Anayasa görüþmelerinin olaylý geçen ilk turundan sonra daha sakin geçeceði öngörülen ikinci tur oylamalarýna dün itibariyle baþlandý. Ýlk oylamalardan farklý bir sonuç çýkacaðý öngörülmüyor. Yeni teklif verilmeyeceðinden ve görüþmeler sadece mevcut teklifler üzerinden yapýlacaðýndan ikinci turun daha kýsa süreceði ve bu hafta sonu itibariyle genel oylama dahil Meclis safahatýnýn tamamlanacaðýný söyleyebiliriz.
Cumhurbaþkaný’nýn onayýndan sonra referandum için çalýþmalar baþlayacaktýr. Tabi ki son sözü halk söyleyecek ve MHP ve AK Parti’nin öneri ve desteðiyle hazýrlanmýþ olan hükümet sistemi deðiþikliðine evet ya da hayýr diyecek.
Muhalefetin tahmini, halk oylamasýnda evet çýkacaðý þeklinde. 15 Temmuz darbe giriþimini püskürten halkýn sandýkta evet diyeceðini onlar da biliyor. Bunun için de paket halka gitmeden anayasa deðiþikliðine mani olmak için her yolu deniyorlar. Komisyon ve meclis görüþmelerinde itibaren deðiþiklik paketini gayrimeþru ilan etmeleri, halifelikten tek adamlýða, rejim deðiþikliðinden gericiliðe, ülkenin bölünmesinden laikliðin elden gitmesine kadar bir dizi eski kavram ve söylemi dolaþýma sokmalarý bundan.
Kemal Kýlýçdaroðlu’nun son bir gayret Devlet Bahçeli’den randevu istemesi de aslýnda denemedik yok býrakmadýk demekten baþkaca anlam taþýmýyor. Konuþulanlar doðruysa Kýlýçdaroðlu Bahçeli’ye malum gerekçeleri saydýktan sonra seçime gitmeyi önermiþ. Seçimden tazelenmiþ bir Meclis’in anayasa yapma meþruiyeti daha yüksek olurmuþ. Son dört seçimdir halka yeni anayasa vaat edilmemiþ gibi.
***
Bir türlü içerik meselesine geçemiyoruz. Sebebi, muhalefetin usul kaidesine uymamasý ve bunu bir taktik olarak sürdürmesi. Çünkü içerik bahsine girildiðinde iddialarýnýn birer balon olduðu hemen anlaþýlacak.
Ýþ yapmadýðý, her seferinde yenilgiyle sonuçlandýðý tecrübeyle sabit olan bu yöntemde ýslar etmesi CHP’nin gözünün siyasette olmadýðýný da gösteriyor. CHP bir siyasi parti olarak kurulmamýþtýr bu yüzden de bir türlü siyasi parti olamamýþtýr. Zira anayasa deðiþikliðinin meclisin demokratik hakký olduðu gerçeðiyle kavga etmek, bir siyasi partinin yapmayacaðý bir þeydir.
CHP’nin temel sorunu iþte budur; demokratik usulleri hazmedememek, halk egemenliðinin demokrasi ve cumhuriyetin olmazsa olmazý olduðunu gerçeðini kabul edememek.
Devlet Bahçeli’nin twitter hesabýndan yaptýðý tespit CHP’deki bu kadim sorunu ifade ediyor: “Milletten ümidini kesen CHP yönetimi, milli iradeye çýkan yollarý týkamak ve hatta kullanýlamaz hale getirmek için olmadýk yollara sapmaktadýr. 15 Temmuz’da tankýn önüne yatan gökyüzündeki darbeci uçaklara adeta pençe atan kahraman millete makus güvensizlik nasýl yorumlanmalýdýr?”
Yorumu halka býrakalým.
2007’den beri yeni anayasa vaadiyle seçmen karþýna çýkan partiler, bugüne kadar Meclis’te bu yönde sonuç alýcý bir adým atmayý baþaramadýlar. Her seferinde CHP mani oldu. Komisyonda uzlaþýlan maddelerin dahi Meclis’te onaylanmasýna razý gelmedi. Þimdi yeniden seçim lafý ediyor, anayasa deðiþikliðine mani olmak için “seçime gidelim” diyor.
Seçim kararý ancak muhalefet Meclis’i çalýþamaz hale getirmeyi baþarýrsa alýnacaktýr. Bu muhtemelen CHP’nin mevcut haliyle girdiði son seçim olur. Çünkü siyaseti týkayan her partiye seçmen kýrmýzý kart göstermiþtir. Kemal Kýlýçdaroðlu ise zaten darbe ile oturtulduðu o koltuktan kalkar ve siyaset muhitlerinde esamisi okunmayan birine dönüþür.
Siyaset sorun çözmek için vardýr.
CHP’nin sergilediði yaklaþým, sadece Cumhurbaþkanlýðý Sistemine deðil, siyasete de karþý olduðunu gösteriyor.