“Müslüman Anadolu gençliði birleþin”

ABD’nin eski Ankara Büyükelçisi James Jeffrey Hürriyet gazetesine verdiði röportajda, Batý’ya boyun eðmeyen, yaltaklanmayan yeni Türkiye’den bahsediyor ve bu durumdan da Batý’nýn hoþnut olmadýðýný söylüyor.

Eski Büyükelçinin sözleri 15 Temmuz Anadolu’yu iþgal teþebbüsünün neden yapýldýðýnýn da izahý sadedinde. Ayrýca daha büyük iþgal teþebbüslerin de olacaðýnýn habercisi. 15 Temmuz gecesi Müslüman Anadolu halký tarafýndan karizmasý çizilen Batý dünyaya rezil oldu. Karizmalarýný düzeltmek için ellerinden geleni yapacaklardýr. Nitekim yapmaya baþladýlar; Batý medyasý Türkiye hakkýnda yalan haberden geçilmiyor.

Bir dostumun ifâdesiyle “o gece kalplerimizden korkuyu alýp þecâati bahþeden” Allah’ýn açýktan gelen yardýmýyla iþgalciyi püskürttük. Hamdolsun!

Bizlere bahþedilen bu nimetin hamdi kuruya kuruya harfleri ard arda dizerek olmaz. Bir hâl muhasebesi yaparak hamdetmeye baþlayabiliriz. Cumhurbaþkaný Recep Tayyip Erdoðan’ýn “Hiçbir þey 15 Temmuz öncesi gibi olmayacak” sözünü iyi anlamalýyýz. 15 Temmuz öncesi ne haldeydik, þimdi ne haldeyiz. Eksiklerimiz ne?

Ýþgalciye karþý bir zafer elde ettik ama iþimiz bitmedi. Daha yeni baþlýyor. Gereksiz tartýþmalarýn, kalp kýrmalarýn zamaný deðil. Yeni saldýrýlara nasýl mukabelede bulunacaðýz? Allah’ýn yardýmýný nasýl celbedeceðiz? Derdimiz bu olmalý.

Rus iþgaline direnen Afgan mücahidlerin temsilcilerinden bir heyet yardým toplamak için Türkiye’ye gelir. Yollarý Üstad Necip Fazýl Kýsakürek’e de düþer. Üstad onlara, Kur’an ve Sünnet’e bakacak gözü, anlayýþý yenileyen Ýdeolocya Örgüsü’nü uzatýp “Alýn bu kitabý dilinize tercüme edin” der!

Üstad’ýn keramet çapýndaki bu tavrý Rus iþgalci Afganistan kovulduktan sonra anlaþýlýr. Mücahidler küçük cihaddan muzaffer olarak çýkmýþlar ama büyük cihadda nefislerine yenilmiþlerdi. Bir ruh ve o ruhun ifâdesi bir fikir etrafýnda birlik olamadýklarýndan birbirlerini vurdular...

“Ne kadar müessesi varsa biten, eriyen, pörsüyen ve tükenen” beþeriyetin bir inkýlâp beklediðini vurgulayan Üstad, bu inkýlâbýn üç daire hâlinde olduðunu ve bu dairenin merkezinin Anadolu olduðunu bizlere anlatmaya çalýþmýþ. Üstad’ýn derdini anlamaya çalýþanlar beri gelsin...

“Dünya Bir Ýnkýlâp Bekliyor” baþlýðýyla konferans veren ve daha sonra bu konferansýný kitaplaþtýran Üstad gençlere þöyle sesleniyor:

“Bence en büyük haksýz, haklýyken, karþý tarafýn eteðine yapýþýp, ona: “Gönüldaþ! Ne yapýyorsun?.. Küfür topyekûn üzerimize gelirken takýndýðýn bu ayrýlýk ve aykýrýlýk tavrý ne faciadýr!” demeyendir!..?

Ýslâm hikmeti budur, Ýslâm siyaseti budur; ve bizim þu zavallý halimiz “ayrýlýk çýkaranlar bizden deðildir!” hadîsinin kýlýcýna karþýdýr.??Ýyice bilmek lâzýmdýr ki, bu memlekette, bütün þubeleriyle küfrün, boðazlamak üzere her an býçaðýný bilediði, ne þu, ne bu birlik, dernek, ocak, ne Süleymancý, ne Nurcu, ne Ýmam Hatipli vardýr; sadece Müslüman vardýr; Müslümanlýk ve Müslüman!..??Esir kamplarý halinde Müslümanlarý depo etmekte kullanýlan hangar mânasiyle deðil, kâinata hâkim saray mânasiyle camii ve ruhu kurtarmak isteyenler, birleþiniz!..?

Komünistler, 19. Asrýn ortalarýnda yayýnladýklarý meþhur (Manifest)lerinde þöyle baðýrýyorlardý:

“- Dünya proleterleri birleþiniz!”?

Biz de 20. Asrýn sonuna doðru þöyle haykýrýyoruz

“- Müslüman Anadolu gençliði! Birleþiniz! Gerçek Ýslâmlýðýn bu sahada ruhu kurtarýcý ve muvazeneyi kurucu hakikatini bütün insanlýða arzederek, her haliyle yeni ve güzel örneði nefsinizde çizgileþtiriniz, renklendiriniz, maddeleþtiriniz! Ve dünyaya haykýrýnýz: “Ben Ýslâmýn gerçeðindeyim; ve gerçek Ýslâm bende!..

 20. Asýr tufanýnda kurtulmak isteyen, Nuh’un yeni gemisine buyursun!”??Evet, ey yeni gençlik! Sana düþen, bu tayfun ve kasýrga asrýnda Nuh’un yeni gemisini kýzaða koymaktýr.??Hak yardýmcýn olsun!..”

Evet arkadaþlar, Nuh’un yeni gemisini kýzaða mý koyacaðýz yoksa birbirimizi boðazlayýp iþgalcinin iþini mi kolaylaþtýracaðýz!..