Muslera, BJK’ye karþý!

Dün akþam Beþiktaþ’ýn karþýsýnda Galatasaray yoktu. Sadece Muslera vardý. Sarý-kýrmýzýlý kulüp, sezon öncesi yaptýðý hatalarýn sonucunu yaþýyor. Elinde avucunda ne varsa gönderdi. Gidenlerin yerine de kimseyi almadý. Sezon baþý Hamza öyle sözler, öyle laflar etti ki; seyrciyi çileden çýkarmakla kalmadý, futboldan anlayýp anlamadýðý bile tartýþma konusu oldu.

Galatasaray takýmýnda, Muslera, biraz Sneijder ve Podolski, az biraz da Chedjou futbol adýna sahada boy gösteriyor. Sabri’den söz etmenin hiçbir anlamý yok. Galatasaraylýlar, Sabri konusunda ne düþündüklerini açýk açýk anlatýyorlar. Benim asýl anlamadýðým Semih. Daha 1 yýl öncesine kadar altyapýdan yetiþen en iyi futbolcu diye gösterilen Semih, o kadar büyük hatalar yapýyor ki; ne takýma yararý var, ne de giydiði formaya. 

Chedjou’nun, Melo’nun yerini dolduramayacaðý belliydi. Ama Denizli baþka ne yapabilir? Elinde bir tek Chedjou var ön liberoda oynatabileceði. Chedjou orta sahaya geçince, Semih stoper oynuyor ve art arda hatalar yapýyor.  Telles’in 1 milyon euro gibi anlamsýz bir paraya Ýnter’e gönderilmesiyle, sað bekte olduðu gibi sol bekte de çakma bir savunmacýya kaldý Galatasaray.  Burak, hayatýnda hiç bu yýlki kadar kötü oynamamýþtýr. Hamza, “Burak varken forvete ihtiyacmýz yok” demiþti. Gördük! Ne kadar ihtiyacý olmadýðýný. Galatasaray’ýn en büyük eksiklerinden biri de kondisyonu. Koca takým 1 buçuk ayý kampta geçirdi, ama sahada yürümeye gücü yok. Bunun cevabýný da Hamza verecek tabi.

Devre arasýnda Galatasaray’ýn silbaþtan yapmasý þart. Yoksa bu kadroyla Galatasaray’ýn Lazio’yu elemesi de mümkün deðil; önümüzdeki yýl Avrupa’ya gitmesi de... Maçýn sonucu önemli deðil. Önemli olan; uzun yýllardan bu yana Galatasaray’ýn böylesine acz içinde futbol oynamasý. Ýnsan ister istemez üzülüyor.