHP’nin içindeki odaklardan biri tepki gösterdiðinde bile hemen çark ediveriyor.

Attýðý adýma CHP içindeki sosyal demokrat ya da ulusalcý odaklardan biri tepki gösterdiðinde, mehter takýmý gibi ileri geri gidip geliyor.

Böyle bir muhalefet partisi olabilir mi?

Bir muhalefet partisinin lideri böylesine ürkek, ödlek olabilir mi?

Madem bir adým attýn, o halde buna tepki gösterenlere aldýrmayacaksýn.

Attýðýn adýmýn arkasýnda duracaksýn.

Sabah attýðýn adýmdan öðlen, öðlen attýðýn adýmdan akþam cayýp geri adým atmayacaksýn.

Ya yaptýðýný savunacaksýn ya da savunamayacaðýn þeyi yapmayacaksýn.

Daha yaptýðýný savunamazsan, nasýl muhalefet olacaksýn?

Daha yaptýðýna kendin inanmazsan, baþkasýný nasýl inandýracaksýn?

Oysa bu ülkede demokrasi olacaksa, muhalefetin de olmasý lazým.

Ýktidarýn dikkate alacaðý, çekineceði, uyarýlarý üzerine kendisine çeki düzen vereceði güçte bir ana muhalefet partisinin olmasý lazým.

Ýktidarý denetleyecek, sarsacak, silkeleyecek güçte bir ana muhalefet partisinin olmasý lazým.

Ülkeyi daha iyi yönetme, halka daha iyi hizmet etme konusunda iktidarla yarýþacak güçte bir ana muhalefet partisinin olmasý lazým.

Ama böyle bir ana muhalefet partisi yok ülkemizde.

Burasý yavru muhalefet bile olamayacaklarýn ana muhalefet olduðu ülke!

Nitekim býrakýn iktidar adayý olmayý, býrakýn ana muhalefet olmayý, yavru muhalefet bile olamayacak bir parti CHP.

CHP gibi yavru muhalefet bile olamayacak bir partinin bu ülkede ana muhalefetten sayýlmasý, iktidar için büyük bir þanstýr.

Onun içindir ki iktidardakiler “CHP’nin ana muhalefet olmasý bizim için büyük þans; Allah böyle bir ana muhalefeti baþýmýzdan eksik etmesin” diye konuþmaktadýr.

Ancak böyle bir ana muhalefet partisi, demokrasimiz için büyük bir þanssýzlýktýr.

Çünkü demokrasimizin muhalefet bacaðý noksandýr.

Bu durum deðiþmedikçe, tek bacaklý insan ne kadar saðlýklý olursa, tek bacaklý demokrasimiz de o kadar saðlýklý olacaktýr!