Mumya’nın içinden Tom Cruise çıktı

Hollywood’un yüksek bütçeli bilimkurgu ve fantastik filmlerini çok severim. Zaten o koskoca endüstriyi de ayakta tutan bu tür filmler. Bu sayfayı takip edenler bilir, Star Trek, Örümcek Adam, Maymunlar Cehennemi ve birçokları yazılarımızın konusu oldu. Bütün bunların içinde en hafif, seyretmesi eğlencelik ama o çizgide bile ciddiye alamadığım seri Mumya’dır. 1999 yılında ilk çıktığında zevkle seyrettim. Ama daha çok bir komedi filmi havası vardı. Bu komedi çizgisi o kadar yüksekti ki kötü mumya Imhotep rolünde Arnold Vosloo bile insanın içini ürpertmiyordu. Belki de bu aşırı eğlenceli havası 80 milyon dolarlık bütçesine rağmen 440 milyon dolar gişe yapmasına sebep oldu. Böylesi bir gişe tabii ki devam filmlerini getirdi. Başrolde oynayan Brendan Fraser, Rachel Weisz devam filmi olan The Mummy Returns’te yerlerini korudular. Bu sefer filmin esprili havasına biraz daha aksiyon yüklenmişti. Imhotep’in sevgilisi Prenses Anck Su Namun’u canlandıran Patricia Velasquez’in filme etkisi büyüktü. Bu film de aynı birincisi gibi büyük başarı kazandı. 98 milyon dolarlık bütçeye karşın 433 milyon dolarlık gişe yaptı. Bundan sonra yapımcılar The Mummy’i kızağa çektiler. Ve The Mummy Returns’te yer alan Akrep Kral karakterinin yeni serisine başladılar. Bu tam bir hayal kırıklığıydı. 2009 yılında ölüyü diriltmeye karar veren yapımcılar Brendan Fraser ile yepyeni bir The Mummy çektiler. Bu filmde ne Rachel Weisz ne de kötü adam Arnold Wosloo yer aldı. Mumyayı Jet Li canlandırdı ve konu Mısır yerine Çin steplerinde geçti. Bu arada Fraser de eski ününü kaybetmişti. Sürekli kötü filmlerde oynayıp ikinci sınıf filmlerin aktörü oldu. Kısacası The Mummy orijinal oyuncularını ve macerasını tüketti. Biz tam böyle düşünürken bu hafta The Mummy rüzgarı tekrar esmeye başladı. Üstelik içinde büyük bir sürpriz barındırıyor. Brendan Fraser yerine bu sefer koltuğa Tom Cruise oturdu. Açıkçası bu durumu ilk duyduğumda irkilmiştim. Hem Tom Cruise’un ilerleyen yaşı hem de Blockbuster filmlerde özellikle son zamanlarda bu kadar çok üretime girmesi bana garip geldi. Görevimiz Tehlike, Jack Reacher serisi, Oblavion gibi büyük bütçeli bilimkurgular, yeni çekmekte olduğu Top Gun’ın devam bölümü, bir de üstüne The Mummy. 2009’da Avatar’dan sonra film çekme teknikleri çok gelişti. Özellikle bilimkurgu ve fantastik filmler hiç olmadığı kadar gerçekçi çekilebiliyor ve The Mummy bu teknolojiyle bambaşka bir hal alabilir ama niye Tom Cruise? Filmi seyrederken de daha ilk sahnelerde Tom Cruise’un Brendan Fraservari sempatik tavırları hiç hoşuma gitmedi. Film öyle kurgulanmış ki korku filmine taş çıkartacak sahneleri var. Keşke bu filmi The Mummy’nin devam filmi değil de bağımsız bir yapım olarak çekselerdi. Yine de bu hafta vizyona giren The Mummy’de dikkat edilmesi gereken bir isim var. Kötü mumya Ahmanet’i canlandıran Sofia Boutella filmi sürükleyen bütün gerilimi başarıyla üstünde taşıyor. Sırf onun bu performansı yüzünden filmin yeni serisiyle karşılaşabiliriz. Filmin konusunu da kısaca özetleyelim, sıkıca mühürlenmiş olan antik bir mezar yüzyıllardır unutulmuş bir çölde yatmaktadır. Ancak askeri bir operasyon sonucu keşfedilir ve açılır. Zamansız bir şekilde hayatı elinden alınan antik kraliçenin ruhu da uyanmış olur. Yüzyıllar boyunca büyüyen öfkesiyle günümüze uyanan kraliçe, insanlığa boyun eğdirmeye ve kendisine yapılanları ödetmeye kararlıdır.