Mühendislerin derdi ne?

Geçen hafta gıda güvenliği ve gıda mühendisliği üzerine yazdığım yazı nedeniyle adeta mail bombardımanına tutuldum. İzmir’den, Türkiye’nin farklı bölgelerinden telefonla arayanlar, mail atanlar dert küpü olmuş. Kendilerinin sahipsiz kaldığını belirten gıda ve su ürünleri mühendisleri, seslerini duyurmaya, dertlerini anlatamaya çalışıyor, Star Gazetesi’ne de bu konuyu gündeme taşıdığı için teşekkür ediyorlar.

Elbette ki her üniversiteden mezun olana devletin iş vermesi gibi bir zorunluluktan söz edilemez. Devlet tek işveren olarak da görülemez. Ama konuya farklı pencerelerden de bakabiliriz. Bu yetişmiş iş gücünün boşa akması da ülkemizin bir kaybıdır. Türkiye gibi tarım ve gıda sektörünün hızla büyüdüğü bir ülkede aslında böylesine yetişmiş bir iş gücüne çok büyük ihtiyaç var. Bizim gibi hızla gelişmekte olan ülkelerin ve küresel gıda güvenliğinin yüzyılın en büyük sorunu haline geldiği bir süreçte, yetişmiş insan kaynağı ülkemiz adına büyük bir kazançtır.

Ülkemizin ve özel sektörün gıda ürünlerinde uluslar arası pazarlarda rekabet gücü kazanması için bundan sonra sağlıklı ürünler yetiştirmek ve üretmek büyük önem kazanacak. Bugün gıda sektörü söz konusu olduğunda, iç ve dış pazarda konuya sadece gıda güvenliği olarak bakmakta yetmez. Bu sektörde Ar-Ge ve inovasyon da çok önemlidir. Ama bütün bunlar için de iyi yetişmiş insan kaynağına sahip olmanız gereklidir. Biz geçmişte bütün bunlar için sürekli insan kaynağımızın yeterli olmadığından şikayet ederdik. Oysa bugün, bu insan kaynağını yeterince değerlendirememekten şikayet ediyoruz. Aldığımız yol az değildir, ama alınacak yol da çoktur.

Devletimiz gibi özel sektörümüz de artık uluslar arası alanda büyük bir deneyim ve rekabet gücü kazandı. Dünyanın dev markaları ile savaşacak noktaya gelindi. Şimdi bir adım öne geçmenin zamanıdır. Bunun için de en başta özel sektöre büyük görevler düşmektedir. Hem gıda güvenliği, hem de sektörde Ar-Ge ve inovasyon için bu insan kaynağımızdan daha fazla istifade etmelidir. Devlette denetim görevini yerine getirebilmek için şartlarına göre bu insan kaynağından daha fazla yararlanabilmelidir.

Değerli okurlarımın, gıda ve su ürünleri mühendislerinin ortak derdi olan yüzlerce mailden bir kaçına buradan yer veriyorum. İşte mühendislerimizin ortak duygularını yansıtan yazılardan sadece bir kaçı ve görüşleri:

***

“Desteğiniz, ülkemizin bugünü ve geleceği için çok önemli bir konu olan ‘güvenilir gıda’ ve ‘toplum sağlığı’ konularına verdiğiniz değerin bir belirtecidir. Problemleri görmek problemleri çözmekten daha önemlidir. Bir problemde, cevabı vermek soruyla sınırlıdır, ama problemi görebilmek bütün konuya hâkimiyet gerektirir. İşte bizler gıda mühendisleri olarak, gıda güvensizliği ve sağlık konusunda problemler görüyoruz.”

***

“Türkiye kıyı uzunluğunun (8333 km) Avrupa Ülkelerinden denize kıyısı olan 22 tanesinin kıyı uzunluğuna (66000 km) oranı yaklaşık %13’tür. Türkiye zengin kaynaklarına ve coğrafik konumuyla daha iyi yerlere gelebilecektir (Avrupa’da 5. Dünya’da ise 32. sıradadır). Bu konuda öğrenim gören Su Ürünleri Mühendisleri ve Balıkçılık Teknolojisi Mühendislerinin ilgili kamu kurumlarında istihdam ettirilmesi, ülkemizi sürdürülebilir su ürünleri konusunda daha iyi yerlere taşıyacağına şüphe yoktur.”

***

“Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığımızın 28000’den fazla ortağı bulunan 523 Su Ürünleri Kooperatifine ve Su Ürünleri üretiminin yoğun olduğu bölgelere yönelik TARGEL (Tarımsal Yayımı Geliştirme) Projesi gibi devlet destekli Su Ürünleri Mühendisi ve Balıkçılık Teknolojisi Mühendisi istihdamı yaratması sektörün gelişimi ve korunması için gereklidir.”

***

“Türkiye açık hava hastanesine dönüşmesin diye gıda mühendisleri çok önemli fonksiyonlar yerine getirebilirler. Gıda mühendisliği mesleği, diğer mühendisliklerde olduğu gibi fizik bilimi üzerine kurulmuştur. Amacı şeker, konserve, yağ, meyve suyu vb. farikaların tasarımı, işletilmesi, ürün ve üretimin süreçlerinin geliştirilmesi alanlarında araştırmalar, geliştirmeler, izleme ve denetleme çalışmaları yapmaktır. Ülkemiz de herhangi bir bölüm mezununun sahip olmadığı, gıda güvenliği konusunda riskler hakkında bilgi sahibi olan ve o bilgi üzerinde hesap yapabilme yeteneğine sahip olan, özellikle bunun için yetiştirilen gıda mühendislerinin istihdamı elzemdir.”