Muhalefetin unuttuðu

Muhalefet, sürdürülen süreç için söylediklerinin çoðunda haklý. Suçlamalar, Baldýrý çýplaklar, muhatap alýnýyor, sözde esir deðiþimi yapýlýyor, iki taraf zýmni olarak barýþ içinde olmayý vaat ediyor. Daha da aðýr suçlamalar var. 1992'den itibaren dönemin hükümet baþý, milli savunma bakanlarý cehaletlerinden ötürü deðil ise ihanetlerinden, PKK ile sürdürülen terör mücadelesini bir savaþ olarak tanýmladýlar. Milli Savunma Bakaný Güney Doðu dönüþünü kendisine uzatýlan mikrofona "cepheden geliyorum" diye böbürlenerek konuþuyordu. Adama bir askeri üniforma giydirdiler, oldu sana bir komutan. O cümleleri duyduðumda "eyvah mý eyvah, iç güvenlik konusu, dýþ güvenlik haline getirildi, çýkmaz sokaða girdik dedim.
 
Hükümet dolduruþa getirilerek göreve çýkmaya hazýr hale gelen özel hareket timlerini pasifize etti. PKK ile mücadeleyi içleri darbe ile yanýp tutuþan dönemin komutanlarýna ihale etti. Bir sanayi kurulmuþtu. Bundan sayýsýz kimseler yararlanýyordu. Ýþ çetrefil hale getirilmeliydi ki, vatandaþ "ordu müdahale" noktasýna gelinsin. Ülkenin milyarlarca dolarlýk kaynaklarý yok edildi. Bütün dünyaya basýn yolu ile kendi topraklarýmýzý havadan nasýl bombaladýðýmýzý, aðýr toplarla, daðlarý taþlarý nasýl dövdüðümüzü gösteriyor. Býkkýnlýk noktasýna gelen vatandaþýn gazý alýnýyor, ona adeta müsekkin veriliyordu.
 
Tabii iki binli yýllarýn baþýnda dýþ güçlerce "eh PKK'yý yenemediðinize göre ne zaman masaya oturacaksýnýz" sorularý sorulmaya baþlandý. Bu gün Öcalan'ý ne zaman salacaksýnýz sorusu açýktan sorulmaya baþlandý. Yirmi beþ yýldýr ordu tarafýndan yazýlý ve görsel basýn yolu ile bu gün yarýn PKK'nýn kökü kazýnacak mesajlarý veriliyor, ortada bir sonuç yok, ama ülke kaynaklarý heba ediliyor, dýþ güçlerin iç iþlerimize müdahalesine zemin hazýrlanýyor.
 
Daha üç hafta önce, Tunceli kýrsalýnda dokuz eþkýya sýkýþtýrýlmýþ ve anlý þanlý bir korgeneral operasyon yönetiyor haberleri ve fotoðraflarý basýna servis edilmiþti. Yüzlerce zýrhlý araç, asker, dokuz kiþiyi sýkýþtýrmýþtý. Bu haberlerin sonrasý ne oldu sorusunu basýn sormuyor, nasýl olsa bir palavra bahaneleri vardýr diye düþünüyorlar herhalde. 
 
Baþbakan yardýmcýsý konuyu iyi kavradýðýndan "iyi ki biz bu generaller ile savaþa girmiyoruz" dedi. Durum böyle olunca, yani bu askeri yapýlanma ile bu mücadele kazanýlamayacaðý anlaþýldýðýna göre hükümetin bu baldýrý çýplaklar ile görüþme yolunu denemek istemesinde yerden göðe kadar haklý olduðuna inandým. Bana göre yýllarca PKK'yý bu gün bitiriyoruz diyen omuzu kalabalýklardan görüþme heyeti kurup, onlara bu aþaðýlanmayý yaþatmak lazým. Muhalefete diyorum ki gerçekleri görün ve bu orduyu üçte birine indirip, Milli Savunma Bakanlýðýna baðlamayý isteyin sürece destek verin.