Muhammed Ýkbal'in Kurtuba Camii’nde namaz kýlarken çekilmiþ fotoðrafýný gördünüz mü hiç? Ya akabinde kaleme aldýðý þiiri, insanýn kalbini daðlýyor. Muhammed Ýkbal, 1931 'de Kurtuba Camii'ni ziyaret ettikten sonra zaten 400 yýl evvel katedrale çevrilmiþ camiide Müslümanlarýn namaz kýlmasý yasaklanmýþtý. O fotoðrafa iyi bakýnýz. 718'de Ýber yarýmadasýna gelerek 1492'ye dek Endülüs medeniyetine can vermiþ Tarýk bin Ziyad'ýn ruhunun aðladýðý fotoðraftýr o. Maðlubiyetimizin fotoðrafý.
Muhammed Ýkbal Kurtuba'nýn önünde sýzlayan vicdanýyla boyun bükerken, ayný zamanda kurtuluþun çilesine, özeleþtiriye, teþhis kadar tedaviye de önem veren bir þahsiyettir. Umudunu ve yol haritasýný hiç býrakmaz. Nitekim mezkur fotoðrafý da bunun delilidir. Bir gün Kurtuba'da yeniden namaz kýlacaðýz yazýlýdýr o fotoðrafýn arka yüzeyinde...
Muhammed Ýkbal, 1873 yýlýnda Pencap'ta dünyaya geldi. Ýlk öðrenimini geleneksel manada ailesi içinde babasý ve annesi üzerinden tevarüs ettiði tertemiz bir itikad çeþmesinden içti. Lisede felsefe ve edebiyata yetkinliðini keþfeden bir hocasý tarafýndan Londra'ya okumak üzere gönderilen Muhammed Ýkbal, burada hem doðu dilleri edebiyatý üzerine hem de hukuk tahsiline devam etti. Ýngiltere'de Ýslam düþüncesi üzerine bir dizi önemli konferanslar verdikten sonra ülkesine döndü. Baðýmsýzlýkçýydý. Hindistan'ýn Ýngilizler tarafýndan sömürgeleþtirilmesine karþý çýktý. Osmanlý hayranýydý. Milli mücadelemizin Asya'daki gür sesiydi. Çanakkale direniþimizde destan yazan Mehmetçiðin yanýnda yer aldý. Yakýn mesai arkadaþý Ali Cinnah ile birlikte Pakistan'ý kurdular. Temiz ve sahici siyasete hep deðer veren Ýkbal; “siyaset çok çalýþmak, izzet ve þerefe davet etmektir” derdi. Siyaset onu daha sonralarý çok mutsuz etse de, özgün fikirleri dolayýsýyla sansüre uðrasa da temiz siyaseti hep önemsedi. Ama onun asýl gördüðü raðbet, kalbi ve ruhu öne alan, gönül diliyle söylediði mýsralarýdýr. Kurtuba Camii’nde hicranla söylediði þiiri þöyledir;
“Ey Kurtuba Camii senin varlýðýn aþktandýr,
Aþk büsbütün devamlýlýktýr, onda fânilik yoktur.
Ey Kurtuba! sýrrý seninle aþikâr olmuþtu mü’min’in,
Gündüzlerin vecd, geceleriyse yanýþ ve yakarýþ dolu olduðunu gösterdin!
Ey Kurtuba! Yýldýzlara göre senin zeminin gök kubbe gibidir,
Binlerce ah! ki asýrlardýr senin fezan ezansýz beklemektedir.
Ey Kurtuba’nýn önünden akýp giden Kebîr Irmaðý, kenarýnda senin,
(Ýkbal diye) Biri oturmuþ rüyasýný görmektedir bir baþka devrin.
Ýstikbal henüz mukadderat perdesi altýnda gizlidir,
Gözlerimin önünde onun seheri perdesizdir.
Eðer fikirlerimin üzerinden perdeyi kaldýrýrsam görülecektir,
Avrupa benim kehanetlerime tahammül edemeyecektir.”
Þair Muhammed Ýkbal, Kurtuba Camii’nde, 1931
Not: Dayým, Kaptan Burhan Gýrgýrlar bey, Hakkýn rahmetine kavuþtu. Onu güvertede ay ýþýðý altýnda Muhammed Ýkbal'in þiirlerini okurken hayal edeceðim hep. Allah rahmet eylesin...