Ezaný Muhammedî okunduðunda ayaðý kendiliðinden camiye cemaate çeken inanmýþ adam, bünyan-ý mersüs gibi olmamýz tavsiye edilen deðerli kardeþler.
Ýçinde bulunduðun hizmet hareketinde Efendimizin meþhur hadisini muhakkak öðrenmiþsindir ki; birbirinizi sevmedikçe iman etmiþ olamazsýnýz. iman etmedikçe de cennete giremezsiniz. Yani, arzuladýðýmýz sonsuz mükâfatý kazanmak birbirimizi sevmekten geçiyor.! Önce, birbirimizi seveceðiz..! Sonra aklýselim olarak son zamanlarda yaþadýðýmýz karmaþayý iyice bir düþüneceðiz..!
Yakýn zamana kadar her bir araya geliþimizde cemaat mensubu kardeþlerin hükümeti azim bir takdirle karþýlayan ifadeleri zihnimizde tazeliðini korumaktadýr. Ülkemizde ve dünyada ecdat eserlerininayaða kaldýrýlmasýndan tut, yapýlan maddi manevi ,sosyal, ictimai ve uluslararasý asýrlýk hizmetlerin methini hep duyduk sizlerden..!
Deðerli þakirt, bugünlerde yaþadýðýmýz pis kumpaslarýnetkisinde kalmamalýyýz... Çok dikkatli olup ayný delikten bir daha ýsýrýlmamalýyýz..! Fitne denilen illetin muhakkak can evinden vurma kabiliyeti olan önemli gerekçelere sýðýnacaðýný da iyi biliyoruz... “Yolsuzluk” da böyle hayati bir gerekçedir. Buna hiçbir kimse müsamaha gösteremez..! Ýðrenç ve alçaklýktýr..!
Fakat bu gün itibari ile meselenin “yolsuzluk” olmadýðý vicdan sahibi her kesim tarafýndan görülmektedir... Sizlerle aramýzdaki muhabbetlerimizde devamlý müzakere ettiðimiz gibi, bizi son asýrda 20 küsur milyon km2 den 780.000 küsur km2 kareye düþmemize sebep olan malum dýþ mihraklarý, iþbirlikçilerini ve usullerini gayet iyi tanýdýðýmýzý zannediyorum..! Bu mihraklar gayet insafsýzca ve vicdanlarý kanatýrca kumpas kurma üstadýdýr..!
Bu kumpas þebekesi 1909 yýlýnda, yýldýz sarayýnda,33 sene koskoca imparatorluðu hiçbir badireye sokmadan taþýmayý baþarmýþ Abdülhamid Han’ý “hal” etmelerinden tanýmýyor muyuz..? Þimdi Baþbakan’a kurulan kumpasýn bir benzerini o büyük devlet adamýna kurmadýlar mý? Bu tarihi gerçekler ferasetimiz açmalý, oyuna gelmemeliyiz..!
Abdülhamit’in aþaðýda bir kýsmýný verebildiðim “hal” fetvasýndaki ilgili bölüm bu günleri nasýl da aydýnlatýyor, deðerli þakirt. Diyor ki ihanet þebekesi“hal” fetvasýnda;
“devlet hazinesini israf edip þeriata aykýrý þekilde harcasa, idare ettiði kimseleri þer'i sebep olmadan öldürse, hapsetse, sürse, baþka türlü zulümleri de adet edindikten sonra, doðru yola yemin etmiþken sözünden dönse, vs. vs diye suçlamalarla devam ediyor..!
O zaman Abdülhamid’e yapýlan suçlama da ayný yani, “yolsuzluk” ve kamudaki personeli, sürme (fiþleme), özgürlükleri kýsýtlama vs.vs.
