Münazara

AK Parti Ýstanbul Büyükþehir Belediye Baþkan adayý Binali Yýldýrým ile CHP adayý Ekrem Ýmamoðlu arasýnda yapýlmasý konuþulan ortak yayýn nihayet netliðe kavuþtu. Artýk duymayanýn kalmadýðý “münazara”, seçimden bir hafta önce, eþit süre, eþit soru esasý gereðince Ýsmail Küçükkaya’nýn idaresinde yapýlacak. 

Yayýn gerçekleþmedi ama hukuku ve yöntemi belirlenmiþ ve imza altýna alýnmýþ oldu. Malum, partiler arasýnda bir süredir bir tür diplomasi yürütülüyordu. AK Parti adýna Genel Baþkan Yardýmcýsý, Tanýtým ve Medya Baþkaný Mahir Ünal, CHP adýna Grup Baþkanvekili Engin Altay müzakere tamamlanýnca yayýn bilgisini kamuoyuna birlikte duyurdu. Yayýn bu þeklide tamamlanýrsa bir tür centilmenlik ve þýklýk þimdiden saðlanmýþ oldu. 

Geçmiþte parti liderlerinin yahut adaylarýn birlikte yayýna katýldýðý vaki ancak “protokole baðlý yayýn” –muhtemelen- Türkiye siyasetinde ve TV tarihinde bir ilk. Devamý geleceði için, iþin yol yordamýnýn, üslup ve hukukunun doðru oluþturulmasý önemliydi o yüzden. Malum, Cumhurbaþkanlýðý Hükümet Sistemi yüzde 50+1 oyu zorunlu kýlýyor. Haliyle ittifaklar sürecek ve belli ki oy oranlarý birbirine yakýn seyredecek. Böyle bir düzlemde seçmeni ikna süreçleri farklýlaþacaðý için ortak yayýnlar da kaçýnýlmaz olacak. 

17 yýllýk iktidarýnda ilk kez bir AK Parti adayý rakibiyle yayýna çýkýyor. Haliyle “neden þimdi” sorusu geliyor akýllara. Benim gözlemlerime ve deðerlendirmeme göre bu sorunun cevabý, “seçmene saygý”

YSK tarafýndan “kanunsuzluk” tespitiyle iptal edilen 31 Mart sandýk sonuçlarý –CHP itirazýyla yeniden sayýlamadýðý için gerçek oranlar bilinmiyor olsa da- iki adayýn birbirine oldukça yakýn oy aldýðýný gösterdi bize. Dolayýsýyla 23 Haziran bir tür “ikinci tur” olacak

Yýldýrým 31 Mart öncesi kendisine “CHP adayýyla canlý yayýna çýkar mýsýnýz” diye sorulduðunda diðer adaylara nezaketsizlik etmemek için “neden sadece onunla çýkayým” diye soruyla cevap veriyordu. 8’i siyasi parti, 24’ü baðýmsýz olmak üzere 32 aday yarýþýyordu çünkü Ýstanbul için. 23 Haziran’da ise seçim açýkça Yýldýrým ve Ýmamoðlu arasýnda geçecek. 

Dolayýsýyla CHP-ÝP ittifaký, HDP iþbirliði, SP dirsek temasý derken CHP adayý diðer partilerden gelen oylarla Binali Yýldýrým’ýn karþýsýnda yarýþacak ve ortak yayýna çýkacak cesamete kavuþmuþ oldu. Yýldýrým’ýn ortak yayýný kabul etme nedeni bana kalýrsa, rakibinin belli olmasý ve seçmene duyduðu saygýdan ibaret

Eþit soru, eþit süre kriteri muhtemelen hem adaylar arasýnda adaleti saðlama, hem de CHP sevgisi bilinen moderatörü kamuoyu baskýsýndan koruma amacý taþýyor. Yoksa sadece Ýstanbul ve proje konuþulacaðýný sanmam. Dýþ politik konular, güncel geliþmeler, polemik konularý da muhtemelen masaya gelecek ve iþte orada adaylarýn müktesebatý, konuya hakimiyeti, konuþma üslubu ve duygu yönetimi devreye girecek. Kampanya yöneticileri, metin yazarlarý, “imaj maker”lar devre dýþý kalacaðý için de adaylarýn gerçek sýkleti ve yüzü de seçmene görünecek

Binali Yýldýrým ile ilk röportajýmý 2013’te yaptým. AK Parti’ye “seçim kazandýran ulaþtýrma bakaný” olarak nam salmýþtý ama medyada görünen biri deðildi. Kayýt tuþuna basmadan önce röportajýn çerçevesini çizdiðimde “istediðiniz soruyu sorabilirsiniz” dedi ve gerçekten geniþ bir yelpazede yönelttiðim her soruya bilgi-anlam derinliði ve baðlam bütünlüðü içinde cevaplar verdi. Bu “netlik, samimiyet ve hakimiyet” sonradan defalarca tekrarlandý zaten. 

Medyadan izlediðim kadarýyla Ekrem Ýmamoðlu ise bazý konulardan, sorulardan bilhassa kaçýyor, o alana yaklaþýldýðýnda geriliyor, hatta saldýrganlaþýyor. Belli ki kampanya yöneticileri mayýnlý alanlar çizmiþ ona. Hazýrlamalýlar oysa. Yoksa hem “el yapýmý patlayýcýlar” yüzünden, hem Küçükkaya’nýn aleni CHP aþký nedeniyle bu kez “maðdurum” da diyemeyeceði için Ekrem Bey’in sonu pek güzel olmayacak