Münbiç tiyatrosunda ikinci perde

Münbiç’teki “canlý bomba” bazý Amerikalýlarýn kafasýný karýþtýrdý ama Fransa’da inanýlmaz bir “netliðe” (!) yol açtý. 

Mesaj, Amerika’ya deðil de, Fransa’ya verilmiþ gibi... 

Bakýn Fransa Cumhurbaþkaný Macron Münbiç’teki canlý bomba saldýrýsýný nasýl yorumluyor: “ABD askerlerinin ölümü, DEAÞ ile savaþýn sona ermediðini gösteriyor. Fransýz askerleri DEAÞ ile mücadele için önümüzdeki yýl da Irak ve Suriye'de kalacak...”

Ayný Macron, ABD çekilme kararý almadan önce, Fýrat’ýn doðusunda baþlatýlacak operasyon için, “Biz buradayýz” diye meydan okumuþ, ABD çekilme kararý aldýktan sonra da meydan okumasýný sürdürmüþtü: “Burada olmaya devam edeceðiz...”

Ýlginçtir, Münbiç’teki canlý bomba saldýrýsýndan sonra da, birileri, “Biz buradayýz” demeye baþladýlar. 

O “birileri” DEAÞ mý? 

Daha doðrusu, Amerika’yý, çekilme kararýný gözden geçirmeye zorlayan bombalý saldýrýnýn faili DEAÞ mý? 

DEAÞ’ýn hangi laboratuvar koþullarýnda üretildiðini biliyoruz. 

Bunu Amerikalýlar da biliyor. 

Bilinen ve tekzip edilmeyen bir gerçek de þu: 

Amerika’nýn (ve peþinden sürüklediði 70’i aþkýn koalisyon ülkesinin) “baþat düþman” ilan ettiði DEAÞ, bugüne kadar hiçbir ABD hedefine saldýrmadý. 

Daha doðrusu, hiçbir ABD askerini öldürmedi. 

Göstermelik saldýrýlarý saymýyoruz... 

DEAÞ’a verilen görev, bazý bölgeleri “iþgal ediyormuþ gibi” yapmak, sonra görülen lüzum ürerine o bölgeleri baþka bir terör örgütünün iþgaline açarak (göstermelik bir çatýþmayla) geri çekilmek. 

Bu tiyatro Kobani’de sergilendi. 

Tel Abyad’da sergilendi. 

Münbiç’te sergilendi. 

ABD güdümlü bir “maymuncuk” olarak DEAÞ’ýn görevi, terör örgütü PYD/YPG’ye alan açmaktý. Yani, iþgal sýnýrlarýný geniþletmekti. 

Dolayýsýyla, Amerikan varlýðýna saldýrýda kullanýlacak en son örgüt DEAÞ olmalýdýr. 

Kaldý ki, Münbiç’teki saldýrýyý üstlenmesi (“anýnda” üstlenmesi), bu örgütü tek ve gerçek fail kýlmýyor. 

Amerika’nýn çekilme kararýný üzüntüyle karþýlayanlar kimlerse, saldýrýnýn failini orada aramak gerekiyor. 

DEAÞ ve PYD, sahada “hasým” rolü oynasalar da, bazý alanlarla ortak çalýþma yürüttüler. 

Rakka’da “suçüstü” yakalanmýþlardý. 

DEAÞ “askerlerinin” (!) tahliyesine mihmandarlýk görevi YPG militanlarýna verilmiþti. Amerikan askerleri de “yol güvenliðini” saðlamýþtý. 

Ýki örgüt, “Zeytin Dalý operasyonu” sýrasýnda da, Türkiye’ye karþý “bir araya” gelmiþti... Afrin’de etkisiz hale getirilen teröristlerin bir bölümü, Türkiye’ye karþý savaþmalarý karþýlýðýnda Münbiç cezaevinden salýverilen DEAÞ teröristleriydi. 

Hülasa, düþman (!) örgütler, Türkiye karþýtlýðý temelinde seferber olmakta hiç güçlük çekmediler ve süreç içinde “ittifak” alanlarýný geniþlettiler. 

Dolayýsýyla, Münbiç’te patlayan bombanýn failini bu “ittifak”ta, daha doðrusu bu ittifaka hayatiyet kazandýran bazý “dost” gizli servislerde aramak, bizi daha doðru sonuçlara götürecektir. 

  

HAMÝÞ

Münbiç, Amerika’nýn en güçlü olduðu bölge. “Ýstihbarat merkezi” olarak da kullanýlan bölgede, DEAÞ teröristlerinin elini kolunu sallayarak dolaþmalarý ve canlý bomba eylemi düzenlemeleri aþýrý bir cesareti gerektiriyor. Teröristlere bu cesareti veren “saha elemanlarýnýn” varlýðýný ancak ve sadece YPG örgütünde arayabiliriz.