Deðerli dost, bu sömürgeci ve iþbirlikçi ihanet þebekeleri, yeryüzünde seçim yoluyla ve silah gücü ile indiremedikleri bütün yönetim ve liderleri bu þekil hayasýz iftira ve belden aþaðý þantajlarla halkýn gözünde düþürüp itibarsýzlaþtýrarak alt etmeye çalýþýr..! Týpký bu günlerde þahit olduðumuz, duyduðumuz bir takým kasetler gibi, týpký ehli namus hanýmlarýn özel banyolarýnda gizli gizli çekilmiþ görüntülerinin teþhir etme tehditleri gibi, týpký gayri hukuki usullerle hazýrlanmýþ bir kýsým paçavra mahiyetinde varakalar öne sürerek baþlatýlan soruþturmalarla insanlarý, siyasileri sindirme kamuoyu önünde küçük düþürme gayretleri gibi.
Deðerli þakirt kardeþim, senin hizmet buluþmalarýnda, sohbetlerinde öðrendiðini zannettiðim vebin rekat nafile ibadetten evla olduðunu bildiðimiz bir saat tefekküre, rabýtaya davet ediyorum..!
Hakkýn huzuruna, ilahi mahkemeye çýkacaðýmýz o muhteþem vuslat anýný düþünerek, abdestini al, iki rekât namazýný kýl. Iþýklarýný kapat, kimsenin dikkatini daðýtamayacaðý tenha bir köþede seccade üzerine çekil.
Bir devlet büyüðü, bir deðerli hocaefendi huzurunda deðil! Kendini, varlýðýmýzý borçlu olduðumuz Efendimizin huzurundaymýþ gibi farz ederek gözlerini kalbinin üzerine düþür, biraz zikirle gönül aynasýndaki pasý sil, oradan kendine bir bak..! Ve düþün dünyanýn halini, kendi halini, milletin halini, ülkenin nerden nereye geldiðini, dünyadaki mazlumlar için senin adýna yardýma koþan ömrünü milletine adamýþ milli iradenin temsilcisi yöneticilerin gayretini bir düþün..! Ve son günlerde onlara içerden dýþardan sýrtlanlar gibi saldýranlarýn reva gördüklerini bir düþün..!
Muhterem þakirt unutma ki,her vesile hayýrla yad ettiðimiz, milli þairimiz, Ýslam þairi, samimi ve yürekli Müslüman Mehmet Akif bile ihanet þebekesine tuzaðýna düþmüþ, Ulu Hakan Abdülhamid Han’a karþý o þebekeye destek vermiþti. Çok aðýr yazýlar yazmýþ, “Yýldýzda oturan baykuþ” diye hakaret etmiþti, Ve,
“Düþürdün milletin en kahraman evladýný ye’se
Ne mel’unsun ki rahmetler okuttun ruh-i Ýblise” diye aleyhinde þiirler yazmýþtý..!
Fakat toz duman ortadan kalkýp Abdülhamid gerçeði ve vatan millet aþký ortaya çýkýp anlaþýlýnca;
Giden Semerciyi, derler, bulur muyuz þimdi?
Ya, böyle kalfa deðil, basbayaðý Muallimdi.
Nasýlda Kadrini vaktiyle bilemedik, tuhaf iþ,
Semer deðilmiþ o Rahmetlininki, DEVLETMÝÞ! … dizeleriyle feryat eden piþmanlýðýný dile getirmiþti..!
Demem o ki sevgili þakirt kardeþim, Abdülhamid’i kaybettik, koskoca Medeniyyeti kaybettik..! Bir asýrdýr sürünüyor, iki yakamýz bir araya gelmiyor..!
Ey muhterem þakirt kardeþ, Büyükler de hata yapar, biz Hýristiyan deðiliz ki Ruhban sýnýfý olsun, biz Þia da deðiliz ki imamlarýmýz Masum olsun.! Hoca efendilerimiz de, büyüklerimiz de insandýr hata yapar... Bize düþen feraseti kullanýp kendimizi ve hataya düþen büyüklerimizin yükünü hafifletip onlara hizmet etmek..!
Aman dikkat..! Medeniyetimizin zerre miktarý kayba bile tahammülü yoktur..!
27/12/2013
Twitter;@ahmethamdicamli
