Muhammed Kutub’dan Türkiye’ye

Muhammed Kutub’un yaþadýðýný bilmiyordum doðrusu. Cidde’de vefat ettiðini öðrenince þaþýrdým onun için.

Onun ve diðer Ýhvan öncülerinin kitaplarýný 1960’larda, Ýmam Hatipli yýllarýmda okudum. Yeni yeni yayýnlanýyordu. Seyyid Kutup, Hasan- el Benna, Muhammed Kutub.... Muhammed Kutub’un Yirminci Asrýn Cahiliyesi kitabýndan bir hayli notlar aldýðýmý hatýrlýyorum.

Batý’dan liberal esintiler gelip, Ýslam içinde de liberal arayýþlar baþladýðýnda Mýsýr ve Pakistan kaynaklý (Mevdudi gibi ki bizim nesil onlarý da 1960’larda okumaya baþlamýþtý) tercümelere yönelik eleþtiriler de baþladý: “Türkiye Müslümanlarýnýn siyasal Ýslam istikametinde kafalarýný zehirleyen akýmlar” gibi görüldü bu eserler.

Sovyetler daðýlýp da NATO’nun gündemine “Fundamentalist, radikal, siyasal Ýslamla mücadele” konsepti girdikten sonra bunun Türkiye’ye yansýmalarý da gecikmedi. Hele “Arap Baharý” yükseliþinin, Ýhvan’la baðlantýsý söz konusu olunca, Batý’daki “Siyasal Ýslam allerjisi” nüksetti ve iþ, Mýsýr’da Ýhvan’a karþý darbeyi onaylamaya ve Suudi dünyasýnda bile Ýhvan’ýn terörist örgüt ilan edilmesine kadar vardý.

Bizde “Siyasal Ýslam’a karþý tavr”ýn güncellenmesini ise, Tayyip Erdoðan’a karþý açtýklarý savaþta Camia’nýn kalemþorlarý yaptý.  

Today’s Zaman’ýn genel yayýn yönetmeniveson dönemde Camia’nýn en baþat aktörü olarak Bülent Keneþ’e göre, “Siyasal Ýslam” hatta “Ýslamcýlýk”  devlet erkini kullanarak toplumun yukardan aþaðýya Ýslamlaþtýrýlmasý idi ve Camia, bu nitelikte olan Erbakan partilerine hiç oy vermediði gibi, son zamanlarda yeniden oraya dönen Tayyip Erdoðan’a da oy vermeyecekti.” (Zaman, 25 Ocak 2014)

Ben, “Siyasal Ýslam” ya da “Ýslamcýlýk” çizgisine Batý’dan gelen tepkileri anlamlandýrabilirim. Bana göre bu “Ýslami bilinç”in özünde, “Ýslamlaþma artý sömürgeci yapýyý sorgulama” var. Sade bir “Ýslam baðlýlýðý”ndan öte bir bilinç diriliði bu. Ýslam dünyasýnýn açýk - örtülü sömürge yapýsýnýn farkýna varma ve “Ýslami bilinç”ten yola çýkarak bundan kurtulma iradesi. (Bu anlayýþla Ýslam’ýn bazý disiplinlerini anlama, deðerlendirme noktasýnda farklýlýklarýmýz olabilir, ama onlarý da içerden analizlerle deðerlendirmek gerekiyor.)

Ýslam coðrafyasýndaki açýk-örtülü sömürge sisteminin banilerinin bundan rahatsýz olmalarý, daha ötede bunu kendileri için “tehdit algýsý” çerçevesinde deðerlendirmeleri son derece tabii.

Bundan bir “Müslüman”ýn rahatsýz olmasýný ise anlamak mümkün deðil. Bu, ya bilinçsizlikle izah edilebilir, ya “Batý ile hesaplaþmaya gelmez, yerler adamý” korkusuyla, ya da sömürgeci dünyanýn taþeronu olmakla. Ýslam dünyasýnda siyaset, medya veya kültür alanýnda bu tiplerin pek çok örneðine rastlanabilir, ne yazýk ki “Ýslami oluþum alaný”nda da pek çok örnekleri görülebiliyor.

“Camia’nýn siyasi tavrý”na iliþkin birçok deðerlendirme yapýldý. Bunlar önemli kuþkusuz, ama “Ýslamcýlýk, siyasi islamcýlýk” konusunda Camia’nýn tavrý yeterince irdelenmedi.

Bu tavrýn, merkezi karargahý Amerika’da olan, Batý ile diyalogu önceleyen bir hareketin Batý ile nabýz uyumu arayan bir çizgide olma hassasiyeti noktasýnda bir anlamý var muhakkak.

Ama Camia’nýn bir baþka eleþtirisi var Ýslamcý - Siyasal Ýslamcý çizgiye karþý, ki onun üzerinde yeterince durulmadý. Özeti þu bu eleþtirinin:

“Ýslamcý çizgi, devleti ele geçirip, yukardan aþaðý toplumu dindarlaþtýrma hedefine doðru yürür ve iktidara geldiðinde de toplumu yukardan aþaðý Ýslamlaþtýrmaya çalýþýr:”

Camia, Erbakan partilerinin bu amacý taþýdýðýný, Erdoðan’ýn da önce bu çizgiden uzaklaþmakla birlikte, 2011’den itibaren eski gömleðini giyip yeniden bu çizgiye geldiðini, Camia’nýn da bu tarihten itibaren Erdoðan’a karþý tavýr aldýðýný ifade ediyor. (Keneþ, ayný zayý)

Erdoðan böyle bir þey yapýyor mu, okullara seçmeli Siyer ve Kur’an dersi koymak toplumu yukardan aþaðý Ýslamlaþtýrmak demek mi, bunlarýn tamamý tartýþýlabilir. Bu itirazlarý laikçi bir çevre yapsa, belki daha anlamlý da bulunabilir. Ama ulaþtýðý toplum kesimlerine “Çocuklarýnýn dini-ahlaki yapýsýný koruma” vaadiyle yaklaþan ve nihai tahlilde “dini” niteliði bulunan bir Camia, devletin insanlarýn önüne “seçmeli bir dini bilgi alaný” koymasýndan neden rahatsýz olur?

Þunu sorarak yazýyý tamamlayayým:

- Siz, sayýn Camia, dindar nesil sizin neyiniz olur?