Bir edebiyat uyarlamasý olan Muhteþem Gatsby (The Great Gatsby) bu kez üç-boyutlu olarak seyircinin karþýsýna çýktý. Son yýllarda sinema için teknik bir çeþni olan üç-boyutluluk, animasyon, bilim-kurgu, fantastik derken dramalara da sirayet etti, hatta Titanic, Top Gun ve Jurassic Park bu teknolojiyle yeniden formatlandý. Ýki-boyutluluðun yanýnda, onun da bir adým ötesine geçerek, bizi sanal da olsa kendi kurduðu gerçekliðin içine çeken bu yeni gerçeklik katmaný sinema için yeni bir mecra oldu diyebiliriz. Baz Luhrman’ýn, F. Scott Fitzgerald’dan yaptýðý uyarlama, en son 1974’te Jack Clayton çalýþmasýndan sonra, kostümleri, atmosferi, mizanseniyle daha flamboyant bir tarz ortaya koyuyor. Öte yandan, özellikle Amerikan sinemasýnda, film üretiminde yapýlan tekrarlar, bu dev sanayiinin bir yerde bir týkanmayla karþý karþýya kaldýðýnýn bir göstergesi gibi. Yeni teknolojiyle yeni baþtan kotarýlsa bile, ayný hikayelerin iþlenmesi ilginç görünüyor.
***
Geçen yüzyýlýn ilk çeyreðinde tutkulu bir aþk hikayesini, hemen hiç manevi bir parametreye yer vermeden, insanýn beþ duyusunun alemi çerçevesinde, seyirciyi bu dünyanýn içine olabildiðince almaya çalýþarak ilerleyen film, bir yazar adayýnýn belli baðlantýlardan iki aþýk arasýnda bulunarak, her iki tarafýn arasýný yapmak gibi bir iþlev yüklenmesini ve sonrasýnda geliþen olaylarý anlatýr. Bu yanýyla bir yere kadar Joseph Losey’in The Go-Between (Arabulucu) adlý çalýþmasýný (diðer bazý açýlardansa oldukça Yurttaþ Kane’i) hatýrlatan eser, bu aþka fon teþkil edecek bir þaþaa ve debdebeyle bir dönem filmine dönüþür. Öte yandan, maden iþçilerinin hayatýný izlenimci bir tavýrla yansýtsa da, hayatýn bir baþka gerçeðini de uçlardan biri olarak tasvir eder. Dönemin müzikleri, bugünün seyircisinin nabzýný tutmak gibi bir gayeden olsa gerek, yer yer günümüzün týnýlarýyla yer deðiþtirir.
‘In vivo’ psikolojik bir laboratuar olarak düþünürsek Muhteþem Gatsby’yi, bize karakterlerin iç dünyalarýna iliþkin sunduðu ipucu ve müþahhas verilerle renkli bir portföy sunmaktadýr. Filmde ikincil, üçüncül, hatta silik karakter olarak temsil edilen tipler dahi kiþiliklerine dair zengince unsurlarla donatýlýr. Çalýþmada yer alan birkaç uygunsuz bölüm dýþýnda, görünür gerçekliðin ötesine geçebilme ihtimalini de gerçekleþtirdiði takdirde çok daha aðýrlýklý olabilecek bir film kotarýlabilirmiþ. Ancak herkes durduðu yerden dünyaya ve eþyaya baktýðýndan, film de çeliþki, örgü, gerilim ve insan anlatýmýnda bir yere kadar ilerleyebiliyor ve fakat belli sýnýrlar dahilinde kalýyor.
Klasik edebiyat eserlerinin bazýlarýnda oldukça ulvi bir yere konan aþk olgusu, filmde derine yakýn bir noktada tasvir edilir ancak aþkýn hayatiyet bulmasýnýn akabinde yaþantýlanlar fiziki bir çerçevede yansýtýlýr ve nefsin isterleri cinsinden geniþ bir tablo ortaya çýkar. Bir entrika boyutunda geliþenler, tiplerin dayanma katsayýlarýnýn denenmesiyle oldukça gerilimli bir mertebeye týrmanýr. Bundan sonrasý, bazý gerçeklerin ifþa edilmesi ve genç yazarýn tanýklýðýyla kaderin aðlarýný acý bir þekilde örmesiyle, önceden varolan ihtiþamýn yerini grileþmiþ bir tuvale býrakmasý olarak seyreder. Ýki savaþ arasý Avrupa’da yaþananlarýn çok deðiþik bir versiyonu, Amerika’nýn geliþmekte olan sanayi toplumunun iktisadi buhrana varmadan önceki halinin etik normlar cinsinden bir yansýmasý olarak seyirciye ulaþýr. Her insani tezahürün toplum ölçeðinde ibretlik bir sahne olmasý anlamýnda, Muhteþem Gatsby de üzerine düþeni bir nebze olsun aksettiriyordur.