Muhalefette enteresan bir ortak nokta

Muhalefet partilerindeki tartışmalar enteresan bir noktaya vardı. 

CHP'de Olağanüstü Kurultay için ‘imza’ konusu yazıyı yazdığım saatlerde henüz netleşmemişti. 

Sonucu beklemedim; imza sayısı netleşse de ‘tartışması’ bitmeyecek. 

Zira ‘gerekli sayıdan bir eksik’ bile olsa CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun kurultaya gitme niyeti yok. 

Kaynaklara göre; Kılıçdaroğlu parti yönetiminde değişikliğe giderek, ‘ılımlı muhalif’ isimlere yer verecek ve böylece ‘tabanın ve örgütün sesini dinlediğini’ gösterecek. 

Kılıçdaroğlu’nun hedefi, Mart sonundaki yerel seçimler daha fazla yaklaşmadan iç tartışmayı bitirerek, aday belirlemeye ve yerel seçimden başarılı çıkarak muhalifleri susturmak. 

Ancak muhalefetin başını çeken Muharrem İnce’nin buna izin vermeye niyeti yok. 

İnce, olağanüstü kurultay için imza veren delegelerin birçok büyükşehirde çoğunlukta olduğunu, birçok önemli şehirde de ‘bütün delegelerin’ oyunu aldığını özellikle vurguluyor. 

İnce’ye göre, Kılıçdaroğlu ekibi verilen imzaları, ‘mükerrer, fotokopi, geri çekme’ gibi gerekçelerle ne kadar azaltırsa azaltsın, 600’ün altına indiremeyecek! 

Delegenin yüzde 51’i olmasa da, yüzde 45-48’inin ‘yapılsın’ dediği bir kurultayın yapılmaması, tartışmanın bitmeyeceği anlamına geliyor. 

Kaynaklar, Kılıçdaroğlu’nun “Partiyi Muharrem İnce’ye teslim etmenin doğru olmayacağına” işaret ettiğini de belirtiyorlar. 

“Neden” sorusunun cevabı açık değil; söylentiler, tahminler, yakıştırmalar var. 

Onlara girmeyeceğim. 

Zira CHP kontenjanından RTÜK üyeliği de yapan Halk TV Genel Yayın Yönetmeni Şaban Sevinç’in Genel Başkan Yardımcısı Tuncay Özkan’a atfen söylediği “CHP’de gizli karar merkezi var” iddiası doğruysa o karar da burada alınmış olabilir!  

*** 

İYİ Parti’den (İP) de kurucu ve yöneticilerin art arda istifaları geliyor. 

Seçimden önce başlayan ve Genel Başkan Yardımcısı Ayfer Yılmaz’la birlikte kuruculardan emekli Tuğgeneral Ali Aydın, Cevher Cevheri, Ali Lapanta, Ruhat Mengi gibi 10’un üzerinde ismin istifasıyla başlayan süreç, dün Yusuf Halaçoğlu, Özcan Yeniçeri ve Nevzat Bor’la devam etti. 

Halaçoğlu, aday belirleme kriterlerini, CHP ile ittifakı ve Genel Başkan Meral Akşener’in önce istifa edip sonra geri çağrılmaya ses çıkarmamasını eleştirirken, “Belli ki eski oyunlar burada da oynanmaya devam ediyor” dedi. 

Bu bana önce Genel Başkan Yardımcısı Koray Aydın’ın seçim sonrasında yaptığı “İrade bizde olsaydı millet ittifakını kurmazdık” açıklamasını hatırlattı. 

Sonra da, Ruhat Mengi’nin istifadan sonra yazdığı şu satırları: “Göründüğü gibi olmayan bir partide ve liderin yanında neden bulunayım?”  

***  

İki partideki tartışmalarda kafa karıştıran bir ortak nokta var: Gerçek irade kimde? 

Gücünü ister liderinden, ister programından, isterse ‘tepki oyları’ndan alsın; siyasi partilerin ayakta kalması ‘güven’ duygusu oluşturmasına bağlıdır. 

Güvenin birinci şartı da ‘şeffaflık’tır. 

Her iki partide de bugün görünen temel ortak sorun üzerlerini kaplayan ‘sis perdesi’

***  

Bundan sonra ne olur? 

CHP’de olağanüstü kongre yerel seçimden önce yapılmazsa, muhalifler yerel seçimde başarısızlığı gözler ve değişim daha geç ama daha sancılı olur. 

İP’te farklı partilerden ‘tepki, yer bulamama, fikri ayrışma’ gibi gerekçelerle gelenlerin önemli bölümü ‘evlerine’ döner. Bir bölümü de eski evlerine kabul edilmez!