Muhalefetin anasý da yavrusu da ayný kafada!

Gündemi bu kadar hýzlý deðiþen baþka bir ülke var mýdýr bilmiyorum ama daha birinin müzakeresini tamamlamadan baþka bir geliþmeye uyanýyoruz memleketimizde.

Esenyurt belediye baþkanlýðý tartýþmasý devam ederken dün sabah Mardin, Batman ve Halfeti belediye baþkanlarýnýn geçici olarak görevden el çektirildikleri haberiyle uyandýk.

Esenyurt belediye baþkaný kent uzlaþýsý gereði CHP'den seçilen etkin bir PKK yandaþýydý.

Terör örgütüne üyelik gerekçesiyle görevden alýnýnca CHP þahsýn terör örgütüne üyelik yönünü görmezden gelerek savunmaya kalkýþtý.

Kimi CHP'li belediye baþkanlarý bu savunma politikasýna açýktan tavýr koydu kimileri ise sessizce geçiþtirdi.

CHP yönetimi ise terör örgütüne üyelikle suçlanan baþkanlarý savunan pozisyonda kaldý.

Öyle ki farklý sesleri susturmak için disiplin kurulunu devreye sokmaktan bile geri durmadý.

Mesela Hatay eski belediye baþkaný Lütfü Savaþ, "Terör örgütleri üzerinden içimize fitnelik sokan, etnik çatýþma hayalleri görenler için bugün bu ülkenin kurucu iradesinin partisine her zamankinden çok daha fazla ihtiyaç var! Ve bugünün CHP'si DEM'lenmekle meþgul. Parti olarak, terör ile bað kuran ve terörden siyasi rant devþirenleri her kim olursa olsun ya da hangi oluþum olursa olsun savunamayýz" dediði için kesin ihraç talebiyle disipline sevk edildi.

Savrulmasý devam eden CHP yönetimi bu iþlemiyle adeta terör ile bað kuranlarý savunuruz demeye getirdi!

Dün CHP yönetimi bu kez terör üyeliðinden dolayý görevden alýnan Mardin, Batman ve Halfeti belediye baþkanlarýný savunmaya baþladý.

Her üç baþkanýn görevden alýnma gerekçeleri, silahlý terör örgütüne üye olma suçundan hapis cezasý almalarý; terör örgütünün propagandasýný yapmalarý ve terör örgütüne üye olma suçundan yürütülen soruþturmalar!

Anayasa'nýn 127'nci maddesi ile 5393 sayýlý Belediye Kanunu'nun 47'nci maddesi gereðince geçici bir tedbir olarak Ýçiþleri Bakanlýðýnca görevden uzaklaþtýrýldýlar.

Tabii bu karara itiraz eden muhalefet, gerekçedeki baþkanlarýn terör örgütüne üyeliðini görmezden gelip vekil (kayyum) atanmasýný güya eleþtiriyorlar.

Güya diyorum çünkü kayyum adýný verdikleri vekilin atanmasý bakanlýðýn keyfi kararý sonucu bir iþlem deðildir.

Terör gerekçesiyle görevden alýnan baþkanýn yerine vekil atanmasý 5393 sayýlý Belediye Kanunu'nun 45 ve 46'ncý maddeleri gereðidir.

Evet, normal þartlarda boþalan baþkanlýk makamý belediye meclisinden bir üyenin seçilmesi yoluyla doldurulmaktadýr.

Normalde vekil (kayyum) tayinini ben de isabetli bulmuyorum!

Fakat 40 yýllýk terörle mücadelenin verdiði tecrübe sonucu terör gerekçesiyle görevden alýnan baþkanýn yerine vekil atanmasý terörle mücadele baðlamýnda istisnai bir uygulama olarak getirilmiþtir.

Baþta CHP olmak üzere vekil (kayyum) atamasýna itiraz edenler nedense bu kanunu görmezden gelerek iktidarýn keyfi uygulamasý olduðu iddiasýyla itiraz ediyorlar.

Vekil (kayyum) atanmasýna itiraz edenler meselenin özüne temas etmek yerine hükümeti dövmeyi tercih ediyorlar, tabii ki havanda su dövmüþ oluyorlar.

Tüm bu savrulmalara raðmen sadece Mansur Yavaþ'tan makul bir açýklama geldi ve meclisi bu kanunu deðiþtirmek için harekete geçmeye davet etti!

Hoþ Yavaþ da kendisini kabul ettiremediði bir partinin içinde olma saikiyle terör üyeliðinden görevden alýnanlarý savunmak gibi bir savrulmuþluk yaþýyor ama en azýndan makul bir itiraz sergiliyor.

Görevden almalarýn ve vekil atamalarýn kanun gereði olduðunu görüyor ve itirazýn kanuna yapýlmasý gerektiðini iþaret ediyor.

Peki bu kanun deðiþir mi?

Terör tehdidinin devam ettiði süreçte bu kanunun deðiþtirilmesi sadece teröristleri sevindirir!

Terör tehdidi tamamen ortadan kalkýnca kanun zaten iþlemez hale gelir.

Bence önemli olan kanunu deðiþtirmek deðil önemli olan terörü bitirmektir!

Muhalefet, teröre karþý çýkacaðýna terörle mücadele eden hükümete karþý çýkmak gibi bir açmazýn içinde maalesef!

Muhalefetin anasý da yavrusu da ayný kafada!